Müzakerelere Katılacak Rus Heyeti Belli Oldu: Heyet Aynı, Beklenti Farklı
HABERRUS - Kremlin’in dün akşam saatlerinde yaptığı açıklama, Rusya ile Ukrayna arasında 15 Mayıs’ta İstanbul’da yapılması planlanan doğrudan müzakerelere dair önemli bir sürprizi ve diplomatik bir bilinmezliği beraberinde getirdi.
Beklentilerin aksine, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bu görüşmelere şahsen katılmayacak.
Aynı şekilde Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Cumhurbaşkanlığı Uluslararası İlişkiler Danışmanı Yuriy Uşakov da İstanbul’a gitmeyecek.
Moskova, bu görüşmeleri üç yıl önce İstanbul’da başlayan müzakere sürecinin devamı ve çatışmanın temel nedenlerini ortadan kaldırma yönünde bir adım olarak değerlendiriyor. Bu bağlamda, Rusya heyetinin başında yine Vladimir Medinskiy olacak. Bu tercih, Putin’in şahsi kararıyla yapıldı ve daha önceki beklentilerin aksine geldiği için birçok çevrede şaşkınlık yarattı.
Öte yandan Ukrayna ve Avrupalı müttefikleri bu görüşmenin birincil hedefinin 30 günlük bir ateşkes sağlamak olduğunu belirtiyor.
Taraflar arasında hedef farklılığı, görüşmelerin başarıya ulaşma ihtimalini ciddi şekilde gölgeliyor.
Rus Heyeti Değişmedi, Ama Beklentiler Farklı
İlk olarak 2022 yılındaki müzakerelerde yer alan Vladimir Medinskiy, tekrar Rus heyetinin başına getirildi.
Rusya Devlet Başkanı Putin, 15 Mayıs'ta İstanbul'da Ukrayna ile yapılması planlanan görüşmenin heyetinde kimlerin yer alacağını duyurdu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından onaylanan ve Kremlin tarafından duyurulan heyete Rusya Federasyonu Başkan Yardımcısı Vladimir Medinskiy başkanlık edecek.
M. Galuzin - Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı
İ.O. Kostyukov - Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı Ana Müdürlüğü Başkanı
A. V. Fomin - Rusya Federasyonu Savunma Bakan Yardımcısı (heyet üyesi)
Müzakerelerde yer alacak diğer uzman kadro ise şu isimlerden oluştu:
A.S. Zorin - Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı Enformasyon Müdürlüğü Birinci Başkan Yardımcısı,
E.S. Podobreyevskaya - Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığı İnsani Alanlardaki Devlet Politikası Ofisi Başkan Yardımcısı,
A.A. Polişuk - Rusya Dışişleri Bakanlığı BDT Ülkeleri İkinci Departmanı Direktörü
V. İ. Şevtsov - Rusya Savunma Bakanlığı Uluslararası Askeri İşbirliği Ana Müdürlüğü Başkan Yardımcısı,
Trump Faktörü: ABD de İstanbul’da
ABD Başkanı Donald Trump, İstanbul’a üç önemli temsilcisini gönderme kararı aldı: Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Başkanlık Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Ukrayna Özel Elçisi Keith Kellogg. Trump, “Bizimkiler orada olacak.
Marco Rubio da orada. Bakalım bir şey başarabilecek miyiz,” diyerek sürece doğrudan müdahil oldu.
Ancak bu gelişme, müzakerelerin başlangıçta ikili bir formatta yapılacağı açıklamalarıyla çelişiyor. Amerikan heyetinin Cuma günü İstanbul’da olması bekleniyor. Trump’ın kendisinin gelip gelmeyeceği ise belirsizliğini koruyor.
“Eğer bu savaşın sona ermesine yardımcı olacaksa düşünürüm,” diyen Trump, olası sürprizlere açık olduğunu belirtti.
Lula’nın Moskova Ziyareti ve Kremlin’in Tutumu
Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, Çin ziyaretinin ardından Moskova’ya uğrayarak Putin’i İstanbul’daki görüşmelere bizzat katılması için ikna etmeye çalıştı. Ancak bu girişim yüz yüze bir görüşmeye dönüşmedi. Lula ile Putin arasında yalnızca kısa bir telefon görüşmesi gerçekleşti.
Kremlin yetkilisi Yuriy Uşakov, müzakerelerle ilgili olarak “Şu anda çok fazla açıklama yapılıyor, bu nedenle çeşitli senaryoları göz ardı edemeyiz” dedi. Rusya’nın, 2022’de İstanbul’da başlatılan doğrudan müzakerelere geri dönülmesini teklif ettiği, ancak bu sürecin Batılı ülkelerin yönlendirmesiyle Ukrayna tarafından sonlandırıldığını da hatırlattı.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov ise, Kiev’in mevcut tutumuyla müzakere edilemeyeceğini belirterek Ukrayna tarafını “anlaşmazlık içinde” olmakla suçladı. Ryabkov, “Bu sorunun yanıtı Kiev rejiminin sponsorlarına sorulmalı,” dedi.
Peskov: Putin’in Çağrısı Hâlâ Geçerli
Putin’in 11 Mayıs’ta yaptığı ve Ukrayna’ya doğrudan ön koşulsuz görüşme teklifini içeren açıklamasının geçerliliğini koruduğunu söyleyen Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Barış için diyaloga açığız. Ateşkes ihtimali müzakerelerde değerlendirilebilir,” dedi. Ancak Rusya’nın temel hedefinin savaşın nedenlerini ortadan kaldırmak olduğunu vurguladı.
Zelenskiy’nin Yanıtı: Önce Ateşkes
Zelenskiy, Liberation gazetesine verdiği röportajda Moskova’nın ön koşulsuz müzakere teklifini reddettiğini ve öncelikle 12 Mayıs’tan itibaren 30 günlük tam bir ateşkesin sağlanması gerektiğini yineledi. “Putin ile her konuda anlaşmamız mümkün değil. Ama savaşı durduracak bir format bulmalıyız. Eğer görüşürsek, bu görüşmeden bir siyasi zaferle — örneğin ateşkes, tüm mahkumların değişimi — çıkmalıyız,” dedi.
Avrupa’dan Baskı: Ateşkes Olmazsa Yaptırımlar Artacak
Avrupa liderleri, görüşmelerden bir sonuç çıkmazsa Rusya’ya yeni yaptırımlar uygulanacağı uyarısında bulundu. Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Yunanistan Başbakanı ile Berlin’de düzenlediği basın toplantısında “Bu hafta ilerleme kaydedilmezse, yeni bir yaptırım paketi konusunda birlikte çalışacağız,” dedi. 17. yaptırım paketinin hazırlandığını ve enerji ile finans sektörünün hedef alınabileceğini açıkladı.
Avrupa’nın 30 günlük ateşkesi bir “zorunluluk” olarak görmesine rağmen, Reuters’ın haberine göre bu tür yeni yaptırımların uygulanabilmesi için ABD’nin desteği şart. Ayrıca, Macaristan’ın direnci nedeniyle AB içinde oybirliği sağlamak da zorlaşıyor.
Washington’un Tavrı ve Beklentiler
ABD Dışişleri Sözcüsü Tom Pigott, Trump’ın öncelikli hedefinin ateşkes, ardından ise uzun vadeli bir barış olduğunu söyledi. Ancak ABD’nin Avrupa ile birlikte Rusya’ya yeni yaptırımlar uygulayıp uygulamayacağı henüz netlik kazanmadı.
Reuters’a göre, 16 yaptırım paketinden sonra AB’nin 27 üyesinin tamamından destek almak daha da zor hale geldi. Kaynaklara göre, Macaristan’ın desteği ancak Trump’ın baskısıyla sağlanabilir. Ancak şu anda böyle bir baskının işaretleri yok.
Sonuç: İstanbul Görüşmeleri Belirsizlik İçinde Başlıyor
15 Mayıs’ta İstanbul’da başlayacak olan Rusya-Ukrayna müzakereleri, tarafların niyet ve hedeflerinin ciddi şekilde farklılık gösterdiği bir ortamda gerçekleşecek.
Rusya köklü bir siyasi çözüm arayışında, Ukrayna ve Batı ise derhal bir ateşkes peşinde.
Görüşmelerin sonucunda gerçek bir ilerleme kaydedilip kaydedilemeyeceği, hem savaşın gidişatını hem de uluslararası dengeleri önemli ölçüde etkileyebilir.