Rusya Duma Başkanı 16 yıl sonra Ankara'da

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Rusya Federasyonu Federal Meclisi Devlet Duması Başkanı Sergey Narışkin ve beraberindeki heyeti Çankaya Köşkü’nde kabul etti.

Görüşmede, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile TBMM Türkiye-Rusya Parlamentolar arası Dostluk Grubu Başkanı Kayseri Milletvekili Salih Kapusuz da hazır bulundu.

Cumhurbaşkanı Gül, Karadeniz üzerinden komşumuz olan Rusya Federasyonu ile ilişkilerin gelişmesinde parlamentolar arası temasların önemli rolü olduğunu kaydederek, Türk ve Rus parlamenterlerin Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi başta olmak üzere uluslararası platformlardaki iş birliğinden memnuniyet duyduğunu belirtti. Duma Başkanı Narışkin’in ziyaretinin ikili ilişkilerin parlamenter boyutunun daha da gelişmesine katkı yapacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, Ankara’da Rus Kültür Merkezi açılmasından memnuniyet duyduğunu belirterek, bunun toplumlar arası ilişkilerin derinleşmesine katkı sunacağının altını çizdi.

DUMA BAŞKANI NARIŞKİN: “TÜRK PARLAMENTERLERLE YAKIN İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE ÇALIŞMAKTAN MEMNUNİYET DUYUYORUZ”

Duma Başkanı Narışkin ise, ikili ilişkilerin ulaştığı seviyenin memnuniyet verici olduğunu, birçok alanda iş birliğimizin stratejik ortaklık seviyesine yükseldiğini ifade etti. İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine parlamentolar arası ilişkilerin daha fazla katkı vermesini arzu ettiklerini dile getirdi. Duma Başkanı Narışkin, uluslararası platformlarda Türk parlamenterlerle yakın iş birliği içinde çalışmaktan memnuniyet duyduklarını da kaydetti.

Bugün Ankara’da Rus Kültür Merkezi’nin açılışının yapılacak olmasından duyduğu memnuniyeti de dile getiren Duma Başkanı Narışkin, bu konuda gösterilen iş birliği için teşekkür etti.

Duma heyeti TBMM'yi ziyaret etti

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Rusya Federasyonu Federal Meclisi Devlet Duması Başkanı Sergey Narışkin ile görüştü. Çiçek, yaptığı konuşmada, bu ziyaretin önemli ve anlamlı olduğunu belirterek, "Çünkü, sizin tarafınızdan son ziyaret 1998'te yapılmış. Arada 16 senelik bir boşluk var. Dostlar arasında bu kadar açık bir zaman dilimi olmaması lazım, bu ziyaretleri sıklaştırmamız gerekir" dedi.

İki ülke yöneticileri arasında üst düzey ziyaretler çerçevesinde mütalaa edilecek önemli ziyaret trafiği olduğunu ifade eden Çiçek, "Ancak parlamentolar arasındaki ziyaretlerde, başkan düzeyinde 16 senelik bir açık var. Bu ziyaretiniz ümit ederim ki bundan sonra yeni bir başlangıç oluşturur" diye konuştu.

Cemil Çiçek, parlamentolar arasındaki işbirliği ve dayanışma açısından, fırsat buldukça değişik platformlarda biraraya gelmelerinin ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayacağını, onun için TBMM Başkanı olarak kendisinin Rusya Federasyonu Parlamentosu ile işbirliğini daha çok istediğini kaydetti.

Çiçek, TBMM'de bulunan 122 ülke ile dostluk grubu arasında en önde gelenin Rusya ile olan dostluk grubu olduğunu söyledi.

Türkiye ve Rusya'nın birlikte görev yaptığı Avrupa Konseyi, Karadeniz Ekonomik İşbirliği gibi uluslararası kuruluşlar olduğunu anımsatan Çiçek, parlamenterlerin bu platformlarda da istişare içinde olmaları ve dayanışma içinde bulunmalarının önemli olduğunu vurguladı.

-"Rusya bizim için çok önemli komşudur"

Cemil Çiçek, Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerinin her alanda gelişmesini, çeşitlenmesini ve kurumsallaşmasını istediğini kaydederek, şöyle konuştu: "Çünkü Rusya bizim bakımımızdan bir komşu ülkedir, çok önemli bir komşudur. Aynı zamanda değerli bir ortaktır. Bölgesel işbirliği, barış, istikrar bakımından da Rusya kilit konumunda olan bir ülkedir. Onun için işin parlamento boyutunu bu vesileyle ifade etmek istedim. İki ülke de bu ilişkileri bu çerçevede mütalaa ettiği içindir ki 2010'da bu ilişkileri üst düzey işbirliği seviyesine yükseltti ve bunu bir konseyle kurumsallaştırmaya çalıştı. Bugüne kadar da 4 başarılı toplantı yaptı. Hiç şüphesiz ilişkilerin çok önemli boyutu var. Bunların her biri ayrı ayrı bir değerlendirme konusudur. Biz sizinle her alanda mevcut ilişkilerimizi daha yukarılara çıkarmayı arzu ediyoruz ve iki ülkenin potansiyeli de buna çok müsaittir.

En başta ekonomi ve enerji alanında çok yakın işbirliğimiz var. Ticaret hacmimiz 32 milyar dolar, hedeflenen rakam bunun çok üstündedir ve bu mümkündür. Enerji işbirliğinde nükleer enerji konusu, bunu sizinle gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Akkuyu santrali fevkalade önemli bir alanı oluşturuyor. Bizim müteahhitlik hizmetleri bakımından en fazla tercih ettiğimiz ülkelerin başında Rusya Federasyonu gelmektedir. Bizim müteahhitlerimiz de orada önemli başarılar elde etmiştir. Her sene 4 milyondan fazla Rus turist ülkemizi ziyaret ediyor. Halkların kaynaşması, birbirini tanıması bakımından önemli. Bugün Rus Bilim ve Kültür Merkezi'ni açacağız. Türk Rus toplumsal forumu var. Bunlar önemli çabalardır, gayretlerdir, alttan alta ilişkileri geliştirmesi bakımından."

Çiçek, iki ülke arasında din alanında diyalog süreci başladığını ifade ederek, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Rus Ortodoks Kilisesi ile ortak bir çalışma grubu oluşturduğunu, iki ülke arasında kurumsal bir işbirliğine gidilmesinin ilişkilerin gelişmesine çok önemli katkı sağlayacağının altını çizdi.

-"Rusya Parlamentosu'ndan beklentimiz var"

İki ülkenin birlikte paylaştığı coğrafyanın hassasiyetleri, riskleri, sıkıntıları dikkate alındığında daha yoğun işbirliği içerisinde olacakları alanın güvenlik alanı olduğuna işaret eden Çiçek, şunları söyledi:

"Bizim Rusya Parlamentosu'ndan bir beklentimiz var: Hiç şüphesiz toplumların tarihinde geçmişte yaşanmış bir kısım olaylar vardır. Bu olayların tahrif edilmeden gelecek kuşaklara aktarılmasında fayda görülüyorsa, bunun tahrif edilmeden, saptırılmadan aktarılması lazım. Zatı-aliniz başkanlığı da yaptığınız geçmişte, Rusya'nın çıkarları aleyhine tarihinin tahrip edilmesine karşı tedbir alınması komitesi. Biz de 1915 olayları ile tarihin tahrip edilmemesini, özellikle parlamentoların ilişkilerin geliştirilmesi yolundaki sorumluluğunu öne çıkarmasını, geçmişte kalan olayların ise parlamentolar tarafından değil, doğrudan doğruya bilim adamları ve tarihçiler tarafından araştırılarak gerçeğin ortaya konulmasını istiyoruz. Geçmişte 1995 yılında Meclisinizden çıkmış olan bir karar var, bu bizi üzmüştür. Ümit ediyoruz ki 2015 yılına giderken, bu anlayış çerçevesinde, tarihin tahrif edilmeden, tarihçiler yoluyla bu konuların açıklığa kavuşturulması ve parlamentoların da ikili ilişkileri geliştirme yolundaki sorumluluğunu daha çok öne çıkarması gerektiğini düşünüyorum. Bu konudaki hassasiyetimi size burada ifade etmek istedim.

Hiç şüphesiz bölgemizde sizi de bizi de yakından ilgilendiren, bir şekilde de müdahil olduğumuz bir çok uluslararası konular var. Bu konularda da yakın istişare içerisinde olarak, sorunların barışçıl yol ve yöntemlerle, diyalog yoluyla ve kapsayıcı çözümler üreterek sonuca varılması zannediyorum, hem bizlerin hem de bölgenin yararına olacaktır."

-Rusya Duması Başkanı Narışkin

Rusya Duması Başkanı Narışkin de bu ziyaretinin, iki ülke ilişkilerinin geliştirilmesi açısından önemine işaret etti. Rusya'dan Meclis Başkanı seviyesinde Türkiye'ye 16 yıldır ziyaret yapılmadığını, ancak bu dönemde parlamentolar arasındaki işbirliğinin devam ettiğini belirten Narışkin, uluslararası kuruluşlarda Türk milletvekilleri ile işbirliği içerisinde olduklarını kaydetti.

Narışkin, 1990'lı yıllarda iki genç cumhuriyet olan Türkiye Cumhuriyeti ve Sovyetler Cumhuriyeti'nin çok zor dış ve iç koşullarda birbirine yardım sağladığını bildirdi. 1920-1922 yıllarında Sovyet Cumhuriyeti'nin çok zor ekonomik durumuna rağmen Türkiye'ye hem maddi hem de mali yardımda bulunduğunu, ayrıca silahı sevkıyatları yapıldığını, iki askeri gemi gönderdiğini ifade eden Narışkin, "Türk halkının bunu hatırlaması bizim için çok önemlidir" dedi.

İki ülke arasında ekonomi alanındaki işbirliğinin ana yönünün enerji olduğunu, bu alandaki en önemli işbirliğinin Akkuyu Nükleer Santrali'nin inşa edilmesi olduğunu belirten Narışkin, bu projeye Rus şirketlerin 20 milyar dolar mali katkı sağlamayı planladığını, projenin stratejik öneme sahip olacağını kaydetti.

Narışkin, başta Ortadoğu'daki gelişmeler olmak üzere, Suriye, İran ve Ukrayna'daki durum hakkında da konuşmak istediğini söyledi.

Son günlerde Ukrayna'nın dünyanın en sıcak noktalarından biri haline geldiğine işaret eden Narışkin, "Biz inanıyoruz ki Ukrayna'da mantık ve halkın aklı üstün olacaktır ve radikal aşırı grupların ülkeyi bölmeye yönelik faaliyetleri başarısız olacaktır. Orada bulunan iktidarın en önemli ilk görevi, yasa dışı faaliyetleri ve şiddeti durdurmak, ülkesinin iktidar devlet yapısını oluşturmak. Aşırıcı fikirler, hareketlerin sadece kısa gruplar ile sınırlandığını biliyoruz. Biz anlıyoruz ki bu aşırı düşünceler bizim kardeş ve dost olan Ukrayna halkını tam olarak yansıtmıyor" diye konuştu.

Tekrar konuşan Cemil Çiçek, dünyanın bütün siyasi önemli ve karmaşık konularının, iki ülkenin birlikte paylaştığı coğrafyanın kuzeyinde, güneyinde, doğusunda, batısında meydana geldiğini vurguladı.

-Yukarı Karabağ, Suriye ve Kıbrıs sorunları

Her olayın iki ülkeyi de ilgilendirdiğini belirten Çiçek, şöyle konuştu:

"Çünkü bu bölgede barış ve istikrar olmazsa, en çok etkilenen ülkeler bizleriz. Güney Kafkasya istikrarsızlık açısından önemli, burada barışın ve istikrarın tesis edilmesi önemlidir. Bu yönde ortak bir çaba gösteriliyor ve gösterilmesinde fayda görüyoruz. Kafkasya'daki bir başka çıban, sorun olan alan Yukarı Karabağ ihtilafıdır. Maalesef aradan geçen 20 küsur yıla rağmen, orada bir çok katliamlar yaşandı. Minsk Grubu'nun bir çabası var ama henüz olumlu bir sonuca ulaşılamadı, bu çalışmaların ivme kazanması lazım.

Suriye konusu da önemli. Maalesef nereye gideceği de henüz kestirilemez bir noktaya gidiyor. Etnik ve mezhepsel çatışma riskinin her geçen gün arttığı, bu konuşmayı yaparken bile insanların öldürüldüğü ve kanlı çatışmaların yaşandığı bir coğrafya bir an evvel orada, en azından kan dökülmesinin önlenmesi lazım. İnsani yardımların yapılmasına imkan veren çabaların biraz daha süratlendirilmesi lazım. BM'nin aldığı karar gecikmeli de olsa, bir ölçüde bu sıkıntıları hafifletebilir mi? O kadar da emin değilim ama bir açılımdır, bu önemlidir. Bir an evvel bu sıkıntıların bu bölgede barışçıl yol ve yöntemlerle çözümlenmesi lazım. Aksi takdirde bölge, bir süre sonra hepimizi çok daha fazla rahatsız edecek, her türlü terör örgütlerinin eğitim alanına dönüşme noktasındadır. Bu gerçeğin herkesçe görülmesi gerekiyor. Bir taraftan devlet terörü, öbür taraftan yasadışı her türlü terör örgütü Suriye'de kan dökmeye devam ediyor."

Cemil Çiçek, 50 yıldır çözülemeyen Kıbrıs sorunu da olduğunu belirterek, "Biz orada iki halkın siyasi eşitliğine dayalı, karşılıklı mutabakatla bir siyasi çözüm istiyoruz. Son günlerde iki taraf arasında görüşmeler başladı.

Ümit ederiz ki bu bu sorun bu müzakerelerle artık çözülsün, çünkü bu süreç çok uzadı. Biz Rusya Federasyonu'ndan Kıbrıs sorununda daha dengeli ve yapıcı bir rol üstlenmenizi bekliyoruz" dedi.

Çiçek, daha sonra Narışkin ve beraberindeki heyet onuruna yemek verdi.