Rusya Çin’e ucuz petrol vanalarını açtı
HABERRUS - Rusya, OPEC+ anlaşmasındaki kilit ortağı Suudi Arabistan'ı geride bırakarak üst üste üçüncü aydır Çin'e en çok petrol satan ülke oldu.
Rusya, Temmuz ayında da Çin'in en büyük petrol tedarikçisi olmaya devam ediyor.
Temmuz ayında teslimatlar, Haziran ayına göre azalsa da günlük 1,7 milyon varil olarak gerçekleşti.
Ukrayna'daki askeri operasyonlar, Rusya Federasyonu'nu petrol tedarikini Avrupa'dan Asya pazarlarına yönlendirmeye zorladı. Ancak son haftalarda AB ülkeleri, Aralık ayında yürürlüğe girecek ambargoya hazırlık yaparak alımları yeniden aktif olarak artırıyor.
Rusya'nın OPEC+ anlaşmasındaki ortağı olan Suudi Arabistan, liderliği Rusya’ya kaptırarak ikinci sıraya geriledi. Suudi Arabistan Çin’e günde 1,5 milyon varil petrol ihraç etti.
Rusya aktif olarak petrolü Asya pazarlarına yönlendiriyor
Ukrayna'da krizin patlak vermesinden önce, AB Rusya'nın petrol ihracatının %60'ından fazlasını oluşturuyordu, ancak Mayıs ayında bu rakam yaklaşık %40'a düşerken, arzın yarısı Çin ve Hindistan'a gitti. Böylece, Haziran ayında Rusya'nın Çin'e yaptığı petrol ihracatı, 2021'e göre %55 ve Nisan 2022'ye göre %25 artışla günlük 2 milyon varil rekor seviyeye ulaştı.
Rus petrolünün ikinci en büyük ithalatçısı haline gelen Hindistan, Reuters tahminlerine göre Temmuz’da Haziran ayına göre %7,3 daha az petrol aldı. Hindistan Rusya’dan Temmuz ayında yaklaşık günlük 880 bin varil ham petrol satın aldı.
Temmuz ayında başlıca Asyalı tüketicilere yapılan teslimatlardaki azalma, Rus petrol akışının Avrupa'ya yeniden yönlendirilmesinden kaynaklandı.
AB ülkeleri Rus petrol alımını artırdı
Temmuz ayında AB ülkelerine Rus petrol satışı günde 2 milyon varili aştı ve Ağustos başında artmaya devam etti.
Yaptırımlar öncesi en çok Rus petrolünü Hollanda ve İtalya satın alıyor.
AB ülkelerinin Rus petrolüne olan talebindeki artışın, Aralık ayında Rus petrolüne ambargo uygulanacağı beklentisi ve petrol fiyatlarının Temmuz-Ağustos döneminde Şubat ayından bu yana en düşük seviyelere düşmesinden kaynaklanmış olması muhtemeldir. Bu durumda, tüccarlar ve işlemciler, yakında erişilmesi zor olabilecek Ural petrolünü satın almak için acele ediyor.
Sonbahar yaklaşırken ve akaryakıt talebindeki mevsimsel artış sona ererken, petrol ihracatı dinamikleri Rusya üretimi üzerinde artan bir etkiye sahip olacak.
Nisan ayında, Avrupa'ya yapılan petrol ihracatıyla ilgili sorunlardan dolayı Rusya’daki petrol üretimi Şubat ayındaki 11,2 milyon varil/gün'den 10,3 milyon varil/gün'e düştü. Ancak Mayıs ayından bu yana, Rusya Federasyonu, Temmuz ayına kadar (yoğuşma suyu dahil) yaklaşık 11 milyon varil/gün'e ulaşan üretimi yeniden düzenlemeye başladı.
Uluslararası Enerji Ajansı'nın son tahminlerine göre, Rusya Federasyonu'nun yıllık ortalama üretimi, 2021 seviyesinde yani 10,86 milyon varil/gün olacak.
Rusya Federasyonu Ekonomi Bakanlığı da yayınladığı son tahmininde benzer bir sonuç bekliyor. Yıl sonunda Rusya’nın 515 milyon ton üretim yapması bekleniyor.
AB ambargosunun olumsuz etkisi olacak
Platts analistlerine göre, Aralık ayında yürürlüğe girmesi beklenen AB yaptırımlarıyla birlikte Rusya Federasyonu'nun günde yaklaşık 3.5 milyon varil petrol ve petrol ürününü Asya pazarlarına yönlendirmesi gerekecek, bu da tanker sıkıntısı ve sigortalarındaki sorunlar nedeniyle tam olarak yapılması imkansız olacak. Platts'a göre bu, Rus üretiminin Ocak 2023'e kadar Temmuz ayına göre 1,2 milyon varil/gün azaltarak günlük ham petrol üretimini yaklaşık 9,8 milyon varile düşürmesi anlamına geliyor.
Kept analistleri, incelemelerinde, Asya'ya teslimatların aktif gelişiminin, lojistik zorluklar ve Avrupa ve Amerikan şirketleri tarafından kargo sigortasının reddedilmesi nedeniyle engellendiğini belirtiyor. Onlara göre, Rus petrolünü Asya ülkelerine tedarik eden şirketlere ikincil yaptırımların uygulanıp uygulanmayacağına ve tankerlerin mevcudiyetine bağlı olacak.
Rus petrol üretiminde yaşanacak azalmanın dünya piyasasını ve petrol fiyatlarını nasıl etkileyeceği konusunda çok fazla belirsizlik var. G7 ülkeleri, Avrupa ambargosu nedeniyle petrol fiyatlarında keskin bir sıçramayı önlemek için Rusya Federasyonu'ndan petrol fiyatlarına tavan fiyat zorunluluğu getirme olasılığını tartıştı. Rus makamları, böyle bir kararın sadece petrol fiyatlarında daha da büyük bir artışa neden olacağını açıkça belirttiler.