Kazan, 2026 Yılında İslam Dünyasının Kültür Başkenti İlan Edildi

HABERRUS - Cidde’de gerçekleştirilen 13. İslam Dünyası Kültür Bakanları Konferansı kapsamında, Kazan 2026 yılı için İslam Dünyasının Kültür Başkenti olarak ilan edildi.

Rusya’da İslam kültürünün korunmasında önemli bir merkez olan Kazan, Müslüman ülkeler için kültürel ve manevi bir cazibe noktası haline geldi.

Kazan, Başmüftü Şeyh Ravil Gaynutdin’in girişimi, Başbakan Yardımcısı Marat Husnullin ve Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov’un desteğiyle, Volga Bulgarlarının İslam’ı kabul edişinin 1100. yıl dönümüne ev sahipliği yaparak büyük çaplı kutlamalara sahne oldu.

Son aylarda şehirde, 2024 Ekim ayında Kazan’da düzenlenen 16. BRICS Zirvesi gibi önemli etkinlikler gerçekleştirildi.

Bu önemli buluşmadan önce, “Rusya – İslam Dünyası: KazanForum” başlıklı konferans düzenlenmiş ve bu forum, Rusya ile İslam dünyası arasındaki ekonomik iş birliği açısından kilit bir platform olmuştur.

Ayrıca, Rusya Federasyonu Müslümanları Dini İdaresi ve DUM RF Müftüler Konseyi tarafından organize edilen, 25-26 Temmuz 2024 tarihlerinde Kazan’da düzenlenen “Manevi İpek Yolu: Büyük Avrasya Alanında Dini Değerlerin Önemi” konulu 5. Uluslararası Konferans, Rusya ve İslam dünyasında büyük yankı uyandırdı.

Aynı tarihlerde BRICS ülkeleri Kuran-ı Kerim Ödülleri etkinliği de başarıyla gerçekleştirildi.

Kazan’ın İslam Dünyasının Kültür Başkenti olması için yapılan başvuru, Cidde’deki forumda Tataristan Kültür Bakanı İrada Ayupova tarafından sunuldu. Ayupova, konuşmasında Tataristan’ın kültürel mirasına vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı:

“Bölgemizin, Rusya’da İslam kültürünün korunması açısından önemli bir merkez olmasından gurur duyuyoruz. Topraklarımız, Avrasya’nın en kuzeyindeki bölge olup, İslam’ın Volga Bulgarları tarafından resmi devlet dini olarak kabul edilmesinin üzerinden bin yıldan fazla zaman geçmiştir. Bu tarihi gerçek, ünlü gezgin ve yazar Ahmed bin Fadlan’ın ‘Risale’ adlı el yazmasıyla da kanıtlanmaktadır.”

Kazan’ın 2026 İslam Dünyası Kültür Başkenti seçilmesi, şehrin zengin kültürel mirasının ve İslam dünyasındaki önemli rolünün bir kez daha tescillendiğini göstermektedir.