Rusya’dan vahşet fotoğraflarına ilk yorum: Suriye’de insanlık suçu işlendiğine şüphe yok
Rusya sivil toplum örgütü Savunma ve Dış Politika Konseyi Başkanı Fyodor Lukyanov, dün uluslar arası basında yer alan Suriye lideri Beşşar Esed’in işkence ile öldürdüğü muhaliflerin fotoğraflarının gerçek olma ihtimalinin yüksek olduğunu, hem yönetimin hem de terör gruplarının vahşice insanlık suçu işlediklerinde şüphe olmadığını söyledi.
Fotoğraflarının yayınlanma zamanının Cenevre-2 öncesine denk gelmesi nedeni ile enformasyon savaşının bir parçası olduğunu kaydeden Lukyanov, “Suriye ile ilgli yayınlanan fotoğrafların amacı Cenevre-2 müzekerelerini etkilemek. Tabi iki bu fotoğraflar dün bulunmadı, ancak konferanstan bir gün kala bu enformasyonun yayılması çok iyi hesap edildiği açık. Böylelikle Şam’a etkili bir baskı uyugulanabilir bir zemin hazırlanmış oldu. Çünkü bu koferansın getireceği sonuç belli değil. Ayrıca bu konferansın başarısız olmasını isteyen ülkeler var. Mesala Suudi Arabistan müzakerelerin hazırlık aşaması süresince, geçen ilkbahardan itibaren, tek kelime bile konferanstan bahsetmedi. Açık olan şu ki Suudiler bu süreci görmezlikten görüyorlar ve her fırsatta gereksizliğinin altını çiziyorlar.” dedi.
Fotoğrafların büyük bir ihtimalle gerçek olduğuna işaret eden Lukyanov, “Ancak kimsenin zaten Suriye’deki sivil savaş esnasında vahşilik ve suçların işlendiğine dair şüphesi yoktu. Şu anda fotoğrafların ortaya çıkartılması da tabii ki siyasi bir eylem.” değerlendirmesinde bulundu.
Fotoğraflar Rusya’nın pozisyonunu etkilemez
Bu fotoğrafların varlığı Rusya’yanın duruşunu hiç bir şekilde etkilemeyeceğini savunan Rus uzman, “Geçen yılın Ağustos ayında meydana gelen kimyasal saldırı olayı da etkilemedi. Rusya’nın pozisyonu şu: Suriye’de sivil savaş var. Bu savaş devam ettiği sürece her iki taraftan da (muhalefet – devlet) bu tür vahşilikler hep olacak. Bu yüzden savaşı durdurmak için uğraşmak lazım. Müzakereler ve diğer yollar mutlaka denenmeli.” dedi.
Fotoğrafların ortaya çıkmasının yeni ve şaşırtıcı bir şey olmadığını savunan Lukyanov şu şu şekilde konuştu: “Aynı durum 90’lı yıllarda Yugoslavya varken de olmuştu. Ne zaman ki Sırplar’dan karar vermeleri bekleniyordu, o sıralarda enformasyon ‘bombaları’ patlıyordu. Sırpların vahşilikleri ortaya çıkartılıyordu. İnsanlık suçu işlediklerine dair dokümanlar yayınlanıyordu.”
Cenevre-2’den beklenti düşük
Cenevre-2’den beklentisinin düşük olduğunu kaydeden Lukyanov, “Çünkü İran’ın katılmaması için çabalar gösterildi. Ve bu konuda başarılı olundu. Bu durumda bir sonuç bekleyemeyiz. Çünkü bir sürecin içinden kilit tarafı yok sayarsanız -ki İran kesinlikle Suriye içinde olup biten olaylara en somut etkisi olan bir ülke- o zaman bu süreci bilinçi olarak sonuç vermemesi yönünde itmiş olursunuz. Gerçi zaten bir çözüm beklentisi yoktu konferanstan. O zaman İran’ın katılmaması da fazla yıkım oluşturmayacak. Cenevre 2’nin tek sonucu ve bu iyi bir sonuç olarak kabuledilebilir, bu toplantıda Suriye’deki barışı konuşabilecek çevrenin belirlenmesi. Bunu yapmak isteyenlerin sayısı da fazla değil.” eleştirisi getirdi.