Putin’den sürpriz çıkış: İspatlanırsa, askeri operasyona hayır demeyiz
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Şam yönetiminin kimyasal silah kullandığının ispatlanması durumunda askeri operasyona hayır demeyeceklerini açıkladı. Ancak, Putin’e göre operasyona Birleşmiş Milletler’in karar vermesi gerekiyor.
Rusya’nın St. Petersburg kentinde yarın başlayacak G20 zirvesi öncesi AP ve Rus devlet televizyonu Birinci Kanal’a konuşan Putin, kimyasal silah kullanımının kim tarafından gerçekleştirildiğinin net bir şekilde ispatlanmasına ihtiyaç olduğunu, Moskova’nın da kararlı bir şekilde hareket etmeye hazır olduğunu söyledi.
“Suriye’de kimyasal silahların rejim tarafından kullanıldığının ispatlanması durumunda Moskova askeri operasyonun doğru olduğunu kabul eder mi?” sorusuna yanıt veren Putin, “Olabilir. Ancak, şunu hatırlatmak istiyorum. Kesin bir prensip var. Herhangi bir askeri müdahale ya da uluslar arası hukuka göre bir ülkeye karşı güç kullanımı ancak Güvenlik Konseyi tarafından izin verilebilir. Bunun dışında herhangi bir güç kullanımını açıklayabilecek bir gerekçe yoktur. Bunlar sadece saldırı olarak nitelenir.” ifadelerini kullandı.
Rusya’nın silah satışının durdurulması ya da başka yaptırımlarla ilgili soruya cevap veren Putin, “Kimyasal saldırının kim tarafından yapıldığını ortaya koyan objektif kanıtlar olursa, ne yapacağımızı siyasi olarak söyleyemeyiz. Prensipli bir duruşumuzun olacağını söyleyebiliriz. Vatandaşlara karşı kimyasal silah kullanma suçtur. Bunun gereğini yaparız.” dedi.
Kitle imha silahlarının teröristler tarafından yapıldığının ispatlanması durumunda ABD’nin teröristlere ne yapacağını soran Putin, “Bu teröristlerin sponsorları ne yapacak? Silah sevkiyatını durduracaklar mı? Onlara karşı askeri müdahale başlayacak mı?” eleştirisi getirdi.
Kimyasal saldırı görüntüleri şüpheli
Suriye’de kimyasal saldırı sonrası yaşamını yitiren çocukların yer aldığı görüntüleri değerlendiren Putin, “Çocukların kimyasal saldırı sonucu öldürüldüğü iddia edilen görüntüler korkunç. Ancak görüntüler saldırının kim tarafından yapıldığının cevabını vermiyor. El Kaide terör örgütünün montajı olduğu yönünde fikirler var. ABD yönetiminin de iyi bilgiği gibi bu teröristler çok acımasızdır.” dedi. Putin görüntülere çok dikkatli baktıklarını, orada veli, aile ve doktorların olmamasının şüphe oluşturduğunu iddia etti.
Rusya Suriye’de çatışmanın tarafı olmaz
“ABD Başkanı Barack Obama’nın Kongre’den onay alıp Suriye’ye müdahalede bulunması durumunda Suriye tarafında mı olacaksınız yoksa Suriye ile ilişkileri koparacak mısınız?” şeklinde sorulan soruya Putin, “Siz gazeteci misiniz? CIA elemanı mısınız? Bana CIA’in sorabileceği sorular soruyorsunuz. Bunlar Rusya’nın farklı durumlarda birinci, ikinci, üçüncü senaryoya göre yaptığı planlardır. Silahlı müdahale ya da olmadan yapacak gelişmelere karşı net planlarımız var. Ancak bunları söylemek çok erken.” cevabını verdi.
Rusya’nın Suriye’de silahlı çatışmaya müdahil olması konusunda konuşan Rusya lideri, “Biz kesinlik Suriye’de herhangi bir çatışmanın tarafı olmadık ve olmayacağız…” dedi.
S-300 parçalarının bir kısmı Suriye’ye ulaştı
Rusya’nın Suriye’ye satışı gerçekleştirilen S-300 füze savunma sistemleri ile ilgili konuşan Putin, sistemin bir kısım parçalarının Şam’a teslim edildiğini, ancak tüm sevkiyatın tamamlanmadığını ifade etti. Moskova kalan kısımları da sonraki süreçte ulaştırmayı düşünüyor. Rusya askeri kaynaklar, sevkiyatın Şam yönetiminin ödeme yapmadığı gerekçesi ile gerçekleşmediğini açıklamıştı.
Rusya-ABD ilişkilerinde Soğuk Savaş kalıntıları
“ABD Başkanı Obama ile Moskova’da bugün yapılması planlanan ikili görüşmenin iptal edilmesi hayal kırıklığına neden oldu mu?” sorusuna yanıt veren Rus lider, “Evet hayal kırıklığı oldu. ABD Başkanının Moskova’ya gelmesini isterdim. Biriken sorunları konuşmak isterdim. Bu çok da büyük bir felaket değil. Çünkü bakanlıklar arasında sürekli görüşmeler sürüyor… Bazı konularda Rusya’nın duruşu ABD hükümetini rahatsız ediyor. Bunda yapacak bir şey yok. En doğrusu rahatsız olmamak. Sabırlı olmak ve ortak çözüm arayışına girmek. G20’de umarım Amerikalı meslektaşımla görüşme imkanı bulurum. Obama ile konuşmak çok ilginç. Net ve işini bilen bir insan.” ifadelerini kullandı.
Bazen “ABD’nin Rusya’yı zayıf olmasını istemesi” gibi fikirlere sahip olabildiklerini kaydeden Putin, “Bunu açıkça söylüyorum. Amerikalı meslektaşlarımıza da daha önce söylemiştim. Bizim Washington büyükelçimizin Occupy Wall Street hareketinin temsilcileri ile görüşmesini düşünemiyorum. Çünkü diplomasi çok ince bir iş. İlişkileri düzeltmek, sert noktaları yumuşatmak, uyum bulmak, anlaşmaya zemin hazırlamak gerekir. Ancak sizin bazı elçilik çalışanlarını gördük farklı durumlarda. Bu diplomasiye uygun değil. Biz bunu yapmıyoruz. Biz bu konu da aşırı yaygara yapmadık. Demek ki onların tarzı bu dedik. İlişkilerimiz bu yüzden bozulmadı. İnsanlar geliyor, gidiyor. Rusya ve ABD gibi büyük ülkelerin çıkarları üzerinde çalışmak gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu. Rusya ve ABD ilişkilerinde Soğuk Savaş kalıntılarının olduğunu kabul eden Putin, “Ancak bunu çok düşünmek istemiyorum. Üst seviyede ilişkilerde bunu etkili olduğuna inanmıyorum.” dedi.
Snowden’den gizli bilgi almadık
CIA eski çalışanı Edward Snowden’in Rusya’da bir yıllık geçici siyasi sığınma hakkı verilmesi ile ilgili konuşan Putin, “Snowden bize hiçbir bilgi teklif etmedi. Biz ondan bir bilgi almadık. Bizim bu yönde bir talebimiz de olmadı. Biz profesyoneliz. Bize söyleyebileceği her şey ABD istihbarat elemanları tarafından biliniyor. Onlar artık onu kapatmıştır, riskleri dikkate alarak değiştirmiş ya da yok etmiştir. Onun bize hiçbir faydası yok. Biz açıkça bu işe hiç karışmak istemiyorduk. O farklı bir dünyanın insanı. ABD istihbaratının onu hain olarak ilan edebilir. Yalnız o farklı bir dünyanın insanı. Kendisini insan hakları savunucusu olarak görüyor. Onunla işbirliği ya da ondan bilgi alma çabamız yok.” ifadelerini kullandı.
Snowden’in Rusya’da ihtiyarlayabileceği ile ilgili soruya yanıt veren Putin, “Biz kendisini elbette iade etmeyeceğiz. Rusya’da kendisini güvende hissedebilir. Ben onu anlayamıyorum. 30 yaşında bir genç geleceğini zor bir durumda bıraktı. Ne yapacağını bilemiyorum. Merak ediyorum. Zaman geçince belki ABD onu farklı algılayabilir. Ne hain ne de istihbarat elemanı. Belki insan hakları savunucusu olarak görür. O kendi kaderini seçti…” şeklinde konuştu.