Putin: Rusya’nın tabii kaynaklarının değeri 28 trilyon dolar

Dr. Ertan Yülek'in 1991 yılında az sayıda basılan "Kapı Komşumuz Sovyetler Birliği" kitabında çökmeye yüz tutan Sovyetler Birliği'nin Türkiye açısından önemi işleniyordu.

Benim redakte ettiğim kitapta Sovyetler'in, özellikle Rusya'nın, büyük tabii zenginliklere sahip olduğunun altı çiziliyordu. Ayrıca, hem Azerbaycan, Özbekistan gibi Sovyet cumhuriyetlerdeki hem de Rusya Federasyonu'nun içindeki Türki ve Müslüman toplulukların Türkiye'ye olan doğal bağlarının oluşturduğu ilişki potansiyeli ortaya konuyordu.

Aradan geçen süre zarfında Rusya Federasyonu gerçekten tabii kaynaklara, özellikle enerji kaynaklarına dayalı bir güç ve gelişme politikası uyguladı.  Rusya'da ilk başlarda oldukça dağınık devam eden liberasyon süreci kontrol altına alındı ve bugün büyük kamu ve özel şirketler eliyle işletilen enerji ve tabii kaynaklar imparatorluğu haline geldi. Bu değişim tesadüfi değil; ardında Vladimir Putin'in vizyonu ve yönetimi var. Putin döneminde Rus ekonomisinin büyüklüğü 260 milyar dolardan 1,7 trilyon dolara çıktı. IMF projeksiyonları, Rus GSYİH'sinin 2014'te 3 trilyon doları aşacağına işaret ediyor.

Putin'in 1999 makalesi

Kariyerine KGB ajanı olarak başlayan Putin'in doktora tezi ve bilindiği kadarıyla yayınladığı tek makalesi tabii kaynakların idaresi üzerineydi. Özellikle 1999 yılında yayınladığı makalesi bugünkü Rusya'yı anlamamıza yardımcı olacak fikirlerini özetliyor; Putin'in Rusya vizyonu geniş tabii kaynaklar ve işleyen dev şirketlere ve devlet desteğine dayanıyor.

Makale kısaca şunları söylüyor:

Rusya çok zengin tabii kaynaklara sahiptir. Putin makalesinde nikel, doğalgaz, petrol, altın, kömür ve diğer birçok tabii kaynakta Rusya'nın dünyanın en büyük ilk üç rezervine sahip olduğunun altını çiziyor; 1999 fiyatlarıyla Rusya'nın tabii kaynaklarının değerinin 28 trilyon dolara denk geldiğini; 'kârlı' rezervlerin değerinin ise 1,5 trilyon dolar olduğunu söylüyor.

Bu zenginliğe rağmen tabii kaynaklar sektöründeki şirketler faaliyetlerini genişletecek ve yaşlı  altyapılarını yenileyecek mali güce sahip değildir.

Bunların gerçekleşebilmesi için devlet desteğine ve Batılı rakipleriyle baş edebilecek güce sahip olan dev şirketler kurulmalıdır. Bu şirketler tabii kaynakların çıkartılması, işlenmesi ve satılması sürecini kapsamalıdır.

Kamu sektörü dev şirketlere destek vermelidir. Bu destek mali kaynak takviyesinden düzenlemelere kadar geniş bir alana yayılmalıdır.

Tabii kaynaklar ve işleme sektörleri Rusya'daki işsizlik sorununa doğrudan çözüm sağlayamaz; ancak, Ortaya çıkardığı gelir Rus halkının hayat standartlarının yükselmesinde olumlu rol oynar ve 'sosyal dengeyi' güçlendirir.

Kamu gelirlerinin ve döviz girdilerinin artmasını sağlar (Putin tabii kaynak gelirlerinin dolaylı ve doğrudan yollarla Rus devlet gelirlerinin yüzde 70'ini oluşturduğunu söylüyor).

Rusya'nın askeri gücünün artmasını  sağlar.

Bugünkü  Rusya

Putin 1999 yılında, başbakan olduğu yıl yayınlanan makalesinde aşağı yukarı bugünkü Rusya'yı anlatmış diyeceksiniz. Doktora tezi hakkındaki intihal tartışması (bazı kısımların iki Amerikalı yazarın kitabından birebir alınmış olması), çok üzerinde durduğu tabii kaynaklar sektöründeki bazı şirketlere yakınlığı ve yolsuzluk söylentileri bir tarafa, Putin (ve Medvedev) hemen kuzeyimizde bir tabii kaynaklar imparatorluğu kurdu. Gelirlerin bir bölümünün halka yansıması siyasi ve sosyal dengeyi en azından orta vadede sağlam kılıyor. Gerektiği zaman da Rus gizli servislerinin ağır eli devreye giriyor. Sonuçta istikrarlı bir yapı ortaya çıkıyor.

Meta ürünlerin dünya ekonomisi üzerindeki öneminin arttığı ve paralel olarak fiyatlarının arttığı  bir dönemde bu güçlü komşuyla ilişkilerimizin seyri gittikçe daha önemli hale gelecek.

Murat Yülek, Zaman