Rus yatırımcıların Türkiye’ye ilgisi artıyor

Rusya Dışişleri Bakanlığı resmi sözcüsü Aleksandr Lukaşeviç, Rus iş adamlarının Türkiye’ye yönelik yatırım ilgisinin arttığını söyledi.

Ria Novosti haber ajansına özel konuşan Lukaşeviç, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un İstanbul ziyaretini değerlendirerek, “İstanbul’da, 2010 yılında Rusya Devlet Başkanı ve Türkiye Başbakanı başkanlığında kurulan Üst Düzey İşbirliği Konseyi bünyesinde Lavrov ve Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu başkanlığında faaliyet gösteren Ortak Stratejik Planlama Grubu’nun üçüncü toplantısı düzenlenecek. Toplantıda, geniş bir yelpazede ikili, bölgesel ve uluslar arası konularda kapsamlı görüş alışverişi planlanmaktadır. Bakanlar, Suriye dahil olmak üzere Ortadoğu'daki, Kuzey Afrika’daki ve Kore Yarımadası’ndaki durumu ele alacaklar. İran’ın nükleer programı, Kafkaslar, Orta Asya ve Balkanlar'a ilişkin hususlardaki diyalog devam edecektir. Moskova ve Ankara bölgesel ve küresel tehditlerle etkin bir şekilde mücadele ihtiyacındadır.” dedi.

Muhabirin, “Türkiye ile ilişkilerin mevcut durumunu ve daha da geliştirilmesine yönelik perspektifleri nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, “Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkiler geçtiğimiz yıllarda, başta enerji sektöründeki stratejik ortaklık olmak üzere, bir çok alanda yeni bir nitelik kazanarak gelişmiş, çok taraflı işbirliği seviyesine ulaşmıştır. Üst Düzey İşbirliği Konseyi çerçevesinde faaliyet gösteren Rus-Türk Karma Ekonomik Komisyonu ekonomik ve ticari işbirliğinin, Ortak Stratejik Planlama Grubu uluslar arası alandaki işbirliğinin, Toplumsal Forum da beşeri alandaki ilişkilerin geliştirilmesini öngörmektedirler. Ayrıca, iki ülke Parlamentolarındaki Dostluk Gruplarının dahil olduğu Rus-Türk parlamentolar arası işbirliği de mevcuttur. Bugün Rus-Türk ilişkilerinde hem olumlu yaklaşımları ve mevcut diyalogu geliştirmek için irade, hem de ikili ilişkileri daha da güçlendirmeye yönelik karşılıklı çıkarlar mevcuttur.” değerlendirmede bulundu.

Rus-Türk ekonomik ve ticari işbirliğinin temel dinamiklerine değinen Lukaşeviç, Rusya’nın, Türkiye’nin ikinci büyük ticari ortağı olduğunu hatırlattı. Rus diplomat, “Rusya’nın Türkiye’nin toplam dış ticaretindeki payı yüzde 9,3. Türkiye ise Rusya’nın yedinci büyük ticari ortağı konumundadır. İkili ticaret hacmimiz, 2012 yılında bir önceki yıla göre yüzde 8,1’lik artış göstererek 34,3 milyar dolara ulaşmıştır. İhracatımız yüzde 8,2’lik (27,4 milyar dolar), ithalatımız ise yüzde 7,5’lik (6,8 milyar dolar) artış kaydetmiştir. İkili ticaretimizi önümüzdeki yıllarda 100 milyar dolar seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. Rusya’nın ihracatında enerji (yüzde 74,4) ile metal ve metal ürünleri (yüzde 13) sektörleri hakimken, Türkiye’nin Rusya’ya ihracatında ise makine, teçhizat (yüzde 30), gıda (yüzde 22,1) ve tekstil (yüzde 18,8) ürünleri ağırlıklı yeralmaktadır. Uzay araştırmaları da dahil olmak üzere, ileri teknoloji alanında da işbirliği imkanları mevcuttur.” dedi.

Lukaşeviç karşılıklı yatırımlarla ilgili de şu tespitlerde bulundu: “2012 yılında Rusya’nın Türkiye’deki yatırımlarının değeri 20,1 milyon doları buldu. Türkiye ise, 2012 yılında Rusya’da 509,5 milyon dolarlık yatırım yaptı. Bununla birlikte, Rus yatırımcıların Türkiye’ye yatırım yapmak konusundaki ilgileri giderek artıyor. Rusya’nın halihazırda Türkiye’deki en büyük yatırım projesi ise 20 milyar dolar değerindeki Akkuyu nükleer güç santralinin yapımıdır. Bu santralin inşaatı sürecine Türk firmalarını da geniş şekilde dahil etmeyi planlıyoruz. Diğer bir stratejik alan ise Güney Akım doğal gaz boru hattı projesidir. Rus tarafı, Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgesinde kapsamlı jeolojik mühendislik çalışmaları yapmıştır.” şeklinde konuştu.

Ticari ilişkilerimiz sırf enerji alanıyla sınırlı değil

İkili yatırımları da karşılaştıran Rus Dışişleri sözcüsü, “Rus-Türk ekonomik ve ticari ilişkilerinin kapsamı enerji alanıyla sınırlı değildir. Örneğin, 2012 Aralık ayında Rus GAZ firması, Türk Mersa Otomotiv’le işbirliği içinde Sakarya’da bir araç montaj fabrikası kurmuştur. Burada 2013-2015 yılları arasında 12 bin aracın montajının yapılması planlanmaktadır. Ayrıca, tesiste araç satışı ve servis hizmeti verilmesi de öngörülmektedir. Türk müteahhitlik firmaları da Rusya’da önemli miktarda proje gerçekleştirmiştir. Bu alanda, 2014 Soçi Olimpiyat Oyunları da dahil olmak üzere, Rusya’da önümüzdeki yıllarda düzenlenecek büyük çaplı uluslararası etkinlikler vesilesiyle aktif işbirliğimizi sürdürmek istiyoruz. Rus-Türk firmaları arasındaki karşılıklı yarara dayalı ortaklıkların önemli bir aracı da bankacılık sektöründe gerçekleştirilen sözleşmelerdir. Sberbank, 2012 Haziran ayında Fransız-Belçika firması Dexia ile anılan grubun sahibi olduğu Türkiye’nin onuncu büyük bankası olan Denizbank’ı satın almak için sözleşme imzalamıştı. Tarihindeki en büyük satın alımı teşkil eden bu alım Sberbank’a bir yandan hızlı büyüyen Türk bankacılık sektöründe lider bir konum sağlamakta, diğer yandan da önde gelen bir uluslar arası mali kuruluş olma imkanı sunmaktadır.” dedi.

Her iki ülkenin STK’ları ikili güvene katkı sağlıyor

Türkiye’nin Rusya’nın bölgeleriyle olan temaslarını, ikili işbirliğinin önemli alanlarından birisi olarak değerlendiren Lukaşeviç, “Her iki ülkede sivil toplum kuruluşları aracılığıyla eğitim, bilim, kültür, sanat, medya, turizm alanlarındaki temaslarda kaydedilen gelişme ve ilerlemeler Rus ve Türk halkları arasındaki karşılıklı güvene katkıda bulunmaktadır. 2012’de bir önceki yıla göre yüzde 11,3 oranında artışla Türkiye’yi ziyaret eden Rus turistlerin sayısı 3,6 milyona ulaşmıştır. Taraflar, Rus vatandaşlarının Türkiye’de rahat ve güvenli bir şekilde dinlenmelerini sağlamaya dikkat etmektedirler.” ifadelerini kullandı.