Kızıl Ordu'da 400 bin Yahudi asker görev almış
İsrail'deki Yad Vaşem Müzesi, açtığı bir online sergi ile Sovyetler Birliğinin Kızıl Ordusu’nda görev yapmış çok sayıda Yahudi askerden 100’ünün kişisel öykülerini gözler önüne serdi.
Sergide, söz konusu askerlerin Holokost dönemi ile pek fazla bilinmeyen ilişkisi de ortaya konuluyor.
Türkiye'deki Yahudi cemaatinin yayın organı olan Şalom gazetesinden Nelly Barokas'ın haberine göre, Blavatnik Ailesi Vakfı’nın desteği ile bu sergi projesini hayata geçiren Dr. Arkadi Zeltser, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Kızıl Orduda görev yapan 350 bin ile 400 bin arasındaki Yahudi askerin 140 bininin çarpışmalarda öldüğünü belirtiyor.
Dr. Zeltser, ‘Jews in the Red Army’ (Kızıl Ordu’da Yahudiler) adlı projenin bazı askerlerin kişisel öykülerini aktarmayı hedeflediğini söyledi.
Yad Vaşem araştırma ekibinin Rus askeri kayıtları gibi resmi belgeleri, günlükler ve mektuplar şeklindeki savaşla ilgili kişisel anıları incelemesi bir yıl kadar bir süreçte tamamlandı. Ekip araştırmalarında savaş dönemine ait Yidiş lisanındaki yayınlarına, Faşizm karşıtı Yahudi grupların bastıkları materyellerine de yer verdi.
Sergideki resmi evrakların bazılarında askerlerin Yahudi kimliklerinin açıkça belirtildiği görülüyor.
Yahudi kimliğinin belirtilmediği, Litvanya vatandaşı olarak sınıflandırılmış evrakların bazılarında da askerin birinin babasının haham olduğu veya kardeşinin yeşivada eğitim gördüğü bilgileri bulunuyor. Ordunun hava kuvvetleri, zırhlı birliği, denizaltı, ve istihbarat servisleri gibi her bölüm ve kademesinde Yahudi erkek ve kadın askerlerin görev yaptığı anlaşılıyor. Kadın askerler sıhhiyede çalıştıkları gibi cephede de savaşıyor, tercüman olarak veya Nazilere karşı propaganda yürütmekte görevlendiriliyorlardı.
Habere göre Kızıl Ordu’da görev yapan Yahudi askerlerin bazıları, "kahramanlıklarının karşılığında" Sovyetler Birliğinin en üst düzeyde askeri ödülü ile onurlandırıldılar. Yahudi askerler farklı etnik kökenlerden geldiğinin belirtildiği haberde hepsinin Aşkenaz olmadığı, kiminin Dağ Yahudilerinden, kiminin Buhara Yahudilerinden, kiminin de Kırım’daki Kımçak Yahudilerinden olduğu belirtildi.
Şalom'daki haber şöyle devam ediyor:
"Hashomer Hatzair üyesi Litvanyalı Vulf Vilenski 1940’da askere çağrıldı, ülkesi Sovyetler Birliği tarafından işgal edilince Kızıl Ordu’ya katıldı. Subay oldu, 1941’de cepheye gönderildi, once Belarus’ta savaştı sonra Litvanya piyade bölüğünde yer aldı.
Litvanya ve Letonya askeri bölüklerinin yüzde 23’ü Yahudi askerlerden oluşuyordu ve aralarında Yidiş konuşuyorlardı. Ailesinin büyük kısmı Naziler tarafından öldürülen Vulf Vilenski savaş süresince dört kez ağır yaralandı. Litvanya’nın Klaipeda kenti yakınında bir Alman saldırısına karşı yürüttüğü başarılı çatışma vesilesi ile Sovyetler Birliği Kahramanı Ödülü ile onurlandırıldı. Askeri kariyerine devam eden Vilenski, ailesine katılmak üzere İsrail’e göç ettiği 1983’e dek Yidişçe yayınlanan bir gazetede yazmayı sürdürdü.
Ukrayna’da doğan Polina Gelman lise yıllarında pilotluk öğrendi. Savaş patlak verdiğinde tarih fakültesinde eğitim görüyordu. Gönüllü katıldığı Kızıl Ordu’da Kadın Havacılar Alayına kabul edildi. Polina Gelman annesine yazdığı mektupta şöyle diyordu: “Sevgili anneciğim, cepheye gitmeye karar verdim. Yahudi halkının bir kızı olarak benim Hitler ile görülecek özel bir hesabım var.” Gelman bombardıman uçağı pilotu oldu, bir gecede 18 kez sorti yaparak rekor kırdı ve 857 kez hava çarpışmalarına katıldı. Polina da Sovyetler Birliği Kahramanı Ödülü ile onurlandırıldı.
Yahudi askerlerin Nazileri yenme isteklerinin tabii ki farklı bir nedeni de vardı. Dr. Arkadi Zeltser, “Yahudiler genellikle iyi asker olmamakla suçlanırlardı. Yahudiler tüm Sovyetler’de yaygın olan, cephede savaşmak yerine geri planda kalmayı tercih ettikleri önyargısına karşı çok duyarlıydılar. Özellikle gençler için bu haksız imajı kırmak büyük önem taşımaktaydı” demekte.
Rusya doğumlu Iakov Kreizer 1920 yılında orduya gönüllü girdi. Nazilerin 1941 Haziran ayında Rusya’ya girmesi ile Almanlara karşı büyük başarı gösteren piyade alayına komutanlık yaptı. Moskova, Stalingrad, Kırım’da savaştıktan sonra 1945’te albay rütbesi ile Sovyetler Birliği Kahramanı Ödülüne hak kazandı. Savaş süresince Kreizer Faşizm Karşıtı Yahudi Komitesi’nin aktif bir üyesi olmaya devam etti.
Yad Vaşem’in ‘Jews in the Red Army’ online sergisini ziyaret edenler Yahudi askerlerin kişisel öykülerine tanık olurken, aile bireylerinin Sovyet ordusuna ait geçmişlerine ilişkin bilgileri de siteye verme olanağını bulmaktalar."