“Açılım kapsamında Rusya’daki Osmanlı arşivleri de incelensin”
Rusya Bilimler Akademisi Doğu Araştırmaları Enstitüsü Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Dmitriy D.Vasilyev, Türkiye-Ermenistan açılım sürecine paralel olarak Rusya’da çalışılmayı bekleyen arşivlerdeki Osmanlı belgelerini Aksiyon dergisinden Mesut Çevikalp’e anlattı…
8 yıl önce Türkiye-Rusya arasında kurulan ortak tarihçiler komisyonunun Genel Sekreteri Prof. Dr. Dmitriy D. Vasilyev Türkiye-Ermenistan açılımı ile bu açılıma katkı sağlayabilecek olan Rus arşivlerindeki Osmanlı belgelerini Aksiyon’a değerlendirdi. Yıllardır Türk tarihi üzerine çalışan Rusya Bilimler Akademisi Doğu Araştırmaları Enstitüsü Tarih Bölüm Başkanı Vasilyev, kurulması muhtemel olan Türkiye-Ermenistan Ortak Tarihçiler Komisyonu’nun her iki tarafa zarar vermeden de çalışabileceğini vurguluyor. Vasilyev, Rusya’da bulunan ve henüz tam anlamıyla Türk ve Ermeni araştırmacılarca incelemeyen 1915 öncesi ve sonrasına yönelik arşivlere de dikkat çekerek, açılım kapsamında bu arşivlerin de gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyor.
-Türkiye-Ermenistan açılımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Rusya'da uzun yıllardır Türk tarihi, özellikle de Orta Çağ dönemi üzerine çalışıyorum. Türkiye'deki günlük tartışmaları ve gelişmeleri de yakından takip ediyorum. 10 Ekim'de Zürih'te imzalanan protokoller yeni dönemin işaretçisiydi. Türkiye ile Ermenistan arasında yeni bir dönem başladı. Rusya için de bu problemin çözümü önemli. Rusya, Kafkasya'daki barışı destekliyor. Ruslar için Kafkaslar çok mühim. Yalnız şimdi değil, tüm tarihimizde de böyleydi.
-Protokollerde ortak tarih komisyonunun kurulması ve iki ülke arşivlerinin açılması da var. Rus devlet arşivlerinde de döneme ışık tutacak belgeler mevcut mu?
Evet, çokça mevcut. Rus devlet arşivlerindeki Osmanlı belgelerinin sayısı diğer komşularına nazaran oldukça fazladır. Bir de Sovyet döneminde kapalı tutulan arşivlerin birçoğu bugün artık kamuya açıldı. Sadece Moskova Belgeler Arşivi'ndeki yaklaşık 700 bin dosyada Osmanlı belgeleri bulunmakta. Ayrıca Dışişleri Arşivleri, Çarlık Rusya Arşivleri, Polis Bakanlığı Arşivi, İçişleri Arşivi, Eski Belgeler Arşivi gibi birçok arşivde Osmanlı belgeleri mevcut. Mesela 19. yüzyıl Türkiye'sine ait Donanma Arşivi'nde oldukça kıymetli belgeler bulunduğunu biliyoruz. Bu arşivlerin içeriği çok az biliniyor. Biz Türkiye'den gelen araştırmacılara desteğe hazırız; ama gelenlerin sayısı çok az. Yakın zamanda Türk Kurtuluş Savaşı'na yönelik yeni belgeler ortaya çıktı. Bu belgelerin birinde Kurtuluş Savaşı sırasında Ankara hükûmetine destek için Karadeniz'de iki Rus denizaltının konuşlandığı yazıyor. Bunu daha önce bilmiyorduk. Kafkasya cephesiyle ilgili de enteresan belgeler ortaya çıkıyor. Açılım süreci kapsamında araştırmacılar gelip bu yeni belgeleri incelemeli. Çünkü Rus arşivlerinde hem Ermenilere hem de Türklere yönelik birçok yeni bilgi de var.
-Türkiye ile Ermenistan arasında ortak tarih komisyonu kurulsa işler mi?
Biz bundan sekiz yıl önce böyle bir komisyon kurmuştuk. Türkiye tarafından Türk Tarih Kurumu, Rusya'dan da Rusya Bilimler Akademisi yetkili kılındı. Rus-Türk tarihçileri karma komisyonu oluşturuldu. Türk tarafının araştırmacılarını Prof. Dr. İlber Ortaylı temsil ediyordu, Rusları da ben temsil ediyordum. Bu komisyonun çalışmaları sayesinde ortak konferanslar yapıldı, yeni kitaplar çıkarıldı. Ortak komisyonun araştırmalarının iki ülke tarafından birbirini rahatsız edici şekilde kullanılmaması da antlaşma gereğince sağlandı. Dolayısıyla objektif araştırmalar yapılabildi. İstenirse böyle bir komisyon Ermenistan ile Türkiye arasında da kurulabilir.
-Rus arşivlerini incelemeye gelen Ermeni araştırmacılar oluyor mu?
Belki geliyorlardır ama ben pek rastlamadım.
-1915'teki sevk ve iskânı siz nasıl yorumluyorsunuz?
İç savaşlar, yaşandığı ülkelerde ciddi izler bırakır. Tüm ülkeler için vatandaşlarının birbiriyle savaşmasından daha trajik bir durum yoktur. Rusya'da da yaşandı bu. Ruslar bu tür olayları basitçe eleştirmekten kaçınır. Doğu Anadolu'da görev yapmış Rus subayları anılarında her iki milletin birbirine yönelik saldırılarından bahsetmiş. Mesela, Kars'ta Türklerin evlerini kiralayan Rus askerlerinin bazı Türk ailelerini Ermenilerden koruduğuna yönelik belgeler de var elimizde. Bazı Türk tarihçiler de yazdı bunları.
-Rus tarih kitapları 1915'ten nasıl bahsediyor?
Çok az bahsediliyor. Sivil savaş olarak yansıyor.
-Bu tür belgelerin bulunduğu Rus arşivleri kamuya açık mı?
Rusya'daki birçok arşiv kamuya açık. Bu arşivlerin Türk araştırmacılar tarafından incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu tür araştırmalar yıllar sürer. Tabii gelen akademisyenlerin Rusçayı iyi bilmesi gerek. O dönemin orijinal metinlerinin okunabilmesi için hem Osmanlıca hem Rusça şart. Daha önce de söyledim, gelenlere yardıma hazırız. Enstitümüze gelip başvuranlar oldu ama çok sınırlı sayıda.
-Rusya'nın yanı sıra başka hangi ülkelerde 1915'e yönelik arşivler mevcut?
O dönemde Osmanlı bölgesinde çalışan İngiliz ve Rus ajanlarının ciddi bir rekabeti vardı. İngiliz istihbarat arşivleri ile Rus arşivleri kıyaslanırsa ciddi sonuçlar ortaya çıkarılabilir. Bunun yanında ABD'deki birçok üniversitede 1915 dönemine ait arşivlerin olduğunu biliyoruz. Bunlar da yeniden gözden geçirilmeli.
-Rusya'da Türkiyat üzerine çalışan uzmanlar var mı?
Şarkiyat araştırmalarına Rusya'da çok önem verilir. Yılardır bu böyle. Sadece bizim enstitüden sekiz kişi doktorasını Türkiyat üzerine tamamladı. Rusya'da Türkiye ve bölge üzerine çalışan birçok Rus araştırmacı var. Yakın tarih çok önemli. Güncel sorunlara tarihten yola çıkarak çözüm bulunabilir. Ama bunu yaparken de her iki tarafın objektif kaynaklarını kullanmak şart. Belki üçüncü kaynakları da kullanmak lazım.