Moskova'da hüzün...
Şehir geceden kalma bir hüzünde. Nem kokusu, gözyaşı, ah ve ölüm sinmiş sanki her köşeye. Moskova bir acıyı daha kalbine gömüyor. Kaçıncı faili meçhul eylem bilinmiyor ama hep soğuk ölümün yüzü. Ölüm ki insanoğlunun kabullendiği tek ve en acı acıdır. Simasına kara bulutlar çöktü şehrin. Soğuk buz kesti, titredi rüzgârın sesi, kalabalıklar sindi, gözlere elem gizlendi.
Valizlerine sığdırdıkları umutla yakaladı bu defa ölüm insanları. Kim bilir bu kaçıncı yolculuklarıydı son yolculuklarından habersiz…
Gökyüzü dökerken incilerini, dertliydi bir hazan mevsiminde yine Moskova. Zordur onu anlamak bu kaçıncı ev sahipliğidir acıya bilinmez. Unutsa da nankör insan, unutmaz şehir.
Her şeye rağmen vakur Moskova. Hiç kimseyi ve hiçbir şeyi umursamayan zamanı yoldaş etmiş kendine, hayat akıp gitmekte. Zaman derde deva olmuyor, sadece umursamıyor.
Son dakika olarak veriliyor haber. Çığlıklar kopuyor, gözyaşı dökülüyor. Ölüm, her gün kol gezerken aramızda daha bir derinden etkiliyor son dakika haberleriyle. Bir de son dakikanın bıraktığı son acı. Gidenlerin sevdiklerine bıraktığı hiç istenilmeyen ve hiç unutulmayan acı bir armağan. Öyle bir armağan ki yürek ezen. Gidenlere verilen ad hep aynı ÖLÜ.
Hangisi yeni bir yılda ölüm için tarih düşmüştü acaba. Belki ölüm de böyle gelmek istememişti onlara. Ne kadar soğuk olsa da yüzü; savaşı, kanı, kini sevmez o. Öyle bir hale geldi ki dünya, ölüme en kanlı en kirli elbiseleri giydirdiler. Yapılan her zulmün altına onun imzası atıldı; masum, kadın, çocuk ayırmadılar öldürürken. Bunu kimi zaman devletler, kimi zaman örgütler, kimi zaman da şahıslar yaptı.
Düşmanın dostu çok, sevginin yoldaşı kalmadı. Her gün ayrı bir haberle çalındı; umutlarımız, güvenimiz, hayatımız. Moskova akıtırken sessizce gözyaşlarını gecenin sinesine, gece bütün karanlığıyla sarıyor onu. Bu acı hep taze kalacak onda, bizler unutsak da. Her giden ona bir sır bırakmıştır. Kimi hüznünü, kimi sevdasını, kimi sevincini kimi de son gözyaşı damlasını. Ama herkesten bir parça vardı. Koyarken onları yüreğine, elveda dedi gidenlere ELVEDA.
Koyu kara harflerle bir gün daha yazıldı Moskova’nın lügatine. Zordur ölümü yazmak, ben susayım Moskova’nın gözleri anlatsın size her şeyi.
Kalanların aile ve sevdiklerine sabır dilemekten başka bir şey gelmiyor elden.
Kaynak: Fatma Yıldız www.haberrus.com için yazdı