Bir Kuşak ve Bir Yol Projesi ve Rusya Çin ilişkileri
HABERRUS ANALİZ - Çin’in Dünya ile entegrasyonunda yürüttüğü en büyük uluslararası proje olan Bir Kuşak ve Bir Yol Projesi 10’uncu yılında.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 17-18 Ekim’de Çin’in başkenti Pekin’de düzenlenen Bir Kuşak, Bir Yol forumunun ana konuğu olarak bizzat Şi tarafından davet edildi.
Çin Dışişleri Bakanlığı’na göre zirveye, yaklaşık 130 ülkeden ve 30 küresel kuruluştan temsilciler katılacak.
Çin’in büyük güç diplomasisinin bir parçası olan Bir Kuşak ve Bir Yol Projesi aynı zamanda ABD ile stratejik rekabet için de çok önemli görülüyor.
Batı’da Çin’in Orta Asya, Afrika’daki nüfuzunun genişletmek için bir platform olarak da görülen bu proje Rusya için de ayrı bir önem taşıyor.
Ukrayna krizi öncesine kadar Çin mallarının kısa yoldan Rusya üzerinden Almanya ve Avrupa’ya uzanan koridor olma özelliği açısından kritik öneme sahipken, Ukrayna kriziyle birlikte Rusya’nın Avrupa ile kara ulaşım yollarının kapanması sonrası projenin bu ayağının nasıl şekilleneceği ise belirsizliğini koruyor.
2013 yılından buyana Çin, bu proje kapsamında 150’den fazla ülkeyle demiryolu altyapısından limanlara kadar çeşitli projeler içeren anlaşmalar imzaladı.
Bu kapsamda Çin’in Rusya’ya yapacağı yatırım ve altyapı projelerinin ne yönde gelişeceği ise belirsiz.
Rusya liderinin Çin Devlet Başkanı Şi Jinping ile görüşmesi öncesi Putin, Çin medya kuruluşuna verdiği detaylı röportajda iki ülke arasındaki ekonomik işbirliğinin iyi bir geleceği olduğunu, Rusya’nın Çin'i Batı'dan daha güvenilir bir dış politika ortağı olarak gördüğünü söyledi.
Bu açıklama Putin ile Şi arasında gerçekleşecek görüşmeler için de oldukça önemli işaretler barındırıyor.
Batıyla ilişkileri koparan Rusya’nın enerji ve değerli madenleri ihracatında yönünü Çin’e dönmesiyle Çin ucuz enerji kaynaklarına daha rahat ve kolay ulaşır oldu. Rusya’nın ithalatında yüzde 40’lara varan Çin ağırlığı, Çin’in Rusya ile ihracat-ithalat dengesinde elini güçlendiriyor. Batılı şirketlerin Rus pazarından çıktığı şu yıllarda, Çinli şirketler Rus pazarını domine etmede acele etmese de Rusya’nın başka alternatifi olmadığı için pazarın büyük çoğunluğunun kendileri tarafından doldurulacağının farkında olarak hareket ediyorlar.
Çin Gümrük İdaresi'ne göre iki ülkenin ticaret cirosunun dokuz ayda yüzde 29,5 artarak 176,4 milyar dolara yükseldiğini, Çin'in Rusya'ya 81,4 milyar dolar, Rusya'nın da Çin'e 94 milyar dolar ithal ettiğini eklemekte fayda var. Rusya’nın Çin’e en büyük ihracatı petrol ve gazdan oluşuyor.
Çin şu anda Hindistan'dan sonra Rus petrolünün en büyük ikinci alıcısı konumunda. Çin'in Rusya Federasyonu'na ihracatı, Rusya'nın Çin'e ihracatından daha hızlı artıyor. Ve bu, Çin'in dış ticaretindeki genel bir düşüşe rağmen gerçekleşiyor.
Rusya’ya uygulanan Batılı yaptırım ve ambargolar ve tavan fiyat uygulaması Pekin'in Avrupa'ya petrol ürünleri satarak iyi para kazanmasına olanak tanıyor ve ucuz Rus petrolüne ulaşım bu pazarı Çin için çok karlı hale getiriyor.
Buna göre Putin ile Şi arasındaki görüşmede, temel konulardan birisi de ekonomi olacak.
Rusya’nın gündeminde Sibirya'nın Gücü - 2 gaz boru hattının inşası da var.
Financial Times, Çin'in kendisi için daha iyi koşullar müzakere etmek amacıyla ilgili anlaşmanın imzalanmasını erteleyeceğini iddia ediyor.
Ancak Putin ziyaret öncesi Çin basınına verdiği röportajında bu proje için "artık iyi bir potansiyele sahip olduğunu" kaydetti. Putin’in sözlerinden Rusya’nın daha fazla beklemeden Sibirya'nın Gücü - 2 gaz boru hattını hayata geçirerek Çin’e gaz ihracatını artırmayı hedeflediği anlaşılıyor.
Her iki lider de kendi ülkeleri çıkarları kapsamında jeopolitik kırılmaların yaşandığı yeni gerçeklikte stratejik ortaklığı ekonomi politik üzerinden bölge ve dünya piyasasına daha çok ve iyi erişim için kullanma amacıyla hareket ediyor. Rusya ile Çin arasında gelişen ve iyi bir ivme kazanan ilişkilerin seyri, liderlerin atacağı yeni adımlarla şekillenecek. Muhtemelen gelecek yıllarda Rus ve Çinli dilerin bu günlerde alacağı kararların sonuçları uzun yıllar tartışılmaya devam edecek.