Bakü-Ceyhan hattına daha çok destek vermek istiyoruz
Zengin enerji kaynakları ve jeopolitik konumuyla dünya sahnesinde boy gösteren Kazakistan'ın Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, çarşamba günü Türkiye'ye geliyor. Altı bakan, 400'den fazla işadamı ve çok sayıda gazeteciyle Ankara'ya çıkarma yapacak olan Nazarbayev, Türkiye ile stratejik ortaklık anlaşması imzalayacak.
Böylece Orta Asya'nın en büyük petrol ve doğalgaz üreticisi Kazakistan ile Türkiye arasındaki işbirliği yeni bir boyut kazanacak. İki günlük kritik ziyareti öncesi Zaman'a konuşan Nazarbayev, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı'na verdikleri desteği artırmak istediklerini söyledi. 2013 yılında 120 milyon tonluk bir petrol sahasında üretime başlayacaklarını hatırlatarak, "Bunun için yeni koridorlara ihtiyacımız var." dedi. Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecini ise, "Bunun için çalışan insanlardan biri de benim. Komşu ülkelerin sınırları barışa hizmet etmeli." sözleriyle destekledi. Ülkesinde faaliyet gösteren Türk şirketlerinden ve sayıları 28'i bulan Kazak-Türk liselerinden de övgüyle söz etti.
Türk dünyasının tecrübeli liderlerinden biri olan Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, 2 günlük kritik Türkiye ziyareti öncesi Zaman'a iki ülke ilişkilerini değerlendirdi.
"Türkiye ile şimdiye dek hiçbir konuda anlaşmazlık olmamıştır ve olmayacaktır." diyen Kazak lider, ziyaretle ilişkileri her alanda ileri taşımak istediklerini ifade etti. Bu çerçevede Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı'na verdikleri desteği artırmayı arzu ettiklerini söyledi. 2013'te yeni bir petrol sahasında üretime başlayacaklarını hatırlatarak, "Bu petrolün toplam rezervi yıllık 120 milyon tona ulaşacak. Onun için bize yeni koridorlar lazım." diye konuştu. Karabağ sorununun çözülmesi halinde Bakü-Ceyhan boru hattının daha kısa yollardan Türkiye'ye ulaşmasının sağlanacağına da dikkat çekti.
Zaman aracılığıyla Türk halkına da dostluk mesajı gönderen Kazak lider, "Kazakistan kendilerinin (Türklerin) ata yurtları. Buraya her zaman gelmelerini, kalkınmada bizimle beraber olmalarını, bize destek vermelerini ekonomik, siyasî, kültürel alanda bütün ilişkilerin daha da üst düzeyde olmasını arzu ederim." temennisinde bulundu. İşte Nazarbayev'in Zaman'a yaptığı açıklamalar:
Sayın Cumhurbaşkanı, Türkiye'ye olan sevginizi biliyoruz. Türk halkının da sizi çok sevdiğini biliyoruz. Türkiye'ye tarihî, çok ciddi ziyaret yapacaksınız. Bu ziyaretinizden önce Türkiye'ye vereceğiniz mesajı almak istiyoruz.
16 Aralık 1991'de bağımsızlığımızı kazandığımızda henüz bir saat dolmadan o zamanki cumhurbaşkanınız Turgut Özal, doğrudan beni arayarak Kazakistan'ın bağımsızlığını kutlamıştı.
1992'de Türkiye ile doğrudan ilişkiler başladı. Diplomasi alanındaki ilişkiler, özellikle ekonomi, siyasî ve kültürel alanlarda üst düzey ilişkiler gerçekleştirildi. Günümüze baktığımız zaman, Kazakistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin son derece iyi olduğunu söyleyebiliriz.
Kazakistan ve Türkiye arasındaki ticaret hacmi 3 milyar dolara ulaştı. Türklerin birçok ortak veya kendi şirketleri Kazakistan'da faaliyet göstermektedir. Özellikle inşaat alanında aktif bir şekilde çalışıyorlar. Kazakistan, Türkiye arasındaki ilişkilere her iki ülkede çok ciddi anlamda önem veriyor. İşleri geliştirmeye çalışıyoruz.
Kazakistan, son yıllarda özellikle ekonomi alanında ciddi bir atılım yaptı. İnşaat sektöründe, petrol-gaz sektöründe, iletişim sektöründe ciddi gelişimler kaydettik. Bu sektörlerde Türk şirketleri faaliyet göstermekte. Son dönemde Bakü-Ceyhan petrol boru hattına Kazakistan olarak destek vermek istiyoruz.
28 KAZAK-TÜRK LİSESİ VAR, EĞİTİM ALANINDA İLİŞKİLERİMİZ ÜST DÜZEYDE
Eğitim alanında da ilişkiler üst düzeyde diyebilirim. Özellikle gençlere yapılan bu yatırım, örnek verecek olsam Almatı'da Süleyman Demirel Üniversitesi, Türkistan'daki Hoca Ahmed Yesevi Üniversitesi faaliyet göstermekte. Bunun yanı sıra Kazakistan'da 28 Kazak-Türk lisesi faaliyet gösteriyor. Asya'da İşbirliği ve Güvenlik Artırıcı Önlemleri Teşkilatı (CICA) biliyorsunuz, faaliyet göstermekte. Bu, Kazakistan'ın teklifiyle kurulmuş olan bir teşkilat. Önümüzdeki 2010 yılı Türkiye dönem başkanlığını yapacak.
Genel itibarıyla Türkiye ve Kazakistan gerek uluslararası arenada gerekse bölgesel arenada stratejik işbirliği içerisinde. Yani iki ülke birbirinin politikasını destekliyor. Benim yapacağım ziyaret sonrası da bu alanda daha üst düzeyde gelişmiş olacağını düşünüyorum.
Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattını Kazakistan'ın da destekleyeceğine kararlı olduğunuzu ifade etmiştiniz. 10 gün önce Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin ziyareti sırasında bir Fransız petrol şirketiyle Kazakistan'dan Bakü'ye kadarki hattın inşaatına ilişkin sözleşme imzalandı. Hat ne zaman tamamlanacak?
Biliyorsunuz Bakü-Ceyhan boru hattı güzergahı hazırlanmadan önce Kazakistan petrolü Kuzey Kafkasya aracılığıyla Karadeniz'e ulaştırılıyordu. Oradan dünya pazarına gönderiliyordu. Ama şu anda Bakü-Ceyhan boru hattı bitti, iki ülke Azerbaycan ve Türkiye arasında anlaşmalar yapıldı. Bununla alakalı bizim "Aktau" şehrimizdeki limanımızdan yıllık 10 milyon ton petrolü Bakü-Ceyhan'a taşımaya karar aldık.
Biliyorsunuz, Kazakistan'da "Kaşagan" bölgesinde çok büyük miktarda petrol bulundu. Bu petrolü taşımak için bizim alternatif yollara ihtiyacımız olacak. Bunun için kuzey Hazar bölgesinde bir liman yapılmasıyla alakalı anlaşma yaptık. Bahsetmiş olduğunuz konu da bu. Fransız "Total" şirketi inşaatı üstlendi. Tabii Bakü-Ceyhan boru hattı, 5 yıl sonra daha da kendi stratejik gündemini ortaya çıkaracak. Ancak burada bir mevzu var: 5 yıl sonra Bakü petrolleri azalacak. Ve bu durum da Bakü-Ceyhan petrol boru hattı için Kazak petrolüne daha çok ihtiyaç duyulacak.
Sarkozy, Kazakistan'ı Fransa'nın stratejik müttefiki ilan etti. Bu stratejik müttefik, ne anlama geliyor? Sarkozy'nin sizinle iyi ilişki kurmaya çalışırken Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecinde çıkardığı engellemeler konusunda ne düşünüyorsunuz?
Tabii Sarkozy'le yapmış olduğumuz anlaşmalar bizim açımızdan olumlu geçti. Toplam 24 anlaşmaya imza attık. Ve ticaret hacmimizin 6 milyar dolara ulaşmasını hedefliyoruz. Şunu söylemek istiyorum; bizim Almanya'yla, Fransa'yla diyaloglarımız iyi olursa, Türkiye'ye yardımlarımız dokunur, olaya bu açıdan bakmalısınız.
Türkiye ve Ermenistan arasında son derece önemli olan iki protokol imzalandı ve ilişkileri iyileştirme yolunda önemli bir adım atıldı. Türkiye'nin bu adımını destekliyor musunuz?
Özellikle Türkiye ve Kafkasya'da barışın sağlanması, Türkiye ve Ermenistan'ın diyaloglarının gelişmesi şeklinde çalışan insanların birisi de benim. Komşu devletler birbiriyle iyi olmak zorunda. Komşu devletlerin sınırları hep barışa hizmet etmek zorunda. Bu açıdan bakacak olursak Türkiye'yle Ermenistan arasındaki ilişkilerin dostluk yönünde gelişmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum. Önemle arz etmek istediğim mesele de bu gelişmeler Azerbaycan'a çok iyi anlatılmalıydı ve anlatılıyordur da. Azerbaycan'ın bu tepkisini anlamak bir nevi anlaşılabilir. Ancak burada Kafkasya'da barış ve dostluk sağlanırsa, Karabağ meselesinin çözülmesine önemli bir adım olacak.
Bana göre özellikle bu alandaki arabulucu ülkelerin ve doğrudan içerisinde olan ülkelerin kendi kamuoyuna çok iyi bir şekilde doğrudan doğru anlatmaları gerekiyor. Özellikle her iki ülkede Azerbaycan ve Ermenistan muhalefet partilerine doğru bir şekilde anlatılması gerekiyor. Onların da bu konuda desteklerinin alınması gerektiğini düşünüyorum.
Türkiye ve Kazakistan, enerji alanında ne gibi projelere imza atabilir? Acaba enerji boru hatları konusunda Ermenistan'ın da dahil olması yönünde projeler olabilir mi?
Son yıllarda Türkiye'nin uluslararası arenada ciddi anlamda imajı yükseliyor. Özellikle ekonomisini rayına oturttu. Global krizden kolay çıkıyor, Kazakistan gibi. Halkının yıllık geliri artmaya başladı. Bu da sevindirici bir şey. Enerjiyle alakalı şunu söylemek isterim; Türkiye, transit geçiş güzergahı üzerinde. Ancak burada bir sorun var; Orta Asya ülkeleri içerisinde Türkiye'ye gaz veya petrol verecek ülke Türkmenistan. Türkmenistan ve Azerbaycan arasında Hazar'ın statüsüyle alakalı olarak bazı sorunlar var. Sayın (Türkmenistan Devlet Başkanı) Berdimuhammedov göreve geldiğinde Aliyev'le birkaç defa buluşturdum. Bu konuyla alakalı görüşmeler yaptırdım. İnşallah sorunlar çözülecek. Ama şunu söyleyebilirim; Kazakistan ve Türkiye arasında bağımsızlığımızdan bu yana hiçbir konuda hiçbir anlaşmazlık olmamıştır ve olmayacaktır. Son bir kez şunu söylemek istiyorum; 2013 yılında Kaşagan'dan petrol çıkarmaya başlayacağız. Bu petrolün toplam rezervi yıllık 120 milyon tona ulaşacak. Onun için bize yeni koridorlar, yeni hatlar lazım. Bu hatların bir tanesi de Karadeniz üzerinden Samsun-Ceyhan hattı. Ve yine Ceyhan'da kurulacak olan petrol rafinerisi. Biz, bu tesisin yapımında rol almak istiyoruz.
KARABAĞ HALLOLURSA, PETROL CEYHAN'A KISA YOLDAN ULAŞIR
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sorun çözülürse elbette Bakü-Ceyhan boru hattının daha kısa yollardan Türkiye'ye ulaşması sağlanmış olacak. Bu, bizim için yani petrol ihraç eden ülkeler için son derece verimli olacak. Bölgelerdeki ülkeler için aynı şekilde. Ama şu aşamada Ermenistan'ın petrol boru hattıyla herhangi bir katkısı olmadığından dolayı onunla alakalı bir görüşmemiz olmayacak.
Nahçıvan'daki Türk zirvesinde sizin de liderliğinizde Türkçe Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi kurulmasına karar verildi. Türkçe konuşan ülkelerin ilişkilerini iyileştirmek konusunda çok gayret sarf ediyorsunuz. Beklentiniz nedir? Sürecin nereye ulaşmasını hedefliyorsunuz?
Tabii o toplantıda ben bir inisiyatif kullandım. Türk halklarının birbiriyle daha çok kaynaşmasını arzu ediyordum. Bu amaçla Türk halklarının ortak danışma kurulunun kurulmasını, sonra Türk halklarının büyüklerinden oluşan 'aksakallar kurulu' diye bir kurumun kurulmasını arzu ettim. Ve 'Türk Dünyası Araştırma Merkezi Akademisi'nin kurulmasını arzu ettim. Ve bu konuyla alakalı görüşlerimi devlet başkanları memnuniyetle karşıladılar.
AGİT başkanı olarak Karabağ sorununda inisiyatif alacağız
2010'da Kazakistan, AGİT başkanlık dönemini alıyor. Bu, aslında Dağlık Karabağ meselesini de ilgilendiriyor. Hedefleriniz nedir?
Elbette eski Sovyetler Birliği ülkelerinde, İslam dünyasında ve Türk dünyasında bir ilk gerçekleşecek. Uluslararası büyük bir teşkilata başkanlık edeceğiz. Bu, bizim için son derece onur duyulacak, gurur duyulacak bir konu. Ama bir yıl içinde bütün sorunları çözebilir miyiz, bununla alakalı net bir şey söyleyemem. Kazakistan, çok etnikli bir devlet ve bu çok etnikli devlet içerisinde barışı sağlamış özellikle dinler ve kültürler arasındaki barışı sağlamış, halkların barışını sağlamış bir milletiz. Bu konuda bizim tecrübemiz var. Biz bu tecrübeyi gerek bölgesel gerekse diğer ilişkilerde gösterebileceğimize inanıyoruz. Bölgesel meseleler arasında Afganistan, Karabağ, Moldova ve diğer sorunlu ülkeler var. Bu konularla alakalı bütün barışçıl inisiyatifi kullanacağımızı teminat verebiliriz.
Kazakistan, Türk halkının ata yurdu
Siyasetin dışında kültür-sanat sorusu soracağım. Buraya geldiğimde öğrendim. Kazak-Türk ortak dizi film çekildiğini duydum. Hatta bu dizinin birinde sizin de rol alacağınızı öğrendim. Bu konudaki görüşleriniz nedir? İkincisi de Türk dizilerini seyrettiğinizi duydum. Hatta Kurtlar Vadisi'ni sürekli takip ettiğiniz söyleniyor, neler diyeceksiniz?
Dizi filmler izlemeye benim vaktim olmuyor. Ama eşim sürekli izliyor ve anlatıyor. Çok az rastgeldiğim oluyor, o zaman bakıyorum. ''Astana Benim Aşkım'' diye bir dizi film çekiliyor. Filmin ilk bölümünü izledim. Toplam 13 diziden oluşacak. Gelecek yılın başında çıkacak. Ben tabii o filmde rol almıyorum ama benim yapmış olduğum konuşmalara filmde yer vermiş olabilirler. Sizin bahsettiğiniz şey odur diye düşünüyorum.
8 Ekim'de başkent Astana'da Mustafa Kemal Atatürk'ün heykelini diktiniz...
Ben Mustafa Kemal Atatürk'ü şahsım olarak çok seviyor ve takdir ediyorum. Ülkem bağımsızlığını kazandığında ilk okuduğum kitapların bir tanesi Atatürk'ün hayatı ve reformları hakkında idi. Biz bu büyük insan için Astana'nın en güzel yerlerden bir tanesine bir anıt heykelini yaptırdık. Bu anıt heykelin, iki ülkenin arasındaki ilişkilerin son derece gelişmesinde olumlu rol oynayacağını düşünüyorum. Daha önce Türkiye, bizim büyüklerimizden olan Abay, Majcan, Kabanbay Batır, Abılay'ın heykellerini Türkiye'de dikmişti. Bu kültürel anlamda iki ülke arasındaki kültürel ilişkilerin gelişmesine önemli katkı sağlayacak.
Son olarak Türkiye halkına şunu söylemek istiyorum: Kazakistan kendilerinin ata yurtları, buraya her zaman gelmelerini, kalkınmada bizimle beraber olmalarını, bize destek vermelerini ekonomik, siyasî, kültürel alanda bütün ilişkilerin daha da üst düzeyde olmasını arzu ederim.
Gerçek bir Türkiye dostu
Geçen hafta Kazakistan'daydık. Ata Yurdu'nda. Türkiye ziyareti öncesi Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev'e sorular yönelttik. Türkiye-Kazakistan ilişkilerini Nazarbayev'in gözüyle masaya yatırdık.
Nazarbayev, vizyoner bir lider. Maziyle, kültürle, tarihle yakından ilgili. Daha güzeli; istikbale dair düşünceleri idealleri, planları var. Sovyetler Birliği'nin yıkılmasından sonra sıkıntılı bir geçiş dönemin yaşandığının farkında. Problemleri bir yandan zamana yayarak çözmek gayretinde; diğer yandan da ufukta gözükmeyen sorunlar üzerine kafa yoruyor. Daha da ilginci, Kazakistan'ın önümüzdeki 20 yılda hangi hedefe ulaşacağını sokaktaki insanlar da biliyor. Başkan periyodik konuşmalarında ülkenin yol haritasını açıklıyor, vatandaşlarından destek bekliyor.
Nazarbayev, Mustafa Kemal'e olan hayranlığını ifade ederken Türkiye'nin yaşadığı büyük değişimi analiz ediyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Turgut Özal'a ayrı bir önem veriyor. Daha bir saati dolmadan merhum Özal'ın telefon açıp Kazakistan'ın bağımsızlığını kabul ve tebrik ettiğini anlatırken sesi titriyor, duygulanıyor. Sayılarının 28 olduğunu konuşmasından öğrendiğim Kazak-Türk Liseleri'nden, Türk işadamlarının açtığı Süleyman Demirel Üniversitesi'nden bahsederken gözlerinin içi gülüyor. Anlıyorum ki karşımızda gerçek bir Türkiye dostu var.
Bu dost, Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'e misafir olacak, birkaç gün Türkiye'de kalarak bazı programlara katılacak. Zaman Gazetesi olarak bu ziyarete büyük önem veriyoruz. Bu nedenle Türkiye-Kazakistan özel eki yayınlayacağız. Yine aynı nedenle Astanaya gidip Nazarbayev'le röportaj yaptık. Bu mülakatın, Kazak-Türk dostluğuna bir katkı sağlayacağını umuyorum...