Rusya'da faaliyet gösteren 3 bin Türk şirket çözüm bekliyor
Rusya-Türkiye siyasi, ekonomik ve ticari ilişkileri 24 Kasım'da Rus uçağının Suriye sınırında Türkiye tarafından düşürülmesinin ardından büyük yara aldı. “Özür dileme” polemiği ve liderler düzeyinde suçlayıcı açıklamalar krizi daha da derinleştiriyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in imzası ile ticaret, yatırımlar, ulaşım, vize ve turizm gibi birçok sektörü kapsayan 6 maddelik yaptırım paketi 2016 ve sonrasında Türk ekonomisine milyarlarca dolar kaybettirecek. Turizm, inşaat, ulaşım, tekstil, gıda, enerji ve diğer sektörler krizden etkilenecek.
Sovyetler Birliği yıkılmadan önce Rusya'ya giden Türk inşaat şirketleri bugüne kadar 60 milyar dolarlık proje tamamladı. Rusya'da kazanılan para ve tecrübe Türk inşaat şirketlerinin uluslararası piyasalarda güçlü bir yer edinmesini sağladı. 1 Ocak 2016'dan itibaren yaptırımlar çerçevesinde yeni Türk işçilerin Rusya'ya gidemeyecek olması Türk inşaat şirketlerini zorda bırakacak. Mühendis, kalifiye eleman ve kalfa açığını Türkiye'den karşılayan şirketler, Rusya'da dev projelerde zorlanacak. Büyük çoğunlukla devlet ihaleleri alan inşaat şirketleri, artık projeler konusunda öncelikli olamayacak. Rusya'da darbe alan şirketlerin Türkiye ve diğer ülkelerdeki işleri de olumsuz etkilenecek.
İkinci büyük sorun ise tekstil sektörü. Türkiye ihracatı, bavul ticareti için Rusya'dan gelen müşterilerinden öğrendi. Rusya'da pazarlara toptan mal göndermeye başlayan tekstilciler, şimdilerde marka ürünlerle binin üzerinde mağazada AVM'lerle Rus müşterilerine doğrudan ulaşıyor. Sektörün temel sorunu ulaşım ve lojistik. Türk TIR'larına getirilen sınırlamalar ve gümrük sorunları, maliyetleri iki kat artıracak ve pazarda rekabet şansı önemli ölçüde azalacak. Türkiye'nin yıllık tekstil ve hazır giyim ihracatı 1 milyar doların üzerinde. Ancak bavul ticareti ve üçüncü ülkeler üzerinden yapılan ihracat çok daha yüksek. Rusya ile birlikte Kazakistan, Belarus ve diğer eski Sovyet ülkelerini kapsayan geniş bir coğrafyada kayıplar artacak.
Üçüncü zarar görecek sektör turizm. 2014'te 4,3 milyonla rekor seviyeye ulaşan Rus turist sayısının bu yıl 3,5 milyona gerilemesi bekleniyor. Türk turizm sektörü Rus turistlerden yıllık 4-5 milyar dolar civarında gelir elde ediyor. Şimdi yaptırımlarla birlikte charter seferleri ve paket tur satışları durma noktasına geldi. 2016'da Rus turist sayısının 1-2 milyonda kalması durumunda sektörde iflasları bekleyebiliriz.
Dördüncü olarak yaptırımlardan en hızlı etkilenen gıda sektörü. Türkiye'nin farklı kalemlerde Rusya'ya 1,5 milyar dolarlık gıda ihracatı var.
Türkiye'nin Rusya'da 12-14 milyar dolarlık dev yatırımları gerçekleştiren 3 binin üzerindeki Türk şirketinde psikoloji bozulmuş durumda. Rusya'nın Türkiye'de bulunan yaklaşık 10 milyar dolarlık yatırımları ve Mersin Akkuyu Nükleer Santrali gibi 20 milyar dolarlık dev yatırımın geleceği ile ilgili endişeler oluşmaya başladı. Rusya'nın daha sert adımlar atmayacağını kimse garanti edemez.
Rusya'nın Ukrayna krizi nedeni ile Batılı ülkelerle ekonomik ve ticari alanda sürdürdüğü savaşı dikkate aldığımızda nükleer füzelerden daha etkili stratejiler geliştirdiğini söyleyebiliriz. İthal ikame modeline geçen Rusya, Türk ürünlerini yerli ve diğer pazarlarla kolayca telafi edebilir. Krizin çözümü için Putin ve Erdoğan düzeyinde temas kısa vadede mümkün gözükmüyor. Rusya ile masaya oturmak için Kazakistan gibi üçüncü ülkeler dahil, tüm sivil ve diplomatik aracıların kullanılması gerekiyor. Rusya'da kararlar artık çok hızlı alınıyor ve kolay kolay da değişmiyor.