Rusya Merkez Bankası’ndan “Küresel Kriz” senaryosu
Rusya, 2008 ekonomik krizine benzer bir kriz yaşıyor.
HABERRUS - Rusya Merkez Bankası, önümüzdeki iki yıl boyunca takip edeceği para ve kredi politikasıyla ilgili önemli açıklamalar yaptı. Merkez Bankası ekonomiye uyum ve kriz senaryolarını yayınladığı raporunda, Rusya ekonomisinin gelişmesi için alternatif seçeneklerin, 2008 ekonomik krizi olaylarına benzer bir süreci yaşayacağını öngördü.
Merkez Bankası’nın son kriz senaryosu, GSYİH'de üç yıl boyunca bir düşüş olacağını öngörüyor.
Bu koşullar altında, Rusya'nın 2022'deki GSYİH'sı, temel senaryoda beklendiği gibi %4-6 oranında azalacağı, ancak 2023'te bir büyüme bölgesine geçebileceği (Merkez Bankası eksi %2 ile artı %1 arasında bir aralık belirliyor), ve 2024'te %2,5-3,5 büyüyeceği tahmininde bulunuyor.
Gücünü iç talebin artmasından ve paralel ithalattan alıyor
Merkez Bankası, bu senaryoda, Rus ekonomisinin ana itici gücü, iç talebin daha hızlı toparlanmasından, yeni ekonomik bağların oluşmasından ve paralel ithalat mekanizmasının genişlemesinden aldığını açıklıyor. Paralel ithalat yoluyla piyasaların hem yeni hem de tanıdık mallarla doygunluğu nedeniyle, arz şokları temel senaryoya göre çok daha hızlı dengeleniyor. Buna ek olarak, adaptasyon tahmini, ihracat kargolarının nakliyesi ve lojistiğindeki durumda ihracatı olumlu yönde etkileyecek hafif bir iyileşmeyi içeriyor.
Merkez Bankası, 2025’e kadar yüzde 5-6'lık faiz oranı öngörüsünde bulunuyor.
Merkez Bankası yetkilileri ayrıca önümüzdeki bir buçuk yıllık süre zarfında enflasyonu yüzde 4 seviyesine kadar indireceklerini ilan etti.
Ural petrolün varil fiyatı içinse 2022-2025 yıllarında sırasıyla 80, 70, 60 ve 55 $/varil olarak tahmin ediliyor.
“Küresel Kriz” senaryosu
Merkez Bankası'na göre “Küresel Kriz” senaryosu, son yıllarda jeopolitik gerilimler ve ticaret savaşları sonucunda dünya ekonomisinde ortaya çıkan parçalanmanın daha da belirginleşeceği varsayımından hareket ediyor. Rusya Merkez Bankası'nın senaryosuna göre, piyasalar giderek bölgesel bloklarda yoğunlaşacak, ülkeler karşılaştırmalı avantajların kullanımına daha az ve üretimin yerelleştirilmesini artırmaya daha fazla odaklanacak.
Rusya Merkez Bankası bu koşullar altında iki ana riskin varlığından bahsediyor. Birincisi, dünya ekonomisinin durumunda önemli bir bozulma. “Gelişmiş ekonomilerde stagflasyonist eğilimler yoğunlaşabilir. Faiz artışı enflasyonu sürdürülebilir bir şekilde yavaşlatmak için yeterli olmayabilir, enflasyon beklentileri şimdi olduğundan daha fazla hedeften sapabilir ve ona bağlı kalmayı bırakabilir."
İkinci risk, Rusya'nın ihracatına ek kısıtlamalar getirilmesi de dahil olmak üzere Rusya'ya karşı jeopolitik gerilimlerin artmasıdır. “Dünya pazarındaki petrol ve petrol ürünleri arzındaki bir düşüş, Brent ham petrolünün fiyatında kısa vadeli güçlü bir artışa yol açacaktır.
Belgede, şirketlerin maliyetleri artmaya başlayacak ve enflasyon daha da hızlanacak” deniyor. Bu, büyük miktarda birikmiş borç ve düşen talep fonunda, yatırımcıların piyasadaki istikrarsız gelirleri ve riskli varlıkları olan borçluların finansal ödeme gücünü yeniden değerlendirmelerine yol açabilecek, dünya çapında politika faiz oranlarda keskin bir artışa neden olacaktır.
Merkez Bankası, “Sonuç olarak, küresel ekonomide 2007-2008 kriziyle karşılaştırılabilir boyutta bir ekonomik ve finansal kriz başlayabilir” diyor.
Dünya ekonomisi keskin bir şekilde yavaşlayacağını ve bu da genel fiyat artış oranı üzerinde dezenflasyon etkisi yaratacağına vurgu yapıyor.