Rusya krizinin faturası 20 milyar doları bulur
Rusya'nın Türkiye'ye uygulayacağı müeyyideler tarımdan turizme kadar birçok alanda ekonomik kayıplara sebep olacak. Ekonomik ve siyasi anlamda büyük bir krizle karşı karşıya kalındığını belirten CHP Antalya milletvekilleri, Rusya ile yaşanan krizin devam etmesi halinde kaybın 20 milyar doları bulacağını ifade etti.
CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Rusya ile yaşanan Krizin derinleşerek devam etmesi halinde 20 milyar dolar civarında kaybın olacağını söyledi. Budak, bu kaybın aşağı yukarı Türkiye'nin milli gelirinin yüzde 3'üne denk geldiğini belirtti. CHP Antalya milletvekilleri Mustafa Akaydın, Çetin Osman Budak, Niyazi Nefi Kara ve Devrim Kök Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde basın toplantısı düzenledi. Krizden etkilenecek birinci ilin Antalya olduğunu kaydeden Çetin Osman Budak, “İki büyük sektör ikisinde de Türkiye'nin başkenti konumunda olan Antal-ya'nın turizm ve tarımda zaten geçtiğimiz yıl çok büyük sorunlar yaşamıştı. Rus ekonomik krizinden dolayı. Bugün de artık siyasi çok büyük bir krizle karşı karşıyayız.” dedi.
Antalya'nın Türkiye'deki cari açığın en büyük ilacı olan turizm ve tarımda bir numara olduğunu kaydeden Budak, geçen yıl Rusya krizinden dolayı Antalya yüzde 25 gelir kaybına uğradığını, bundan da aşağı yukarı Türkiye'de 20 kentin etkilendiğini belirtti.
Bu yıl görünen sadece Antalya için değil Türkiye'yi çok ciddi sıkıntılar beklediğini vurgulayan Budak, “İhracatta 6 milyar dolar, turizmde 6-7 milyar dolar civarında Rusya'dan gelir elde ediyoruz. Bir de bavul ticareti var 2013'te 8,5 milyar dolar, 2014'te de 6 milyara düşmüş bir tablo var. Eğer bu kriz derinleşerek devam ederse Türkiye'nin 20 milyar dolar civarında kaybı olacağını göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bu da aşağı yukarı Türkiye'deki gayri safi milli hasılanın yüzde 3'üne denk geliyor.” diye konuştu.
Krizin etkilerinin henüz tamamen hissedilmediğini ifade eden Devrim Kök ise “Ancak domino etkisi yapacak krizin vuracağı sektörler ihracatçılar, çiftçiler, komisyoncular, ilaç ve gübre bayileri, tohum firmaları, fidan üreticileri, sera örtüsü üreten plastik firmalara başta etkilenecek sektörler. Bizim talebimiz Gümrük, Tarım ve Turizm bakanlıkları ve sektör temsilcileri sorunun tespiti ve çözüm önerilerini belirlemek için mutlaka bir araya gelmeliler. İhracatçılara verilen teşvik, yaşanan kriz de göz önüne alınarak artırılmalı. Bir an önce bu sektörün beklentilerine cevap verilmeli.” şeklinde konuştu.
Rusya ve Almanya, tarım ürünlerinin en çok pazarlandığı ülkelerin başında geliyor. Bu nedenle Rusya'nın Türkiye'nin dış ticaretinde 4 ve 7'ncilik skalasında değiştiğinden çok önemli olduğunu söyleyen CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın, “Alternatif çok pazar vardı fakat Suriye politikalarımızın yanlışlığından dolayı özellikle Arap ülke pazarlarını kaybettik. Şu an önümüzde en önemli pazar olarak Almanya ve Rusya var. Çünkü Antalya'ya gelen yıllık 10-12 milyon turistin yaklaşık yüzde 25'i Rus'tur, Almanlarla aşağı yukarı eşit sayıdalar.” ifadelerini kullandı.
DEMOKRASİ OLMAZSA TURİZM OLMAZ
Tahir Elçi'nin öldürülmesi ve belli bir ücret karşılığında göçmenlerin Türkiye'de kalması konusunda Avrupa Birliği'nde yapılan görüşleri değerlendiren milletvekili Niyazi Nefi Kara, barışın demokrasinin ve özgürlüklerin olmadığı bir ülkeye turist ya da futbol takımlarının da gelmeyeceğini ifade etti. Bu şekilde ancak savaş turizmi kapsamında birkaç gazeteci ya da farklı ülkelerin ajanslarının geleceğini söyledi. Can güvenliğinin olmadığı bir yere kimsenin gelmediğini kaydeden Kara, “Evet G-20'nin üzerine bir taraftan Fransız uçakları bir taraftan Rus uçakları düştü mü düşmedi mi onun kavgasını yapıyoruz. Bir taraftan da barış elçisi olarak adlandırdığımız Tahir Elçi'nin katledilişi var. Bir taraftan da gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün içeri atılması var. Ne demokrasi, ne özgürlük ne de barış var. Burada ne turizm olur ne de başka bir yaşam elde edebilirsiniz.” şeklinde konuştu. Kara, hükümetin bir an önce özgürlük ve demokrasi adına öncelikle içerideki Can Dündar ve Erdem Gül'ü serbest bırakması gerektiğini söyledi.