Rus Basınından Erdoğan ve Kıbrıs yorumu: Ankara BM kararlarını çöpe atmaya hazır!
HABERRUS - Ankara, BM Güvenlik Konseyi'nin Kıbrıs sorununa ilişkin aldığı tüm kararları çöpe atmaya hazır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Kıbrıs'ın birleştirilmesine karşı çıkması ve Kıbrıs’ta yaptığı açıklamalar dünya basınında olduğu gibi Rus basınında da geniş yankı buldu.
Rusya’nın amiral gemisi Kommersant gazetesi yayınladığı haberinde Türkiye’nin adada iki devletli çözüm önerisi ile Ankara’nın BM Güvenlik Konseyi'nin Kıbrıs sorununa ilişkin aldığı tüm kararları çöpe atmaya hazır olduğunu gösterdiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti ve sonuçlarına ilişkin yaptığı açıklamaların dünya kamuoyunda infial patlamasına neden olduğunun vurgulandığı haberde Erdoğan’ın ‘Kıbrıslı Türklerin uluslararası müzakerelerde temel şartı, egemen bir devlet olarak statülerinin tanınması olduğu diğer tüm önerilerin artık geçerli olmadığı’ sözleriyle Türkiye’nin, Kıbrıs sorununa bir çözüm beklemeden, kendi başına hareket etmeye karar verdiğinin altını çiziyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Çarşamba günü yaptığı açıklamada, kararın adada yaşayan her iki halkın da yararına olacağını ve bu girişimin bir "kara propaganda" aracına dönüştürülmesi girişimlerinin boşuna olduğunu söyledi.
Maraş'ın açılmasının "şeffaf ve uluslararası hukuk temelinde" yürütülen bir barış projesi olduğunu ve Türkiye'nin "adada barış ve istikrar için çaba gösteren tek ülke" olduğunu söyledi.
Bu arada Kıbrıs Cumhuriyeti Ulusal Konseyi Çarşamba günü, Maraş'taki Kıbrıslı Rum mülk sahiplerini KKTC'nin önerisini kabul etmekten kaçınmaya, yani mülk yönetimine geri dönmemeye çağırdı.
Diğer şeylerin yanı sıra Ankara, KKTC'nin mümkün olduğu kadar çok devlet tarafından aktif olarak tanınmasını istiyor. Ancak yine de istekli pek kimse yok.
Recep Tayyip Erdoğan'ın dış politika hırsları, Ankara'nın ana müttefiki Azerbaycan'ın ikinci Karabağ savaşında kazandığı zaferle zirveye ulaştığında, basında Bakü'nün yakında KKTC'yi tanıyacağına dair iddialar ortaya çıktı.
Bu söylentiler son zamanlarda bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından körüklendi. Kuzey Kıbrıs'ın Azerbaycan tarafından tanınmasının beklenip beklenmediği sorulduğunda, "Bu konuda hiç şüphe yok. Bunu kardeşim İlham Aliyev ile sürekli tartışıyoruz." ifadelerini kullanmıştı.
‘Azerbaycan'ın Kıbrıs'a yönelik politikasında köklü bir değişiklik yok’
Erdoğan’ın tüm bu açıklamalarına rağmen Azerbaycan heyetinden farklı yönde açıklamalar geldi.
Azerbaycan parlamento heyetinin 16 Temmuz'da başlayan ve Türkiye Cumhurbaşkanı'nın KKTC'ye gelişine kadar süren Kuzey Kıbrıs gezisi büyük ilgi gördü. Benzer ziyaretler daha önce defalarca yapılmasına rağmen, önce Türk medyası ve ardından Azerbaycan medyasında bu ziyaret "ilk resmi ziyaret" olarak anıldı.
Ancak Kommersat gazetesi haberinde Parlamento heyeti başkanı Samed Seyidov’a şu anki ziyaretin öncekilerden nasıl farklı olduğu sorusunu yönelttiği Parlamento başkanının bu soruyu yanıtsız bıraktığını bildirdi.
Öte yandan Azerbaycan parlamentosu üyesi Rasim Musabekov, Kommersant'a yaptığı açıklamada, "Hem bir heyet hem de bireysel milletvekilleri ve kamuya mal olmuş kişilerin benzer ziyaretleri daha önce gerçekleşti" ifadelerini kullanıyor.
Azerbaycan'ın Kıbrıs'a yönelik politikasında köklü bir değişikliğin olmadığını ve bu konuda resmi kaynaklardan herhangi bir sinyal verilmediğini vurguluyor.
Azerbaycanlı siyaset bilimci Ilgar Velizade, KKTC'nin Bakü tarafından erken tanınmasına inanmıyor. “Azerbaycan, Kuzey Kıbrıs halkını her zaman akraba ve kardeş bir halk olarak görmüştür. Parlamenterler ve kamu kuruluşları düzeyinde, temaslar her zaman olmuştur ve devam etmektedir. Bağımsızlığın tanınmasına gelince, bu hiçbir zaman siyasi bir konu olmadı. Bu adım, yalnızca Kıbrıs ile değil, Yunanistan ve AB ile de ilişkilerimizi önemli ölçüde karmaşıklaştırabilir” dedi.
Brüksel ve Washington'un Kıbrıs'ın geleceğine ilişkin tutumları çok net ve kesin
Temmuz ayı başlarında, Avrupa Komisyonu başkanı Ursula von der Leyen, Lefkoşa'da düzenlediği basın toplantısında, Avrupa Birliği'nin Kıbrıs sorununa iki devletin kurulmasına dayalı bir çözümü kabul etmeyeceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın KKTC ziyareti tahmin edilebileceği gibi AB'den olumsuz bir tepki aldı. ABD Dışişleri Bakanlığı da Türkiye'nin Maraş'a yönelik adımlarını kınadı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Kıbrıs Dışişleri Bakanı Nikos Khristodulidis ile yaptığı görüşmede, durumu istikrarsızlaştıran misilleme adımlarından kaçınılması çağrısında bulundu. Aynı zamanda, Büyük Britanya, Kıbrıs anlaşmasının ülke garantörü olarak, Maraş'taki durumla ilgili olarak BM Güvenlik Konseyi'ni acil toplantıya çağırdı. Ancak Güvenlik Konseyi ne açıklama yaparsa yapsın Ankara rotasını değiştirmeyecek gibi gözüküyor.