Muallim, Türkiye'yi suçladı; Davutoğlu sert karşılık verdi

İsviçre’nin Montrö kentinde başlayan Cenevre 2 görüşmelerinde Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümetini Suriye krizinin çözümünde olumsuz rol oynamak ve teröristleri kendi topraklarında eğitmekle suçladı.

Interfax’ın Montrö’den geçtiği habere göre, Suriye’nin komşuları tarafından sırtından bıçaklandığını iddia eden Muallim, “Bazıları etrafta bir şey yapmadan dolaşıyor. Suriye yardıma ihtiyaç duyduğu bir zamanda onlar bir katkı sunmadı…” eleştirisi getirdi.

Suriye lideri Beşşar Esed’e kimsenin dokunamayacağını savunan Muallim, kendileri açısından bu konunun kırmızı çizgileri olduğunu ilan etti.

Cenevre 2 konferansı sonuçlarının da Suriye’de referanduma sunulması gerektiğini savunan Muallim, belirli ülkelerin yaklaşımlarına rağmen ülkelerini savunmak için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Teröre desteğin kesilmesini talep eden Suriyeli yetkili, yaptırımların kaldırılmasını ve siyasi barış sürecinin başlamasını istedi.

resim tanımı girin

Davutoğlu: 700 bin teröriste ev sahipliği yapıyoruz

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin Suriye’de teröristlere destek verdiği iddialarına sert tepki gösterdi. Suriye halkının terörist olarak tanımlanmasına karşı çıkan Davutoğlu, “Türkiye’de 700 bin teröriste ev sahipliği yapıyoruz. Topraklarımızda 85 bin terörist dünyaya geldi. Toplam 2 milyon terörist de komşu ülkelere sığındı.” diye konuştu.

Montrö’deki Suriye konferansının açılışında konuşan Davutoğlu, Suriye halkının gerçek temsilcileri olarak nitelendirdiği Suriye Milli Konseyi’ne ızdıraplara rağmen bu konferansa katıldığı için teşekkür etti.

Esed rejiminin gaddarlığına uğrayan milyonlarca insanın ‘terörist’ olarak yaftalanmasına ironik bir dille dikkat çeken Ahmet Davutoğlu, “Evet, terörist şehirler de Scud füzeleri ve varil bombalarıyla vuruldu. Ama biz Suriye’de kimin terörist olduğunu biliyoruz. Rejimin temsilcilerinin yalanlarıyla tüm uluslararası toplumu aldatabileceklerini nasıl düşünebildiğini merak ediyorum.” dedi. Bakan Davutoğlu, kendi halkına karşı alçakça suçlar işleyenlerin utanmazca suçlamalarda bulunduğunu vurguladı ve “Tarih onları çok kötü yargılayacak.” dedi.

Suriye'deki Esed rejiminin işkencelerini belgeleyen fotoğraflara da değinen Davutoğlu, sorumluların uluslararası mahkemelerde hesap vermesini istedi. Davutoğlu, Beşşar Esed ve yakın adamlarının eline kendi halkının kanının bulaştığını vurguladı ve meşruiyetini kaybeden bu rejimin yönetimde kalamayacağını dile getirdi.

Suriye Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Başkanı Amet Carba da yaptığı konuşmada konferansın amacının geçiş hükümeti kurulması olduğunu, ancak uzlaşı sağlanması konusunda endişeli olduğunu söyledi. Carba sivil halka yönelik şiddetin durmasını, yerleşim birimlerinden askerin çekilmesini ve dış askeri güçlerin ülkeden çıkmasını talep etti.

Suriye’de yaşananlardan Esed’i sorumlu tutan Carba, Esed’in iktidarda kalmasını sağlayacak herhangi bir anlaşmayı Kabul etmeyeceklerini yineledi.

Konferansta bir konuşma yapan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Esed’in geçiş hükümetinde yer almasının mümkün olmadığını kaydederken, son raporların ülkede yaşanan sistematik işkencenin delili olduğunu belirtti.

Suriye’de krizin çözülmesi ve Cenevre 2’nin başarılı olmasını istemeyen güçler olduğunu savunan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da iç diyalog sürecinin hızlı ve kolay olmayacağına işaret etti.