Rusya’nın siyasi haber portalı  Polit.ru 29 Mayıs 1453 yılı Osmanlı İmparatorluğu’nun İstanbul’u fethettiğinin 557. yıldönümü vesilesiyle yazdığı makalesinde Türklerin diğer azınlıklara hoşgörüyle davrandığı belirtildi. Lev Usıskin imzalı yazıda İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’den de övgüyle söz edilerek, “Fatih Sultan Mehmet dönemin ölçülerine göre eğitim seviyesi yüksekti. Örneğin Latince ve Rumca biliyordu.” denildi.

Makalede Osmanlı İmparatorluğu’nun fethettiği İstanbul’un elden gitmesiyle tarihe damgasını  vuran Bizans İmparatorluğu’nun yanısıra, dev Ortodoks dünyasının merkezi olarak kabul edilen büyük Ortodoks devletinin ortadan kalktığı  kaydedildi. Yazıda iddiaların aksine Katolik dünyasının Bizans’ın savunmasında faal katıldığı da belirtilerek, “Uzun yüzyıllar birbirine düşman olanlar bile omuz omuza verdi... Ama Osmanlı ordusunda Ortodokslu Sırp birliği de vardı. Sırp birlikleri Osmanlı ordusunun en savaşcı ve faal kuvvetleri idi.” denildi.

 

Büyük Moskova Prensliği devletinin İstanbul’un fethedilmesinde zarar görmediği ve bütün olarak ayakta kalabildiği belirtilerek, “Moskova prensliği Vselenski Patrikliği (İstanbul) kentinin koruması için parmağını bile kımıldatmadı. Kısaca bu tür benzer çizgi Moskova’nın siyasi çıkarları açısından tam mantıklıydı.” denildi.

Osmanlı  farklı dinlere Avrupa’dan daha fazla toleranslı  idi

İstanbul’un alınmasının ardından Fatih Sultan Mehmet’in kentin sağ kalan tüm sakinlerini af ederek onlara dokunulmazlık vaadinde bulunduğunu yazan Rus araştırmacı gazeteci, Osmanlı yönetiminin Rumlara da burada yaşama hakkını sunduğunu kaydetti. Gazeteciye göre, Rumlara kendini yönetme hakkı bile verilirken, Partiklik bu yönetimin üstü haline getirildi.

Makalede, “Daha sonraki yıllarda çok sayıda Rum Küçük Asya topraklarından yeni başkente göç ettirildi. Bu arada Sultan fethedilen Bizans İmparatorluğu topraklarında oraya buraya atılan Musevi cemaatlerine de benzer şekilde davranmaya başladı. Ki Museviler Bizans İmparatorluğu’nda pek güleryüzle karşılanıyorlardı. Fiiliyatta tüm Musevileri Sultan İstanbul’a yerleştirdi.” ifadeleri yer aldı. Rus gazeteci Osmanlı’da finas, kültür, ticari ve devlet yönetiminin kaymaklı yerinin Hristiyan ve Musevilerin elinde olduğuna da işaret ederek, Osmanlı İmparatorluğu’nda dini toleransın Avrupa’dan bile iyi durumda olduğunun altını çizdi.

Yazının sonunda Fatih Sultan Mehmet’in şahsiyeti övülerek, “Kendisi dönemin ölçülerine göre eğitimli insan idi. Örneğin Latince ve Rumca biliyordu. Ama Büyük Moskova prensleri ise bilmiyordu.” denildi.

 

Fuad Seferov, Moskova, Cihan