Rus turistler etkiledi, Türkiye'nin turizm kaybı 5 milyar doları buldu

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, turizmdeki gelir kaybının 5 milyar doların üzerinde olduğunu açıkladı.

Gazetecilere turizm sezonuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan TÜROFED Başkanı Osman Ayık, Türkiye'nin 2015 yılını artıyla kapatamayacağını söyledi. 2015'in sıfır ile -5 arasında bir kayıpla kapanmasının beklendiğini ifade eden Ayık, bunda da Rusya Federasyonu ile Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkelerindeki azalmanın etkili olduğunu vurguladı.

Son yıllarda çift haneli büyüyen Rusya pazarında Eylül 2014'ten itibaren düşüş başladığını anlatan TÜROFED Başkanı Osman Ayık, sözlerini şöyle sürdürdü: “O trend bugüne kadar da devam ediyor. Bugün aşağı yukarı yüzde 25'ler civarında Rusya Federasyonu ile BDT'de kayıp yaşıyoruz. Almanya ve orta Avrupa'da da yüzde 9'lar civarında artışlar sağladık. Rusya Federasyonu'ndaki kaybın bu kadar büyük olması, o pazarlardaki artışla telafi edilemez noktada olduğu için yılın genelinde ülke olarak 0 ile -5 arasında kayıp yaşayacağımız görünüyor. 2015 yılını artışla kapatamayacağız.”

Turist sayısındaki azalmanın bölgelere göre değişiklik gösterdiğini belirten Ayık, Antalya'ya gelen turist sayısının geçen seneye göre 9 aylık dönemde 550 bin civarı azaldığını ifade etti. En büyük kaybın Rusya ve BDT'de yaşandığını kaydeden Osman Ayık, “Bugün itibariyle baktığımızda 2016 ve 2017'de de bu trendi değiştirecek her hangi bir emare görünmüyor." dedi.

Yıllık 40 milyon civarı misafir ağırlayan Türkiye'nin bu sene yaşayacağı kayıp sayısının 1-1,5 milyon turist arasında olmasının beklendiğine değinen TÜROFED Başkanı, bu rakamın sayısal açıdan çok önemli olmadığını kaydetti. Kişi başı turizm geliriyle çarpıldığında ortaya çıkan rakamın çok büyük görünmediğini ifade eden Osman Ayık, turist sayısındaki düşüşün daha büyük olmaması için fiyatlarda ortalama yüzde 30 indirim yapıldığına işaret etti. TÜROFED Başkanı Ayık, “Rakamları buradan hesaplamaya başladığımızda, Türkiye'nin 32 milyar dolarlık bir turizm girdisi var. Bunun üzerinden gidersek o zaman bizim dediğimiz rakamların ne kadar gerçekçi olduğunu matematik olarak hesaplayabilirsiniz. Hatta bizim çok da iyimser rakamlar söylediğimizi de tespit edebilirsiniz.” ifadesini kullandı.

5 MİLYAR DOLAR KAYIP

Türkiye'nin bu yıl turizm geliri kaybının 5 milyar doların üstünde olduğunu ifade eden Ayık, şöyle devam etti: “Türkiye'ye gelen 40 milyon misafirin yüzde 45'i kıyıların dışındaki bölgelerde oluşuyor. Yüzde 55'i de kıyılarda oluşuyor. Kıyılara gelen, paket turla gelen insan demektir. Paket turu alabilmesi için indirimler yapıldı. Türkiye 32 milyar dolar gelir elde ediyorsa ve bunun yüzde 55'i kıyılarda oluşuyorsa bu 15 milyar dolar demektir. Basit hesapla bunun yüzde 30'unu kaybettiğinizde rakam 5 milyar dolar. Hesap bu kadar basit.”

ÇOK BÜYÜK HATALAR YAPILMAZSA

Türkiye 2014 yılına gelene kadar hep çift haneli büyüdüğünü hatırlatan TÜROFED Başkanı, geçmişteki performansın devam ettirilmesi halinde açığın bir senede kapatılmasının mümkün olduğunu ifade etti. 40 milyon bandında olan Türkiye'nin yüzde 10 büyümesinin 4 milyon turist anlamına geldiğine dikkat çeken Ayık, “Bizim her yıl 4 milyon artırmamız çok da mümkün değil. Çok büyük hatalar yapmadığımız sürece her yıl yolumuza yüzde 3-5 büyüyerek devam edebiliriz. Bu ülkeyi bir huzur ve barış adası olarak tutabilelim. Bunu becerebilirsek en kötü şartlarda her yıl 1 milyon ve üzerinde yeni turisti getirebiliriz.” şeklinde konuştu.

DESTEKLER YETERSİZ

Kamunun desteklerinin yetersizliğinden yakınan Ayık, konaklama sektörünün de mutlaka desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak şu taleplerde bulundu: “İşletme kredilerinde düşük faizli desteklerin sağlanması lazım. Kış dönemiyle ilgili SGK primlerinde avantajların hızlı şekilde devreye sokulması lazım. Kış döneminde Avrupa'daki tur operatörlerine de destek vermek lazım ki kışın hareketlilik devam etsin.”

1 KASIM ÇOK ÖNEMLİ

Türkiye'nin son 5-6 aylık dönemde dünyaya iyi bir fotoğraf veremediği eleştirisini dile getiren Osman Ayık, şu tespitlerde bulundu: “Bunu da söylemek lazım. Ülkenin içindeki genel tablo ister istemez bir takım olumsuzluklara neden olabiliyor. Onun için de 1 Kasım seçimleri ülkemiz için çok önemlidir. 1 Kasım'da halkımız mutlaka iradesini sandığa yansıtacak. Benim tek arzum da sandığa yansıyan bu iradenin siyasiler tarafından doğru okunup, gereğinin yapılması. Bunun gereği yapıldığı takdirde Türkiye tüm dünya kamuoyundaki yerini bence çok önemli bir yere getirmiş olacak.”