Gerçek savaşın çıkmasına ramak kaldı
HABERRUS - Amerika Birleşik Devletleri, Ukrayna’da neden çatışmayı sert bir şekilde tırmandırma yolunu seçiyor?
Beklendiği gibi ABD başkanı Joe Biden, üç gün önce söylediği sözlerin aksine Ukrayna’ya HIMARS uzun menzilli füze sistemleri tedarik etmeyi kabul ettiğini duyurdu.
Elbette ABD, Biden aracılığıyla Ukraynalıların bu füzeleri Rusya'ya ateşlemeyeceklerini garanti ediyor, ancak bundan iki gün önce aynı Biden, uzun menzilli sistemlerin Ukrayna’ya hiç verilmeyeceğine dair güvence vermişti. Biden bu sözlerinden 2 gün sonra Ukrayna’ya HIMARS uzun menzilli füze sistemleri tedarik etmeyi kabul ettiğini duyurdu.
Bu füzelerin menzilleri dikkate alındığında, gelecekte Moskova, Smolensk, Bryansk, Kursk ve Voronezh'in uzak banliyöleri potansiyel bir füze saldırısı tehdidi altına giriyor.
HIMARS sistemleriyle başlayan konvansiyonel silah tedarikinin nerede sona ereceği ve ABD’nin neden çatışmayı sert bir şekilde tırmandırmaya gittiği ise soru işareti barındırıyor.
Biden’ın, Ukrayna'ya uzun menzilli füze sistemleri yollayacaklarını açıklamasının ardından Rusya, Ukrayna’yı büyük ölçekli "kalibr" füzeleriyle vurdu.
Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı da durumla ilgili olarak Ukraynalı milliyetçilerin, Rusya'yı vurmak için ABD'den tedarik edilmesi beklenen füze bataryalarını Sumy bölgesinin Shostka kentine yerleştirmeyi planladıkları açıklamasını yaptı.
500 kilometre menzile sahip
Askeri uzmanlara göre güdümsüz roketleri ateşlerken HIMARS sistemleri 70 km menzile sahip, yani Rusya’nın Kursk ve Bryansk bölgeleri bu füzelerin saldırı tehdidi altında. Ayrıca bu sistemler, MGM-140 ATACMS gibi güdümlü füzeleri ve 500 km menzile sahip gelecek vaat eden PrSM (Hassas Saldırı Füzesi) kullanabiliyor. Bu füze hala test aşamasında olmasına rağmen yakın zamanda hizmete alınabilir.
ABD'nin şimdiye kadar Ukraynalılara şimdilik sadece 4 HIMARS sistemi yollayacak olması göz önüne alındığında Amerikalıların bu hareketinin Rusya'nın tepkisini test etmek ve Rusya nükleer silah kullanımına başvurana kadar çatışmayı tırmandırmak için daha ne kadar oynanabileceğini görmek için bir adım olduğu anlaşılıyor.
Rusya karşıtı Kolektif Batı bloğu bu sınırları anlamaya çalışıyor ve dünyayı her gün topyekûn konvansiyonel bir savaşa doğru iten adımlar atıyor.
Şimdiye kadar yapılan tüm bu provokatif eylemler hala siyaset ve psikolojik provokasyon olarak adlandırılıyor ancak Rusya ve Kollektif Batı bloğu adım adım gerçek savaşa doğru yaklaşıyor.