Rusya Ortadoğu'ya dönüyor

1950’li yılların başlarında Süveyş Kanalı’nın denetimi Batılı devletlerin kontrol ettiği Kanal Şirketi’ndeydi. Kanalın denetimi Körfez ülkelerinden petrol alan Batılı devletler için önemliydi. Cemal Abdülnasır Mısır’da 1952 yılında iktidara geldikten sonra Batı karşıtı milliyetçi söylemiyle ve Sovyetler’e yakınlaşmasıyla Batılı devletleri tedirgin ediyordu. Nasır’ın Süveyş Kanalı’nı işleten Kanal Şirketi’ni millileştirdiğini açıklaması bardağı taşıran son damla oldu.

Eisenhower doktrini

1957 yılında, Amerikan Başkanı Dwight D. Eisenhower Kongre’de yaptığı konuşmasında Mısır’da olup biten endişe verici gelişmelere ve Sovyetler’in bölgedeki nüfuzunu genişletme çabalarına Amerika’nın sessiz kalamayacağını ve bölgede daha aktif olması gerektiğini söyledi. Eisenhower doktrini olarak adlandırılan bu politika Ortadoğu’yu Amerika’nın Soğuk Savaş siyasetinde en öncelikli bölge yaptı. Bu politika çerçevesinde Amerika askeri ittifaklarla, finansal yardımla ve askeri müdahaleyle bölgeye angaje oldu, Mısır Sovyet etkisinden kurtarılıp Amerikan cephesine katıldı.

Obama bitiriyor

Eisenhower ile başlayan bu Ortadoğu angajmanı Obama ile bitecek gibi görünüyor. Obama’nın ulusal güvenlik danışmanı Susan Rice’ın New York Times’la yaptığı söyleşi malumun ilanı oldu. Rice, Amerika’nın tüm enerjisini Mısır da dahil olmak üzere Ortadoğu’ya harcayamayacağını, başka öncelikleri de olduğunu ve Obama’nın Amerika’nın bölgedeki varlığını azaltmak istediğini söyledi.

Rusya’nın Ortadoğu’daki yükselişi

Rusya Devlet Başkanı Putin’in daha yakın ilişkiler kurmak için Mısır’ı ziyaret edeceğini söylemesi bana Soğuk Savaş yıllarında Amerika ve Sovyetler’in Mısır ve bölge için verdiği mücadeleyi hatırlattı. Obama’nın Suriye’de inisiyatif almak istememesi, Mısır’da hem darbecileri hem de devrilen Müslüman Kardeşler’i karşısına alması, en yakın müttefiklerinden Suudiler’i kızdırması, Irak’tan bütünüyle elini eteğini çekmesi ve Körfez’deki askeri varlığını azaltması Rusya’ya bölgede yer açtı. En sonunda Rusya’nın onlarca yıl beklediği an geldi ve Obama’nın bölgeden çekilmesiyle oluşan boşluğu Rusya doldurdu. İran’la nükleer müzakerelerde, Esad’ın kimyasal silahlarının imhasında, Mısır’ın yeniden yapılandırılmasında, Maliki’nin El Kaide ile savaşında Rusya önemli bir aktör haline geldi.

Putin’in Mısır ziyareti Amerika’nın Soğuk Savaş’ın başlangıcından itibaren yürüttüğü Ortadoğu politikasının sonu olabilir. Eisenhower ve ondan sonra gelen Amerikan başkanları diplomatik ve politik sermayelerini Mısır’ı kazanmak ve sonrasında bölge siyasetini Mısır üzerine inşa etmek için kullanmışlardı. Obama ise tarihe Mısır’ı ve Ortadoğu’yu kaybeden Amerikan başkanı olarak geçebilir. Putin de böylece Soğuk Savaş’ın intikamını gecikmeli de olsa almış olur.