"Rusya ekonomisi er ya da geç toparlanacak"

Dolar kurundaki yükseliş ihracatı nasıl etkiledi? Rusya ve Türkiye'nin ekonomik ilişkileri ne düzeyde? Avrupa Birliği'yle yapılan ihracat ne durumda? Yaklaşan genel seçim ihracatçıları endişelendiriyor mu? Bu soruların yanıtını Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi'den aldık.

Sputnik'e konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatın bu yıl arzu edilen şekilde başlamadığını ifade ederek, doların tüm dünyada değer kaybetmesinin ihracatı olumsuz etkilediğini söyledi.

2015 yılının ilk 4 ayında Rusya'ya yönelik toplam ihracatın bir önceki yıla göre yüzde 35 azaldığının bilgisini veren Büyükekşi, "Rusya pazarında sıkılaşan likidite koşulları ve Ruble'deki sert dalgalanma, ihracatçıları olumsuz etkiliyor. Tüm bu olumsuz koşullara rağmen, Rusya pazarına uzun vadeli odaklanarak kısa vadeli dalgalanmalara karşıda hazırlıklı olunması gerektiğine inanıyoruz. Burada pazar payı kaybetmeden, pazarlarda tutunabilmek çok önemli" diyor.

Rusya'da en kötü senaryonun geride kaldığına ve bundan sonraki gelişmelerin olumlu yönde olacağına inanan Büyükekşi'ye göre, Rusya önemli fırsatları barındıran bir ülke konumunu koruyor.

Büyükekşi söyleşisinin tamamı şöyle:

Dolar ve euro kurundaki yükseliş ihracatı nasıl etkiliyor? Merkez Bankası sizce kura müdahale etmeli mi? Merkez Bankası ve siyasiler arasındaki ‘faiz indirimi' tartışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

İhracatımız bu yıla maalesef arzu ettiğimiz şekilde başlayamadı. Tüm dünyada doların değer kazanması ve paritedeki düşüş, ihracatımıza ilk 4 ayda baskı yaptı. Geçtiğimiz yılın Nisan ayına göre ortalama 1,38 seviyesinden yüzde 22 düşüşle 1,08 seviyelerine inen paritenin negatif etkisi aylık 1 buçuk milyar doları buldu. Kümülatif bazda bakıldığında sadece AB-28 ülkelerine Euro-dolar paritesi kaybı sebebiyle yaşanan ihracat düşüşü ilk 4 ayda 4 buçuk milyar doları aştı.

Döviz kurlarındaki oynaklığın artması, ihracatçılarımızın fiyat belirlemesini zorlaştırıyor. Bizim ihracatçılar olarak ana talebimiz, rekabetçi ve öngörülebilir kur seviyeleri. Bu yüzden Merkez Bankası'nın öngörülebilir kur seviyelerinin oluşması hususunda daha proaktif olması gerektiğine inanıyoruz. İhracatçı için önemli olan kurdaki dalgalanmaların minimum seviyede olması. Bunlar haricinde zaten her çeyrek bazında gerçekleştirdiğimiz Eğilim Anketleri ile ihracatçıların nabzını tutuyor ve rekabetçi ideal kur seviyelerini açıklıyoruz. Tüm ihracatçılar TİM'in internet sitesinden bu bilgilere erişebiliyorlar.

Avrupa Birliği'ne ihracatta durum nedir? Azaldı mı, artıyor mu? Avrupa'daki ekonomik durgunluk Türk ihracatçısını nasıl etkiliyor?

İlk 4 aylık verilerimize göre, Türkiye'nin AB'ye dolar cinsi ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 12 azalırken, Euro cinsi ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 9 arttı. Diğer taraftan kesinleşen Eurostat verilerine göre Türkiye'nin AB'ye euro cinsi ihracatı ilk iki ayda yüzde 12 arttı. Aynı dönemde ise AB'nin birlik dışı ithalatı euro bazda yüzde 1 geriledi. Türkiye ilk 2 ayda AB'ye ihracatını en fazla arttıran 4.ülke oldu. Buna göre Türkiye'nin AB'nin birlik dışı ithalatından aldığı pay yükseldi.

Rusya'ya ihracat ne durumda? Rusya'ya batı tarafından uygulanan yaptırımlara Türkiye dahil olmadı. Türkiye'nin bu durumdan kazancı nedir? İhracata olumlu katkısı oldu mu?

2015 yılının ilk 4 ayında Rusya'ya yönelik toplam ihracat bir önceki yıla göre yüzde 35 azaldı. Sektörel bazda bakıldığında ise ihracat, otomotiv sektöründe yüzde 63, hazır giyimde yüzde 45, tekstilde yüzde 41, elektrik-elektronikte yüzde 62 gerilerken; madende yüzde 24, tütün sektöründe yüzde 41, fındık sektöründe ise yüzde 11 artış gösterdi. Rusya pazarında sıkılaşan likidite koşulları ve Ruble'deki sert dalgalanma, ihracatçıları olumsuz etkiliyor.

Tekstil ve hazır giyim sektöründe de Ruble'deki sert değer kaybı, talep ve siparişlerin belirgin şekilde gerilemesine neden olurken hem Rus hem de Türk firmaların borç ödemelerinde sorun oluşturuyor.

Tüm bu olumsuz koşullara rağmen, Rusya pazarına uzun vadeli odaklanarak kısa vadeli dalgalanmalara karşıda hazırlıklı olunması gerektiğine inanıyoruz. Burada pazar payı kaybetmeden, pazarlarda tutunabilmek çok önemli. Karlılık kaybına rağmen sıkıntılı pazarlarda ihracatçımız pazar payını korumaya odaklanıyor. Er ya da geç Rusya ekonomisinin toparlanacağına inanıyoruz. İhracatçılarımıza, krizleri fırsata çevirmek için olanakları iyi gözetmelerini ve fırsatları kovalamalarını öneriyoruz. Zira AB tarafından mal ithalatı sekteye uğramış Rusya hala tüm sektörlerimiz için önemli bir pazar konumunu koruyor. Nitekim, Meclisimiz tarafından çeyrek dönemlerde gerçekleştirilen İhracatçı Eğilim Anketi sonuçlarına göre; 2015'in ilk çeyreğinde, ilk kez girilmesi planlanan ilk ülke olarak Rusya karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla, Rusya'da da en kötü senaryonun geride kaldığına ve bundan sonraki gelişmelerin olumlu yönde olacağına inanıyoruz. Rusya, önemli fırsatları barındıran bir ülke konumunu koruyor.

Rusya Devlet Başkanı Putin'in 1 Aralık 2014'te gerçekleşen Ankara ziyareti sırasında ekonomik alanda bazı anlaşmalar imzalanmıştı. Rusya ile milli parayla alışveriş yapmak, bankalar arasında işbirliği artırarak ortak fonlar oluşturmak, karşılıklı ticaretin önündeki engelleri tamamen kaldırılması amaçlanıyor. Türkiye-Rusya ekonomik ilişkilerde gelinen noktayı değerlendirir misiniz? Rusya ile ekonomik ilişkiler ne düzeyde?

Türkiye'nin Rusya'ya ihracatı 2004 yılında 1,9 milyar dolardan 10 yılda yaklaşık 3 katına çıkarak geçtiğimiz yıl 5,9 milyara yükseldi. Benzer şekilde dış ticaret hacmimizde de artış kaydedilerek 2014 yılında dış ticaret hacmimiz 31,2 milyar dolara yükseldi. Ancak ikili ticarette 1997 yılından bu yana açık vermeye devam ediyoruz. Geçtiğimiz yıl bu açık 20 milyar dolara yükseldi. Bu ayın ilk 3 ayı itibariyle de 5 milyar doları aştı. Dolayısıyla bizler Rusya'nın Türkiye'den daha fazla mal ve hizmet almasını bekliyoruz.

2023 yılında ise ikili dış ticaret hacmimizin 100 milyar dolara çıkmasını hedefliyoruz. Bu amaç doğrultusunda atılan adımları memnuniyet ile takip ediyor ve destek vermeye çalışıyoruz.

Rusya'da göreceli bir istikrar görüldüğünü ve rublenin değeri ile fiyatlar daha istikrarlı ve öngörülebilir hale geldiğini söyleyebiliriz. Bu gelişmelerin de önümüzdeki dönemde Rusya'ya ihracatımıza pozitif yansıyacağını düşünüyoruz.

Türkiye, Avrasya ile ekonomik ilişkilerini geliştirmeli mi?

2014 yılı Dünya milli gelirinin yüzde 4'üne, tekabül eden Rusya, Belarus, Kazakistan ve Ermenistan'ın üye olduğu, Kırgızistan'ın ise Mayıs ayı içerisinde katılması planlanan Avrasya Ekonomik Birliği ülkeleri ile ticaretimizi önemsiyoruz. Öyle ki, doğalgaz üretiminde birinci sırada olan ve Dünyadaki toplam hammadde ihtiyacının yüzde 11'ini oluşturan Birlik ülkeleri, enerjide dışa bağımlı olan ülkemiz dış ticaretinde önem arz ediyor. Bu doğrultuda, bölge ülkeleri ile ikili dış ticaretin artırılması kapsamında, İhracatçı Birliklerimiz ile birlikte 61 bini aşkın ihracatçının temsilcisi Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak yıl içerisinde çeşitli alım heyeti, yurtdışı heyeti ve fuar organizasyonları düzenliyoruz.

Önümüzde 7 Haziran seçimleri var. Seçim öncesi dönemde ihracatçılar endişeli mi? Yoksa, Türkiye'de güven ve istikrar ortamı ihracatçıları memnun mu ediyor?

Türkiye, Haziran'daki seçim döneminin ardından 4 yıllık seçimsiz bir döneme giriyor. Siyasi risklerin azalacağı bir dönemde Türkiye'nin istikrar ortamına ve fırsatlara odaklanması gerektiğine inanıyoruz.

Senenin ikinci yarısından itibaren topyekûn bir yaklaşımla, ülkemizin ekonomisini inovasyon ve Ar-Ge ile dönüştürerek ihracatın katkısının daha anlamlı olduğu yüksek büyüme oranlarını yakalamamız gerektiğini düşünüyoruz.