Ekonomide ‘Rus Baharı’ mümkün mü?

HABER ANALİZ |

24 Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’da geniş çaplı askeri harekat başlatmasıyla şoka uğrayan dünya, Rusya’ya tarihin en ağır yaptırımlarını uygulamaya koydu.

Daha askeri operasyonun ilk haftası Rusya, dünya tarihinin gördüğü ağır yaptırımlara uğrayan devleti olmuştu bile. Bir gecede uluslararası rezervlerinin yarısını kaybeden Rusya, şok üstüne şok yaşadı. Borsa tarihi dip seviyeleri görürken Amerikan doları 130 rubleyi aştı, banka ve marketlerde kuyruklar oluşurken raflar boşalmaya başladı.

Birçok tanınmış uzman, yaptırımların uygulanmasından sadece birkaç ay sonra, Rus ekonomisinin çökeceğini, tarihin en derin krizine gireceğini iddia etti.

Bazı uzmanlar bu tahminlerin de ötesine geçerek ülkede bankacılık krizinin yaşanacağını, yıllarca sürecek bir çöküş ve felaketin kapıda olduğunu, hatta ülkenin sadece ekonomik kriz değil, aynı zamanda yönetimsel krizler yaşayacağını varsaydı.

Merkez Bankası piyasaya el koydu

Batı’nın Rusya karşısında yaptırım kartını elindeki tüm kozlarıyla birlikte ardı ardına masaya sürmesi karşısında ilk şoku ve şaşkınlığı atan Kremlin, ardı adına tedbir kararları açıkladı.

Merkez Bankası, ülke içinde mümkün olduğunca fazla para tutmalarına ve bankalara hücumu durdurmalarına izin veren benzeri görülmemiş önlemler aldı. Rublenin dolar karşısında değer kaybına son vermek için politika faiz oranını yüzde 9,5’ten yüzde 20’ye çıkardı. Piyasada bir nevi kambiyo kontrol sistemine geçildi. Döviz alım satımları kontrol altına alındı. Ülkeden döviz çıkışını sınırlamak için çeşitli kısıtlamalar getirildi.

Böylece Batının ‘şok vuruşu’ yavaşlatılmış, piyasanın alevi sönmüş geriye kalan yangını söndürmek kalmıştı.

İhracat gelirleri ilaç gibi geldi

Tüm bu karmaşada Rusya’ya esas olarak ihracat gelirleri yardımcı oldu.

Mart ayının sonunda, başta AB’ye ihraç edilen gaz ve petrolden elde edilen gelir akışının o kadar büyük olduğu ve mevcut tüm döviz ihtiyaçlarını karşılamaya yettiği anlaşıldı.

Rusya Federasyonu, sadece Mart sonunda 1,2 trilyon ruble, Nisan’da ise 1,8 trilyon ruble petrol ve gaz geliri elde etti.

Ayrıca Batı’nın döviz restine petrol ve gazda ruble ile ödeme şartını masaya süren Putin, bu hamlesiyle en çok ihtiyacı olduğu anda ülkenin kasasını doldurmayı başardı.

Aynı zamanda, hem belirli malların Rusya'ya tedarikini yasaklayan yaptırımlar hem de yabancı şirketlerin Rusya pazarından bağımsız olarak çekilmesi nedeniyle ithalat azalmaya başladı.

Mart ve Nisan 2022’de Rusya’nın ithalatı yaklaşık yüzde 40 azaldı. Artan ihracat gelirleri, düşen ithalatla birleşince piyasada para bolluğu oluştu.

Yaz aylarında, Putin’in ekonomi kurmayları, yaptırımların ilk şok dalgasını atlatmalarıyla birlikte, ‘dost ülke’ olarak tabir ettikleri ülkelere ‘ticari ve lojistik güzergahlar’ kurmak için ülke ziyaretine çıktı. Özellikle Türkiye’nin Batı yaptırımlarına katılmaması Rusya’ya adeta ilaç gibi geldi. Alternatif ürünlerin Türkiye ve diğer komşu ülkeler üzerinden transferine Rus hükümetinin ‘paralel ithalat’ izni vermesiyle Batı dışı dünyadan Rusya’ya mal akışı hızlandı.

Yeni lojistik yollarının kurulmasıyla ruble, değerlenmeye davam etti ve ruble-dolar paritesi 50 rubleye kadar düştü.

Sonuç olarak, ihracat "fazlası" rubleyi destekledi ve Batı’nın istediği ‘Rus ekonomisinin çöküşü’ bir türlü gerçekleşmedi.

Haziran ayına gelindiğinde, Batılı analistlerin tahminleri biraz daha iyimser hale geldi. İlk başlarda Rus ekonomisinin yüzde 15 gerileyeceği tahmininde bulunan analistler, Rusya’nın GSYİH'da düşüşü revize ederek % 7,5 oranında beklediklerini duyuruyordu.

Ancak 2022 yılı sonunda, ekonomistlerin yine yanlış hesap yaptıkları ortaya çıktı: Rus ekonomisindeki düşüş yarı yarıya, hatta üç kat daha az olarak gerçekleşti.

Şapkadan ‘tavan fiyat’ çıktı

Ancak Aralık ayında Batı’dan yeni bir hamle geldi. Batı, 'tavan fiyat’ uyarlamasıyla Rus ekonomisine yeni bir darbe vurmak istedi.

Rus ham petrolüne yönelik fiyat sınırlaması ve alım yasakları Rusya'nın ihracat gelirlerini azalttı ve bütçe açığını potansiyel olarak artmasına neden oluyor.

Bu ekonomik zorlukların ve düşen enerji gelirlerinin 2023 yılında Rus ekonomisinde daralmaya ve bilançolarında zorlanmaya yol açması bekleniyor.

Rus ekonomisi neden çökmedi?

2022 yılını beklentilerin çok altında bir kayıpla atlatan Rus ekonomisi için ‘bahar esintisinden’ bahsetmek için henüz erken.

Biribcisi, büyük kayıp yaşayan ancak çökmeyen Rusya, Kırım’ın ilhakıyla birlikte 2014-2015 yılında Batılı yaptırımlarla adeta aşılanmıştı. Zaten 2014 yılında Rus ekonomisi ciddi bir kriz yaşadı. Ekonomi kurmayları gerekli tedbirleri alacak zamanı kazandı, dersler çıkardı, tedbirler aldı.

İkincisi, bir çok Rus ve Batılı analist, Rusya’ya uygulanan yaptırımları tarihte 1979’daki İslam Devrimi’nden sonra İran’a uygulanan yaptırımların ekonomiye olan etkileriyle karşılaştırdı. Ancak yıl sonunda alaşıldı ki, Rusya’ya uygulanan yaptırımlar bazı Rus ekonomi uzamanlarına göre İran’dan çok 1980’lerde Güney Afrika’ya uygulanan yaptırımlara ve sonuçlarına daha çok benziyor.

2022 yılına bakıldığında Rus ekonomisinin gidişatının, iş faaliyetlerinde hafif bir düşüş, yabancı marka ve şirketlerin piyasadan çıkışı nedeniyle azalan rekabet ve üretkenliği artırmadan artan kârlarla ekonomik çöküş yerine daralma olarak görülüyor.

Rusya, ihracatı yaptırımları desteklemeyen ülkelere yönlendirerek ve ithal ikame sistemini kurarak Batılı ülkeler tarafından ticaret ablukası getirilmesinden sonra bile hem ihracatını hem de ithalatını hacim olarak arttırdı. Rus ekonomisi çökmedi, ancak ekonomik büyüme önemli ölçüde yavaşladı ve zamana yayıldı.

24 Şubat öncesinde büyüme tahmini % 3 idi

Rusya GSYİH’sındaki düşüşün yavaşlaması, yaptırımların hiç etki etmediği yanılsamasına düşürmesin. Ülkede 24 Şubat öncesi 2022 için yapılan büyüme tahmini yüzde 3 civarı olarak duyurulmuştu. Ancak yaşanan tüm bu krizlerin ardından ülke yüzde 4 küçüldü.

Ancak asıl mesele şu ki, GSYİH istatistikleri artık Rusya'daki yaşam standartlarındaki düşüşü her zamankinden daha zayıf yansıtıyor.

2022'nin Rusların yaşam standardını nasıl etkilediğini gelir istatistikleriyle okumak mümkün, ancak mevcut resmi veriler gerçek tabloyu pek yansıtmıyor.

Rosstat'a göre 2022’de Rusların reel gelirleri geçen yıla göre yüzde 2,2 daraldı.

Kırım’ın ilhakının ardından 2015’te reel gelirlerde düşüş yüzde 4 olmuştu. O zaman petrol fiyatı varil başına 50 dolar civarındaydı.

Rus ekonomi uzmanları, reel gelirlerdeki düşüşün az olmasının sosyal yardımların artırılmasıyla açıklıyor. 2015’ten farklı olarak hükümet vatandaşları sosyal yardımlarla daha fazla destekledi.

Uzmanlar 2024’te yapılacak başkanlık seçimlerine kadar sosyal yardımların devam edeceği görüşünde.

Resmi verilere göre, Rusya’da 72 milyon vatandaş çalışıyor. Bu rakamın sadece yüzde 32'si devlet memuru ve büyük ölçekli kuruluşlarda çalışıyor. Küçük ve orta ölçekli işletmelerde farklı sözleşmelerle çalışan 40 milyon çalışanın teorik olarak aslında Rosstat, maaşlarını aylık olarak görmüyor. Gri alanda çalışan milyonlarca işçinin gerçek kazancının 2022'de gerçekte nasıl değiştiğini anlamak aslında hala imkansız.

Ekonomik krizde Rusya’da işsizlik neden artmıyor?

Yaşanan ekonomik krizlerde dünyanın diğer yerlerinde olduğu gibi Rusya’da da normalde bir çok iş yeri, işçi çıkarır yada maaşlarda kesintiye gider.

Ancak Rusya’da piyasa değişken ödeme sisteminden yani, sabit maaşın yanında, prim, promosyon, ikramiye ve ek ödenekler de dahil olmak üzere esnek kalemlerden oluşuyor.

Rusya'nın sürekli olarak düşük işsizliğe sahip olmasının ana nedenlerinden birisi "ücret esnekliği” politikasına sahip olması ve işsizlik maaşlarının çok düşük olmasıdır.

2012'den beri Rusya'da işsizlik yüzde 5 civarında. Ancak bu yılın Ekim ayında işsizlik rakamı tarihin en düşük seviyesine gerileyerek yüzde 3,8 olarak kaydedildi. Bir çok işveren, işçi çıkarmak yerine, pirim, ikramiye, kesintisi yada ücretsiz izne çıkarma yollarını tercih etti.

Tüm bu faktörler göz önüne alındığında, daha ciddi bir kriz bile yaşansa Rusya'da gerçekten yüksek bir işsizliğe yol açması pek olası değil.

Ruslar artık daha az harcıyor

2022 yılı sade vatandaş için zor geçti. 2023 yılının da benzer zorlukta geçmesi bekleniyor. Ülkede perakende istatistikleri Mart 2022'den beri düşüyor.

Mesela Ekim ayında, gıda satışları bir önceki yıla göre %4,3, gıda dışı ürünler ise %14,3 düştü.

Bazı uzmanlara göre perakende talebine olan düşüşün birinci nedeni ülkeden ayrılan Ruslar. Çok sayıda insan ülkeyi terk etti ve birikimlerini yanlarında götürdü. Eylül ayında ülkeden çıkan para 66 milyar doları aştı. Özellikle ülkeden ayrılanların genç ve orta yaşlılar olması, gelir durumu orta ve üstü olması, harcama alışkanlıkları olması piyasayı olumsuz etkiledi. Bu tür veriler, Rusya'daki tüketici pazarının küçülmekte olduğunu gösteriyor.

Ayrıca ülkede kalanlar harcamalarında çok daha dikkatli hale geldi. Merkez Bankası başkanı Elvira Nabiullina, Ekim ayı sonunda tüketici davranışları hakkında ‘Tasarruf davranışı modeli’ tabirini kullandı ve durumu artan belirsizlikle ilişkilendirdi.

2023’te Rusya’yı neler bekliyor

2022'nin sonunda yeni kurulan lojistik yolları ve paralel ithalatın yanı sıra yeni tedarik zincirlerinin oluşturulmasıyla ithalat artmaya devam ederken, ihracat gelirleri, tavan fiyat ve ambargolar sonucu biraz düşmesine rağmen yine de yüksek olarak seyrediyor. Yani piyasaya, ithalata harcanandan daha fazla para giriyor.

Rusya’nın 2023’te, avro bölgesinde, ABD'de veya Çin'de olası bir durgunluk sonucu dünya petrol fiyatlarının düşmesiyle, ihracat gelirleri önemli ölçüde azalabilir.

Uzmanlar, Rusya’nın ihracat gelirlerinin yüzde 20 civarında azalacağını öngörüyor. Bu büyük bir düşüş ama Rusya için felaket değil. Petrolün varil fiyatı ne kadar düşerse düşsün, indirimle satıldığında almaya hazır ülkeler hep bulunuyor. Türkiye, Pakistan, Çin, Hindistan bu ülkelerin başında geliyor.

Tüm bu senaryolarda, Rus ekonomisi yeni koşullara uyum sağladıkça ruble zayıflayacak çünkü ithalat artacak. Bu bağlamda ithal mallar daha pahalı hale gelecek, onları satın almak zorlaşacak. Rus ekonomistler, 2023 yılında doların yaklaşık 70-80 ruble olcağı tahmininde bulunuyor.

2023 için en karamsar tahminde Rusya'nın GSYİH'sı yüzde 6,5 oranında gerileyecek. İyimser tahminlerde ise gerileme %2-3 arasında. Bu en kötü senaryoya göre Rus ekonomisi keskin bir düşüş yerine uzun ve sancılı bir gerileme dönemine girdi ve bir süre böyle devam edecek.

IMF’nin Rus ekonomisi tahmini

Tüm bunların yanında Uluslararası Para Fonu (IMF), Rusya'nın 2023 GSYİH dinamiklerine ilişkin değerlendirmesini revize etti.

IMF, bir önceki tahmininde Rus ekonomisinin yüzde 2,3 oranında küçüleceği öngörüsüne yer veriyordu, şimdi ise fon yüzde 0,3'lük bir büyüme bekliyor. IMF’nin bu rakamları GSYİH'da düşüş öngören Rusya Merkez bankası ve hükümet yetkililerin beklentilerinden bile daha iyi.

IMF’ye göre 2024 yılında Rusya, yüzde 2,1 oranında büyüyecek.

IMF’nin yeni tahmini böylece Rus ekonomisinin 2023’te Ukrayna krizi öncesi göstergelere döneceği anlamına geliyor.

Tüm bu tahminler Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan çatışmalar düzleminde ve asıl Rusya ile ABD ve Müttefikleri arasında yaşanan gerilimin nereye evrileceğiyle doğru orantılı.