Antalya’da tarım ihracatının yarısı, turizmin üçte biri Rusya’ya bağımlı

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin taklitçiliğin ticaret hayatına zar verdiğini belirterek, “Turizmde, tarımda Rusya pazarı çıkınca, Antalya’da herkes Rusya’ya dönük çalışmaya başladı. Antalya tarım ihracatının yarısı, turizmin üçte biri Rusya’ya bağımlı hale geldi.” dedi. Çetin, büyümenin sadece birkaç üründe olmasının ise Rusya krizinin sektörleri sarsmasına neden olduğunu söyledi.

ANSİAD 13. Girişimcilik Haftası nedeniyle Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Atatürk Konferans Salonu’nda açılış töreni düzenlendi. Üniversitelilerin işadamlarıyla bir araya gelip geleceklerine yönelik planlar yapmalarını amaçlayan programın açılışında ATSO Başkanı Davut Çetin de bir konuşma yaptı. Çetin, gençlerin girişimciliğe teşvik edilmesinin büyük bir meselesi olduğunu belirterek, Türkiye’nin genç bir ülke olduğun ve büyümeye devam edeceğini hatırlattı. ATSO olarak girişimcilere destek olduklarını sözlerine ekledi. Çetin, gençlerden çağın ruhuna uygun projeler üretmesini istedi.

Taklitçiliğin hemen her alanda yaygın olarak görüldüğünden dert yakınan Çetin, “Bir yerde biraz para kazanıldığını gören hemen oraya atılıyor. Antalya kent merkezine bakın, herkes çanta, tişört satıyor. Tarımda domatesin para ettiğini gören hemen domates ekiyor. Et fiyatları biraz artınca herkes besici oluyor. Sanayide kalfa, restoranda garson hemen kendi yerini açma derdinde. Turizmde, tarımda Rusya pazarı çıkınca, Antalya’da herkes Rusya’ya dönük çalışmaya başladı. Antalya tarım ihracatının yarısı, turizmin üçte biri Rusya’ya bağımlı hale geldi. Tarım ve turizm demek, Antalya’nın ticaret, sanayisi bütün ekonomisi demektir. Hep birkaç üründe büyüdüğümüz için, şimdi bir Rusya krizi bütün sektörlerimizi sarsmaya başlıyor. Burada da pazar çeşitlendirmemenin, ürün çeşitlendirmemenin, yani yenilik eksikliğinin zararını görüyoruz.” şeklinde konuştu.

'RUSYA KRİZİ ANTALYA’YI CİDDİ ÖLÇÜDE SARSAR'

Rusya krizinin muhtemel etkileri konusunda bir rapor hazırladıklarını açıklayan Çetin, “İnşallah kötü senaryolar gerçekleşmez. Rusya krizi Türkiye ekonomisini sarsmaz, ama Antalya’yı çok ciddi ölçüde sarsar. Hükümetin destek önlemleri üzerinde çalıştığını biliyoruz, bu önlemlerin gecikilmeden açıklanmasını bekliyoruz. Dolayısıyla artık hamaseti bırakıp, yenilik kültürünü geliştirmeye gayret etmeliyiz. Burada hepimize devlete, özel sektöre, üniversitelere büyük görev düşüyor. Geçenlerde bir Çin’de çip üretimi için büyük bir yatırım başladı. Yatırımı yapan şirkette doğrudan üniversitenin payı var. Dolayısıyla biz de önemli ürünlerde stratejik hamleler yapacak yeni bir model kurmalıyız. Üniversiteler, bölgesel kalkınmanın, sektörel gelişmenin merkezinde olmalıdır. Çünkü eğer somut üretim, planlama ve politika hedefleri yoksa, yapılan araştırmaların da hedefi olmaz.” ifadelerini kullandı.

Ticaret ahlakının bozulmasının girişimcilikle ilgili diğer önemli bir problem olduğunu söyleyen Çetin, “Rant kültürü, çalışma ve üretim kültürünün önüne geçmiştir. Eğitim sistemimiz, hukuk sistemimiz sosyal ahlakı, iş ahlakını desteklememektedir. Bir toplumda kayırmacılık kültürü gelişirse, adaletin terazisi bozulursa girişimcilik kültürü dahil, her yerde bozulma kaçınılmazdır.” şeklinde konuştu. Çetin, bütün bu unsurlar göz önünde bulundurularak, girişimcilik eko-sistemine, bilgi, yenilikçilik ve ahlak unsurlarına artık daha fazla vurgu yapılması gerektiğinin altını çizdi.

ANSİAD BAŞKANI EROĞLU: KALKINMA BİREYSEL OLMAZ

Kalkınmanın bireysel olamayacağına dikkat çeken ANSİAD Başkanı Ali Eroğlu ise kalkınmanın bütün toplumun birlikte gelişmesi olduğunu söyledi. Gençlere girişimciliği tavsiye ederken kastettikleri şeyin çok para kazanmak ve zengin olmak olmadığını belirten Eroğlu, “Vicdanlı, ahlaklı, yenilikçi toplumun ve dünyanın sorumluluğunu hisseden üreticiler olmanızı arzu ediyoruz.” dedi.

Küresel standartların yakalanmasının gerekliliğine işarete eden Eroğlu, öğrencilere kendilerini Türkiye ile sınırlamamaları önerisinde bulundu. Türkiye’nin üretim sorunu olduğunu aktaran Eroğlu, girişimciler ordusuna ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Girişimciliğin ancak özgür bir ortamda oluşabileceğini hatırlatan Eroğlu, kalkınmanın temel şartının güçlü bir demokrasi olduğunu söyledi. Eroğlu, “Bu çağ kaba güç çağı değil, bilim teknoloji çağıdır.” dedi.

AZİZ TORUN: CEBE GİRMEYEN KÂR KÂR DEĞİLDİR

Girişimcilik Haftası’nın onur konuğu olan Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun ise aile şirketinden başlayarak geldikleri konumu anlattı. Gençlere öğütlerde bulundu. Herkesin en iyi bildiği işi yapması gerektiğine vurgu yapan Torun, gençlere sabırlı olmayı tavsiye etti. Başarının ise detaylarda gizli olduğunu söyledi. Ticaretin dinamikleri hakkında da görüş belirten Torun, planların gerçekçi olması gerektiğini ifade etti. Cebe girmeyen kârın kâr olmadığını belirtti. Torun konuşmasının ardından öğrencilerin ve katılımcıların sorularını cevapladı.