Nazım Hikmet'in mezarında beyaz güvercinler uçuruldu
Türk ve dünya şiirinin önemli isimlerinden Nâzım Hikmet ölümünün 53. yılında Moskova'daki mezarı başında birçok seveni tarafından saygı ve sevgiyle anıldı.
Rus Türk İşadamları Birliği’nin (RTİB) organizasyonu ile gerçekleştirilen anma gününe Türkiye’den ve Rusya’dan birçok sanatçı, edebiyatçı, Nâzım Hikmet Vakfı temsilcileri, Zülfü Livaneli, Kardeş Türküler grubu ve Moskova Devlet Üniversitesi Şarkiyat Enstitüsü Türkiye Bölüm Başkanı Natalya Ulçenko katıldı.
Sabah 10:00'da Moskova'da yer alan Novodeviçi Mezarlığında toplanan Nâzım Hikmet sevenleri beyaz güvercinler uçurduktan sonra kabristana kırmızı karanfiller bıraktı.
"Bu sene biraz boynumuz bükük"
Törende konuşma yapan Nazım'ı Anma Komitesi ve Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) Avrasya Bölge Komitesi Başkanı Ali Galip Savaşır öncelikle, "Bu yıl bize Nazım'ı anma etkinliklerinde destek sağlayan Türkiye Büyükelçiliği'ne ve Rusya-Türkiye arasındaki olumsuz atmosfere rağmen bize bu izinleri veren Rusya Federasyonu'nun yetkili organlarına Nazım dostları olarak teşekkürü borç bilirim." ifadelerini kullandı.
Rusya-Türkiye ilişkilerinde yaşanan olumsuzluklara değinen Savaşır, "Bu sene biraz boynumuz bükük, biraz süngümüz düşük, biraz yükümüz ağır." şeklinde konuştu. Savaşır, "Duvarların yıkıldığı, vizelerin kalktığı, bahar havası yaşadığımız günlerde rahatça Türkiye'den gelen pek çok dostumuz bu yıl belirli sebeplerden dolayı aramızda değil." dedi.
Nazım Hikmet'in hayatından, mücadelesinden ve şiirlerinden feyz alarak bu zorlukların aşılacağına yürekten inandığını söyleyen Savaşır, "Güneşi ve güzel günleri göreceğimize olan inançla herkesi selamlıyorum. İyi ki varsın Nazım, iyi ki varsınız Nazım dostları." diyerek konuşmasını tamamladı.
"Türk ve Rus halkları et ve kemik gibidir"
25 yıldır Rusya'da yaşayan Rus Türk İşadamları Birliği (RTİB) Başkanı Naki Karaaslan ise iki ülke arasında problemlerin sürekli yaşandığını ancak herşeye rağmen iki ülke halkları arasında kopmayacak bir bağ olduğunu vurguladı.
Karaaslan, "25 yıldır buradayım. 20 yıldan fazla oldu burada toplanıyoruz. Burada hep aynı heyecanı hissediyorum, sesim titriyor. Sanatın ve edebiyatın büyük ustası. Bizleri heyecanlandırmaması mümkün değil." sözleriyle duygularını ifade etti.
Rusya-Türkiye arasında sürtüşmelerin 25 yıldır var olduğunu ve bunları hep gördüğünü belirten Karaaslan, "Ama unutmayacağımız bir şey var ki Türk ve Rus halklarının ayrılmazlığı et ve kemik gibidir." dedi.
"Güzel günler göreceğiz"
Arap baharıyla başlayan değişimi ve dünyada yaşanan savaşları hatırlatan Karaaslan, "Güzel günler göreceğiz. Zaman, zor bir zaman ama şöyle düşünelim; Arap baharıyla başlayan bir değişim ama herhalde biz o baharın zemheri dönemini yaşıyoruz. Adı ne baharsa, her tarafımız üşümekten dondu artık." diyerek sitem etti.
Dünyanın değiştiğini, dünyada güç dengelerinin oynadığını belirten Karaaslan herkesin bir hesabı olduğunu ama bu hesaplar içinde insan hayatının her şeyden önemli olduğunu ifade etti. "Nasıl vicdanlar titremiyor? Nasıl susabilirsiniz? Akdenizin sıcak sularında, güzel sahillerindeki sabah manzaraları... Daha açmamış çiçekler, tomurcuklar sahillere vuruyor. Bunlar demokrasi hesabı mı? Biyerlere özgürlük getirme hesabı mı? Hayır kimseyi kandıramayız." diyen Karaaslan, "Bunlar hak değil, hat hesapları. Petrol hatları, gaz hatları. Milyonlarca insan evinden oldu, yüzbinlerce insan öldü. Bunun bedelini kim ödedi?" serzenişinde bulundu.
Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen "Umudu yitirmek yok" diyen Karaaslan, "Güneşin şairi, özgürlüklerin şairi nasıl diyor; 'Vatan sever' vatan öyle bir seviyor ki, her şeyini verebilirdi o (Nazım) vatan için." diye konuştu.
"Nazım iki ülkeyi birleştirdi"
Rusya’da Nazım’ın mezarında kendisini anmanın güzel bir duygu olduğunu belirten Zülfü Livaneli, "Uçak olayından sonra ilk Türk-Rus etkinliği düzenleniyor. Buna izin veren Rus makamlarına teşekkür ederiz. Bir nevi sana yakın olan insanların yakınlaşmasını sağlamak açısından anlamlı bir etkinlik. Nazım yine iki ülkeyi birleştirdi." yorumunu yaptı.
Nazım'ın büyük edebiyatçı, büyük vatansever olduğunu söyleyen Livaneli, Nazım Hikmet’i her yıl Rusya’da anarken yüreklerinin kabardığını, çünkü hem sanatı, hem işlevi büyük olan insan olduğunu söyledi.
Rusya ve Türkiye arasında yaşanan gerilimin bir an önce kalkmasını istediklerini belirten Livaneli, büyük sanatçılar vatanlarını çok severler, ama aynı zamanda enternasyonalist olurlar dedi. Livaneli sözlerine şöyle devam etti:
"Diğer insanları da anlarlar. İnsan her yerde insandır. Rus şairi Aleksandr Puşkin "Erzurum’a yolculuk" kitabında Rus ordusu ile Erzurum’a gelişini anlatır. Ayrıca Osmanlılarla yaşanan savaşı ile ilgili izlenimlerini de aktarır. Hayatını kaybeden Türklerden bahsederken "tertemiz yüzlü gençler" şeklinde bahseder. Çok şefkatli bir yaklaşımı olur. Üzüntülerini dile getirir. Ordu ile gelmiş olan birinin kitabı boyunca Türkiye’ye karşı en ufak düşmanca bir yaklaşım göremezsiniz. İşte büyük sanatçıdır. Ülkesindeki propagandalara katılmamıştır. Sırp-Osmanlı savaşı sırasında da Rusya’da büyük aleyhte hava vardı, o dönemde de Tolstoy karşı çıktı. 'Hayır, böyle değil!' dedi. Sibirya’daki Osmanlı esirlerini ziyaret ettiği zaman yazdığı bir makale var 'kendi halinde müthiş, efendi, hoş insanlar' şeklinde yazdı. Müthiş bir insandı. O da şovenizmin, ucuz milliyetçiliğin tuzaklarına düşmeyecek kadar büyük insanlardı. Ve bunlar aslında ülkelerini en çok seven insanlardır. Politikayı yapanlardan da daha çok severler. O toprağın ve insanların asıl sahipleridirler."
"Rusya manevi olarak Türkiye’ye yakın bir ülke"
Rusya’da bu tür etkinliklerin düzenlenmesi Rusya’nın genel çizgisine sadık odluğunun bir göstergesi odluğunu belirten Moskova Devlet Üniversitesi Şarkiyat Enstitüsü Türkiye Bölüm Başkanı Natalya Ulçenko, her şeye rağmen kültürel ilişkilerin, insani ilişkilerin devam ettiğini belirtti. Ulçenko, "Nazım Hikmet Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesinin sembolüdür. Rusya’ya geldikten sonra Nazım Hikmet sanatını burada da yaşatabildi. Sanatını devam ettirdi. Bu şu anlama geliyor bence; Rusya manevi olarak Türkiye’ye yakın bir ülke. Ülkelerimiz çok yüksek potansiyele sahip. Ve ben şu günlerde bu potansiyelin bir şekilde uygulanmaya başladığını görüyorum." ifadelerini kullandı.