‘Federasyon’ Ukrayna’yı iç savaştan kurtarır mı? - ANALİZ
Ukrayna’nın doğusunda birçok şehirde kontrolü ele geçiren Rusya yanlısı gruplar, Kiev’in operasyon uyarısına rağmen geri adım atmıyor. Tansiyonu düşürmek isteyen Ukrayna geçici Cumhurbaşkanı Turçinov, federal bir yapıya gidilmesi için ülke çapında bir referandum yapılmasına yeşil ışık yaktı.
Kırım’ı Rusya’ya kaptıran Ukrayna’daki Batı yanlısı iktidar, ülkenin kalan kısmında birliği sağlamakta zorlanıyor. Rus nüfusun yoğun yaşadığı Harkov, Donetsk, Slavyansk, Lugansk gibi güneydoğu kentlerinde kamu binalarını işgal eden Rusya yanlısı gruplara buraları boşaltmaları için verilen mühlet dün sabah doldu. Silahlı gruplar geri adım atmazken dün Horlivka şehrinde de polis merkezine saldırdı. Kiev yönetimi ise verdiği sürenin dolmasına rağmen Rusya taraftarlarının kontrolündeki kentlerde herhangi bir operasyona girişmedi. Ülkenin doğusunda en az 10 şehirde sokak gösterilerini sürdüren bu gruplar anayasa değişikliği yapılarak federasyona gidilmesini ve Ukrayna’nın NATO ya da diğer askeri ittifaklara üyeliği reddeden tarafsız bir pozisyonun kabul edilmesini istiyor.
25 Mayıs’ta planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri ile birlikte anayasal değişiklik yapılarak federasyona geçilmesini öngören bir referandum, ülkeyi iç savaştan kurtaracak önemli bir senaryo olarak görülüyor. İşgal eylemlerinin Mariupol, Yenakiyevo ve Kramatorsk gibi kentlere doğru yayılmasının ardından dün bir açıklama yapan Ukrayna geçici Cumhurbaşkanı Oleksandr Turçinov da doğu ve Güney Ukrayna’ya daha fazla otonomi verilmesinin referanduma götürebileceğini söyledi.
Cenevre’de perşembe günü Rusya, ABD, AB ve Ukrayna’nın katılımı ile dörtlü görüşmenin yapılması krizin çözümü için hayati önem taşıyor. Ancak Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, çatışmaların devam etmesi durumunda Cenevre’de görüşmelerin yapılmayabileceği uyarısında bulundu. Moskova’yı Kırım’da olduğu gibi Rusça konuşulan bölgelere asker göndermek için bölgeyi istikrarsızlığa sürüklemekle suçlayan Washington ise federasyon konusunda kararın Ukrayna halkına ait olduğunu savunuyor ve Kiev’in NATO’nun genişleme alanında kalmasına özen gösteriyor.
Turçinov’un orduya müdahale emri vermesine rağmen işgal olaylarının birçok kenti içine alacak şekilde genişlemesi, Kiev’e bağlı güvenlik güçlerinin operasyon gücünü zayıflatıyor. Gösterilerin sonlandırılmasında ölü sayısının artması sınırın diğer ucunda bulunan Rusya’nın bölgeye girmesine fırsat verecek. İkinci büyük risk ise can kayıplarının yaşanacağı muhtemel müdahalenin bölgede yeni Kiev yönetimine karşı tepkiyi artırması ve artık bir arada yaşamanın imkansız hale gelmesine neden olması. Bu durumda iç savaşı Kiev yönetimi kendi elleriyle tetiklemiş olacak.