Demirtaş: Özerklik ve Öcalan affını tartışmak için erken
Moskova’da temaslarda bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Rusya Devlet Haber Ajansı “Rossiya Sivodnya’da” (Sputnik, Ria Novosti) basın toplantısı düzenledi. HDP Van milletvekili Nazmi Gür ve Uluslararası Kürt Halkları Toplumsal Birliği Başkanı Merab Şamoev ile basının sorularını yanıtlayan Demirtaş, “Özerklik ve Öcalan için af henüz tartışılmaya başlanmadı. Henüz tartışmanın bile başlamadığı noktada bunlardan bahsetmek yanlış olur.” açıklamasında bulundu.
Rusya’nın başkenti Moskova’da bulunduğu 5 günlük ziyareti basın mensuplarına değerlendiren Demirtaş, parti olarak ilk defa bu düzeyde Rusya’ya bir ziyaret gerçekleştirdiklerini belirtti. Dünyanın birçok ülkesinde politikalarını anlatmak ve diğer ülkelerin politikalarını daha iyi anlayabilmek için bu tip ziyaretleri periyodik olarak devam ettireceklerini belirten Demirtaş, beş günlük ziyarette HDP olarak beklentilerini önemli ölçüde karşılayan temaslarda bulunduğunu vurguladı.
Rusya hükümetinin Ortadoğu politikaları ve Rusya-Türkiye ilişkileri bağlamında yaklaşımlarını anlayabilmek için temaslarda bulunduklarını ifade eden Demirtaş, “Ortadoğudaki sorunların çözümü konusunda parti olarak kendi çözüm önerilerimizi buradaki temaslarımızda paylaştık. Hem dışişleri yetkilileriyle hem de akademisyenler ve araştırma merkezleri düzeyinde sivil toplumla görüşmelerimiz oldu. Burada çok sayıda Türkiyeli vatandaşlarımız kardeşlerimiz var, Kürtler var, onlarla toplantılar gerçekleştirdik. Görüşlerini önerilerini ve eleştirilerini aldık.” dedi.
Moskova’da HDP temsilciliği
Bundan sonra HDP olarak çok daha kurumsal ve periyodik bir şekilde Rusya ile ilişkilerini sürdürmek istediklerini söyleyen Demirtaş “Gördük ki aslında burada partimizin bir temsilcilik oluşturma olanağı da var. En kısa zamanda HDP'nin Moskova'da resmi bir temsilciliğinin oluşturulması için hazırlıklarımızı hızlandıracağız. Washington'da, Brüksel'de ve daha birçok şehirde faaliyet yürüten parti temsilciliklerimize Moskova'yı eklemek için bu gezimizde hazırlıklarımızı önemli ölçüde tamamlamış durumdayız. En kısa zamanda inşallah bunu da hayata geçireceğiz.” şeklinde konuştu.
Türk hükümetinin dış temaslarını bilmiyoruz
Türk hükümetinin hangi ülkelerle ne konularda görüştükleri konusunda parlamentoda bilgi alamadıklarını belirten Demirtaş “Şunu da belirtmek istiyorum, biz parti olarak hep açık bir politika yürüttük. Ve yürüttüğümüz temaslarda sonuçlarını mutlaka kamuoyuyla paylaştık. Hem burada hem ülkemize döndüğümüzde halkımızla paylaştık. Fakat Türkiye'de bizim hükümetin dış temaslarda, dış politikada neler yürüttüğüne dair ve ne tür çalışmalar yaptığına dair yeterince bilgi sahibi olamıyoruz. Hükümetimiz hangi ülkeyle neyi konuştu, tam olarak neyi paylaştı, parlamentoda bunu maalesef muhalefet partilerine bilgi olarak sunmuyor. Bu konuda hükümetimizin eksikliği var. Biz parti olarak yaptığımız tüm çalışmalarımızı açık bir şekilde kamuoyuyla paylaşıyoruz. Temel amacımız ülkemizde kalıcı barışın ve istikrarın sağlanabileceği bir süreci yürütmek ve HDP olarak hem Türkiye'de hem Ortadoğu genelinde kalıcı barışa katkı sunacak politikalar üretmek.” değerlendirmesinde bulundu.
Ortadoğu’da yaşanan sıkıntılarla ilgili Rusya ile görüş alışverişinde bulunduklarını dile getiren Demirtaş “Rusya Hükümeti'nin de Ortadoğu'da barış ve kalıcı istikrar için sunabileceği destek varsa, bizim de parti olarak çözüm önerilerimizin mutlaka dikkate alınması gerektiğini burada paylaştık. O da kısaca şudur, Ortadoğu'da yaşayan bütün halkların istisnasız bütün inançların kendi anavatanında coğrafyasında özgürce yaşayabilmesinin koşullarını oluşturmak lazım.” dedi.
Çözüm sürecinin müzakereye dönüşmesini bekliyoruz
Bir basın mensubunun “Çözüm süreci ne aşamada?” sorusuna cevap veren Demirtaş, “Önümüzdeki günlerde bu çözüm arayışının bir müzakereye dönüşmesi beklentimiz var. Hem hükümetle yapılan görüşmelerde, hem İmralı'da sayın Öcalan ile ve Kandilde KCK yetkilileriyle yapılan görüşmelerde artık müzakereye geçilmesi ve konunun esasının özünün tartışılacağı bir aşamayla karşılıklı uzlaşma sağlanabileceği noktaya gelinmesini bekliyoruz. Tabi ki müzakereler önümüzdeki birkaç hafta içerisinde başlarsa bu müzakerelerin başarıya ulaşması için biz parti olarak elimizden gelen desteği sunmaya devam edeceğiz. AKP hükümeti bütün bu çözüm sürecinde samimi mi değil mi bunu çok ölçebilecek durumda değiliz, çok ihtiyaç da duymuyoruz buna. Çünkü samimiyet lafla sözle olmaz, pratikle somut adımla ispatlanabilecek bir şeydir.” cevabını verdi.
Ak Parti’nin çözüm sürecindeki samimiyeti konusunda ise Demirtaş şu açıklamalarda bulundu, “Şuana kadar ki atılan ve atılmayan pratik adımlardan gördüğümüz o ki hükümet işi ağırdan alma, zamana yayma politikasını izledi. Müzakerelere geçilir ve hızlı bir şekilde sürdürülürse ve bunun gereği olan pratik adımlar, eylem planı uygulanırsa o zaman hükümet kendi samimiyetini ispatlamış olur.” ifadelerini kullandı.
Komisyon yolsuzlukları aklamaya kalkışınca üyemizi çektik
Suriyeli bir gazetecinin “Türkiye’de yolsuzluklar hakkında partinizin duruşu nasıl? Siz hükümetin Suriye'de terörü desteklediğini düşünüyor musunuz?” sorusuna cevap veren Demirtaş, “Yolsuzluk ve rüşvet, hırsızlık mevzularıyla ilgili çok net bir karşı tavır ortaya koyduk. Bu tür konularda halkın ve kamu oyunun tatmin ve ikna olacağı adil, şeffaf yargılama olması gerektiğini belirttik. Fakat maalesef ki aradan geçen bir yıl içerisinde adil bir soruşturma tatmin edici bir yargılamanın yapılamadığını, tam tersine yargının baskı ve kontrol altına alınarak, yolsuzluk ve rüşvet iddialarını örtme konusunda çaba sarf ettiğini gördük. Parlamentoda kurulan yolsuzlukları araştırma komisyonunun bütün bunları aklama faaliyetine dönüştüğünü gördük ve o komisyondan kendi üyemizi geri çektik. Bu aklamalara alet olmayacağımızı ifade ettik.” diye cevapladı.
AKP terörü dolaylı desteklemiş olabilir
“AKP hükümeti doğrudan terörü destekliyor mu?” sorusuna ise «Elimizde çok net ve somut bir belge bilgi olmadan, evet destekliyor dememiz yanlış olur. Fakat özellikle IŞİD ve benzeri terör gruplarının Suriye'de güçlenmesi esnasında, hükümetin yanlış politikalarının, dolaylı destekleyen faaliyetlerinin, kolaylaştırıcı bazı faaliyetlerinin etkili olduğunu düşünüyoruz. Bu konudaki eleştirilerimizi açıkça yaptık.” diye cevap verdi.
“Özerklik ve Öcalan için genel af tartışması gündemde mi? Hükümetin bu konuya bakışı nasıl? sorusuna cevap veren Demirtaş, “Henüz müzakerelerin bile başlamadığı bir aşamadayız. Başlayıp başlamayacağı bile belli değil. Müzakere başladığı zaman hangi konuların, nelerin nasıl tartışılacağı bütün kamuoyunun görebileceği duyabileceği şeffaflıkta yürüyecek. O zaman hükümetin çözüm önerisi nedir, HDP’nin bakış açısı ve çözüm önerisi nedir, Öcalan’ın çözüm önerisi nedir tüm bunlar açıklıkla görülmüş olacak. Onun dışındaki her şey spekülasyondur. Biz süreci tüccar mantığıyla pazarlık çerçevesinde yürütmüyoruz.” diye cevap verdi.
Öcalan’a af çıkarılması ve özerklik konularının henüz tartışılmış konular olmadığını hatırlatan Demirtaş, “Müzakerenin başlamadığı bir noktada henüz tartışmanın bile başlamadığı bir noktada ‘Özerklik pazarlığı başladı, Genel Af tartışması başladı’ demek yanlış olur. Daha müzakere bile başlamadı bunun net anlaşılması lazım.” ifadelerinde bulundu.
Cemaatlerin varlığına karşı değiliz
Bir basın mensubunun “Gülen cemaati Türkiye'de ne kadar güçlü ve sizin partinizin Cemaatler karşısındaki duruşu nedir?” sorusuna Demirtaş, şu şekilde yanıt verdi; “Biz cemaatlerin varlığına karşı değiliz. İnsanların dini inanışlarını cemaatler aracılığı ile yaymasına, örgütlemesine karşı değiliz. Dini cemaatlerin kendisi meşru yapılardır bize göre. Eğer bir cemaat ve farklı bir yapı topluma karşı suç işliyorsa cemaati suçlamak yerine suçların ve cezaların şahsiliği ilkesi gereğince topluma karşı o kişilerin soruşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu evrensel hukukun temel ilkesidir. Fakat hükümetin işlenen suçlar ve kişilerin işlediği suçlardan yola çıkarak bütün bir camiayı ve cemaati terör örgütü olarak gören açıklamalar ve uygulamalar yapmasını doğru bulmuyoruz.”
Gülen Cemaati ile doğrudan bağlantımız yok
Bu tür haksızlıklara karşı olduklarını belirten Demirtaş “Gülen Cemaatinin mensuplarının geçmiş dönemde yakın dönemde partimize ve parti mensuplarımıza karşı işlenen suçlara da, özellikle toplu tutuklamalar gibi suçlara da karıştığını biliyoruz. Buna rağmen biz suç işleyen kişilerin doğrudan soruşturulması gerektiği kanaatindeyiz. Partimizle Gülen cemaati arasında hiçbir ilişki yoktur. Olmasına gerekte duymuyoruz. Gülen cemaati ve başka sivil yapıların Kürt sorununda barışa destek sunmaları sevindirici olur. Barışı destekleyen destek sunan herkes kim olursa olsun bizim açımızdan sevindirici olur. Ama bu güne kadar özel bir destek talebinde bulunmadık Gülen Cemaatinden. Kim barışa destek sunmak isterse kutsal bir iş yapmış olur bize göre.” değerlendirmesinde bulundu.