Rusya izlenimleri: Moskova’nın oksijen adası, nefes aldıran parkları
HABERRUS - Kalabalık şehir hayatının stresli ortamından hepimiz sıkılırız. Kent mimarisinin ruha uzaklığı ve yoğun gürültüsü, betonun soğuk yüzü, çalışma hayatının stresi insanı adeta yük hamalına çevirdiği günümüzde insan bu yükleri üzerinden atabileceği, rahat nefes alabileceği, kendi iç sesisini duyabileceği, daha özgür hissedeceği mekan arayışına girer, planlar yapmaya başlar.
İşte böyle durumlarda bir göl veya nehir kenarı, tabiat ile baş başa kalınacak huzur dolu yerler ararız... Ve bazen olur ki bunun için hem zaman hem de maddi harcama yapmak gerekebilir…
Peki şehirden çıkmadan, fazla zaman harcamadan, masrafa girmeden, şehrin stres ve sıkıntısından kaçıp kendinizi dinleyebileceğiniz, tabiatla baş başa kalacağınız, doğayı duyup hissedebileceğiniz, sosyalleşebileceğiniz, her yaştan insanlarla karşılaşabileceğiniz, spor yapabileceğiniz hatta ücretsiz sağlık kontrolünden bile geçebileceğiniz, sizi misafir etmek için yedi yirmi dört bekleyen yer olsa ne yapardınız?
Evet elbette hemen koşarak gitmek isterdiniz. Bu saydıklarımın hemen hepsini hatta daha fazlasını Moskova’nın şehir parklarında bulabilirsiniz. Moskova, bu açıdan adeta parklar ve sosyal aktiviteler cennetidir.
Son yıllarda Moskova Belediyesinin bu konuya ayrıca önem verdiğini görüyoruz. Moskova kent ve toplumsal hizmetler ve iyileştirmeden sorumlu belediye başkan yardımcısı Pyotr Biryukov, 2018 de Moskova’da yaklaşık 500 park olduğunu söylemişti.
Bu parkların hepsi adeta ormanların, denizlerin küçük disketlere sıkıştırılıp şehrin içerisine yerleştirilmiş hali gibidir. Burada özgürce gezebilir, spor yapabilir, küçük teknelere binip küçük bir maceraya açılabilir, Moskova Nehri’nde tekne turu yapabiliriz…
Şehirden çıkmadan, bu parklarda hayatın içinden enstantaneler görebilir, beklenmedik güzelliklerle de karşılaşırız...
Kolomonskoe parkta dünya evine giren gelin ve damadın mutluluğuna şahit olurken, Gorki parkta bisiklet yarışları, Zafer parkında sergiler, fuarlar, konferanslar, seminerler, folklor eğitimi ya da binicilik... Tabi tarihi binaları gezmekten, doğanın güzelliği içerisinde kaybolmazsanız, vaktiniz kalırsa daha kim bilir neler neler…
100 hektar ormanlık alan üzerine kurulu Tsaritsyno (Çariçe) Parkı’nı geçip II.Katerina'nın sarayını doğanın güzelliğiyle yeşil renge boyanıp göller arasından küçük tepedeki saraya ulaşabilir, hatta caz müzik seviyorsanız bunu yaz mevsimine getirip ücretsiz konser de izleyebilirsiniz.
Farklı ağaç türleri, ırmak sesi ve birbirinden farklı heykelleri görmek isterseniz Milli şair Puşkin’in güzel sanatlar müzesini ve beraberindeki parkı gezebilirsiniz...
Moskova nehri kıyısına kurulu, ormanlık yamaçları ve dört mevsim bir başka yaşandığı doğa harikası manzarasında kaybolmak isterseniz Gorki parkına uğrayabilir, doğa, spor, eğitim, açık sinemanın keyfine varır, dans dersi alabilirsiniz.
Sokolniki, İzmailovski, Kuskova ve daha bir çok dinlenebileceğiniz parklar bulabilirsiniz.
Bu parklarda yediden yetmişe her türlü insanı görebilirsiniz. Bebek arabasında birbirinden şirin, tatlı, sarışın, mavi gözlü bebeklere bakıp içinizdeki sevincin yüzünüzde gülücüğe dönüştüğünü görebilir, yada masa tenisi oynayan veya bir sporu heyecanla yapan yaşlı insanları görüp motive olabilirsiniz…
Moskova parklarında, yakınlarınızla doğanın güzelliği içerisinde yeniden daha da yakınlaşabilir, ruhunuzu dinlendirirken bir an olsun yaşadığınız şehrin stresini unutup içinizin yaşam sevinciyle yeniden dolduğunu hissedersiniz.
Eğer yolunuz Moskova’ya düşerse kendinize iyilik yapıp, hem fiziksel hem mental size iyi gelecek yedi yirmi dört misafirliğe bekleyen birbirinden güzel parkları ziyaret etmeyi ihmal etmeyin…
Selim Sayginer