Rusya ve Türkiye’nin birbirine “mesaj” göndermeye ihtiyacı yok
Türkiye Moskova eski büyükelçisi Halil Akıncı, Rusya ve Türkiye’nin aracılık ve hareketler yaparak bir birine mesaj vermesinden ziyade birlikte masa oturarak doğrudan görüşmeler yapması gerektiğini söyledi.
Rusya’nın başkenti Moskova’da Balçuk Oteli’nde yapılan “Rusya-Türkiye: Çok boyutlu İşbirliğinin Artırılması” konulu forumda konuşan Akıncı, sadece ekonomi değil, aynı zamanda siyasi işbirliğinin devam ettiğini söyledi. İkili insani ve toplumsal ilişkilerin giderek arttığına işaret eden emekli elçi, “Bugün artık ortak torunlarımız var. Rus-Türk diplomasi tarihinde ilk elçilerimiz zamanında böyle bir şey yoktu. Bugün ise ortak aile ve torunlarımız var.” dedi.
Ortak çıkar yoksa, ara bulunmalı
Sovyet-Türk ilişkilerinde zaman zaman krizler ve yakınlaşmanın yaşandığını hatırlatan Akıncı, ikili ilişkilerde tarafları ayıran değil birleştiren konularda daha da odaklanmaya çağırdı.
Rus-Türk ilişkilerinde sorunların var olduğuna dikkat çeken Akıncı, “Bugün ben devlet memuru olmadığım için açık konuşacağım: Bugün ikili ilişkilerde sorunlar var. Bir çok konuda anlaşamadık, halen anlaşamıyoruz. Ama bu diyalogun kopmasına neden olmuyor. Bir başka mesele ortak çıkarların ortaya çıkarılması ve bu konuda işbirliğinin yapılması. İki dışişleri bakanlıklarının, devlet kurumlarının, tarafların yapması gereken şu: ortak çıkar yoksa, ara bul! Çünkü Rusya ve Türkiye komşudur, bu iki ülkeyi bir birinden ayırmak mümkün değil. Özellikle şimdiki toplumsal olayların gelişimine bakarsak bu imkansız. Dolayısıyla bir birimizle uyuşmaya, çıkarlarımıza saygı göstermeye mecburuz.” şeklinde değerlendirmede bulundu.
Diplomatların görevi sorun oluşturmak değil, sorun çözmektir
İki ülkenin bir birine ihtiyacı olduğunu vurgulayan Akıncı, “Rusya’nın Türkiye’ye, Türkiye’nin Rusya’ya aracılık yoluyla, hareketler yaparak mesaj vermeye ihtiyacı yoktur. Bana “senin modern dünyadan haberin yok, zaten emekli büyükelçisin. Olayların gerisindesin.” diye laflar edilebilir. Bu tür lafları da çok duyuyoruz. Biz şikayetlerimizi kamuoyunda yaparız. Şunları yapmamız lazım: Tüm diplomatları bir araya getirip konuşturmamız lazım. Diplomatların görevi sorun oluşturmak değil, sorunu çözmektir.” dedi.