Kommersant: Evet çıkarsa Türk toplumundaki bölünme derinleşebilir
Türkiye'de bugün (16 Nisan 2017) Cumhurbaşkanlığı sistemini içeren Anayasa değişikliği için vatandaşlar sandığa gidecek. Rusya'da yayın yapan Kommersant gazetesinde Türkiye'deki referandum hakkında bir yazı kaleme alındı.
Sputnik'in haberine göre Kommersant, "Olağanüstü tam yetkili Cumhurbaşkanı. Recep Tayyip Erdoğan Pazar günü referandum konusunda Türkiye vatandaşlarının desteğini umuyor" başlığıyla şunları yazdı:
"Türk toplumundaki bölünme daha da derinleşebilir"
"Son anketler, anayasa değişikliklerinin büyük bir ihtimalle ancak çok az bir farkla kabul edileceğini gösteriyor. Bu durum, Türk toplumundaki bölünmenin ileride daha da derinleşebileceğini gösteriyor.
Yarın halk oylamasına sunulan anayasa değişiklikleri, parlamenter sistemin kaldırılarak yerine başkanlık sisteminin getirilmesini öngörüyor. Eğer değişiklikler kabul edilirse Cumhurbaşkanının yetkileri oldukça genişleyecek. Cumhurbaşkanı bakanları ve ayrıca Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndan (HSYK) bazı üyelerini tayin edebilecek. Bunun dışında 2014'te seçilen Erdoğan'ın başkanlık süresi dikkate alınmayacak ve kendisine peş peşe iki kez daha başkanlığa seçilme hakkı tanınacak.
"Halkın yüzde 8'i halen kararsız"
Oylama sonuçları ile ilgili belirsizlik son ana kadar korunacak. ANAR araştırma şirketi, halkın yüzde 52'sinin referandumda 'Evet,' yüzde 48'inin de 'Hayır' oyu kullanacağı açıkladı. Bir diğer araştırma ve danışmanlık şirketi KONDA ise seçmenlerin yüzde 8'inin hala kararsız olduğunu, ancak bu durumda da değişiklikleri kabul edeceklerinin oranının yüzde 46 ile karşı çıkanlara göre (yüzde 44.1) daha fazla olduğunu açıkladı.
"Hükümet anket şirketlerine müdahale etti"
Eski Dışişleri Bakanı ve Valday Kulübü uzmanı Yaşar Yakış, Rus Kommersant gazetesine verdiği mülakatta, 'Hayır' diyenlerin oranının başta 'Evet' yanlılarının oranından fazla olduğunu, ancak hükümetin kamuoyunu etkilemek için, 'kontrolündeki medya dâhil' daha çok imkâna sahip olduğunu belirtti.
Muhalefeti oluşturan partilerin arasındaki bölünme de engelleyici bir unsur. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve HDP değişikliklere karşı çıkıyor, ancak her ikisi de birbirinden ayrı kampanyalar yürüttü.
"15 Temmuz siyaset malzemesi oldu"
Son haftalarda özellikle kararsız kalanların oylarını çekebilmek için kampanyalarda kullanılan suçlama retoriğinin dozu iyice arttı. Hükümet de, muhalefet de siyasi rakiplerine karşı çeşitli suçlamalar yöneltmeye başladı. Bu ayın başında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'de 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişiminden önceden haberi olduğunu açıkladı. Erdoğan ise Kılıçdaroğlu'nu darbe girişimi ile ilgisi olan subaylarla temasla suçladı.
Türkiye yönetimi, darbelerin önlenmesini anayasa değişikliklerinin lehine argüman olarak kullanıyor. Kommersant'a konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başdanışmanı İlnur Çevik, Türkiye'de parlamenter sistemin işlemediğini, askeri darbeleri doğurduğunu ve buna bir son vermek için ülkeye gerçek istikrar getirilmeye çalışıldığını söyledi. Çevik, hükümetin referandumdan çıkacak her sonucu kabul etmeye hazır olduğunu da sözlerine ekledi.
"Yurtdışı seçmenlerin desteği Erdoğan için önemli"
Türkiye yönetimi, girişimin başarısız olacağından pek de endişeli değil. Yurtdışındaki Türkiye temsilciliklerinde 9 Nisan'da tamamlanan oylama sonuçları, oy kullanma sandıklarına yaklaşık 1 milyon 420 bin kişinin geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı memnun etti. Mak Danışmanlık şirketinin verilerine göre yurtdışında oy kullananların yüzde 62'si değişikliklere 'Evet' dedi.
Yurtdışı seçmenlerin desteği Cumhurbaşkanı Erdoğan için büyük önem taşıyor. Erdoğan, Alman Bild gazetesinin "Atatürk olsa hayır derdi" manşetinin hatırlatılması üzerine, "Atatürk şu anda kalksa o da bizim hazırladığımız bu düzenlemeye kendisi de böyle yaşadığı için 'evet' derdi" dedi."
Haberrus