Krizde tansiyonun düşürülmesi iki ülkenin de çıkarına...

Türkiye ile Rusya arasında bin bir emekle inşa edilen ikili ilişkilerin tek bir uçak düşürme olayıyla yıkılmasına izin vermemek gerekiyor. Toplumsal hafızaya kazınan ve ekonomik yaptırımlarla etkisi daha büyüyebilecek olan krizin aklıselimle yumuşatılması en doğru adım olacaktır.

Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bu yana 25 yıl içinde siyaset, kültür ve ekonomik alanda yoğun çabalarla inşa edilen ve iki ülke arasında ortak bakanlar kurulu gibi çalışılan Üst Düzey İşbirliği Konseyi (ÜDİK) ile kurumsal bir yapıya dönüşen İlişkiler maalesef 17 saniyelik sınır ihlali ve Rus uçağının düşürülmesi ile ciddi yara aldı. Rusya-Türkiye ilişkileri açısından en trajik olayın faturasını hem Türkiye hem de Rusya ödemek zorunda kalacak. Rusya'nın sınır ihlali yapmadığını iddia etmesi, Türkiye'nin 5 dakikalık süre içinde 10 kez uyarı yapıldığını ve angajman kuralları gereği uçağın düşürüldüğünü açıklaması krizin sonuçlarını ortadan kaldırmıyor.

UÇAĞIN DÜŞÜRÜLMESİ TAŞAN DAMLA

Türkiye'nin Rus savaş uçağını sınır bölgesinde düşürmesinin kaza olmadığı anlaşılıyor. Rusya'nın Suriye'de askeri operasyonlara başlamasının ardından Türkiye ile artarak devam eden gerginlik sıcak müdahaleye dönüştü. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov uçağın düşürülmesinin ‘önceden planlanan bir provokasyon' olduğunu savunuyor. Ankara'nın angajman kuralları gereği yeni sınır ihlalleri yaşanması durumunda Suriye uçaklarından farklı olarak Rus uçaklarına ateş edilmemesi yönünde herhangi bir emri olmadığı da biliniyor. Suriye başta olmak üzere Ortadoğu ve küresel anlamda etkisi olacak olaya Rusya'nın vereceği karşılık krizin derinliğini belirleyecek. Şimdilik inisiyatif Rusya'nın elinde.

HALKLAR ARASINDA DÜŞMANLIK TETİKLENİYOR

Rusya art arda yapılan açıklamalarla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Ankara'ya yönelik çok ağır eleştiriler getirdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in “sırtından bıçaklanma”, “terörün destekçisi”, “radikalleştirme” gibi suçlamaları milletvekili, senatör ve uzman cephesinde sert bir söyleme dönüştü. Rusya'da yaşayan Türklere karşı ayrımcı muamele, iş için giden bazı Türk işadamlarının gözaltı haberleri gelirken, birçok vatandaş da güvenlik endişesi yaşamaya başladı. Rusya'da 2 binin üzerinde Türk şirketinin 10 milyar doların üzerinde yatırımları var. 60 bin civarında Türk, Rusya'da iş dünyasında aktif olarak faaliyet gösteriyor. Türk inşaat firmaları 60 milyar dolar civarında iş tamamladı. Rusya'da Türkler dünyada en rahat ve güvenli bir diaspora olarak yaşamlarını sürdürüyordu. Ama uçak kriziyle sıradan halkın Türklere karşı bakışında çok sert kırılmalar yaşandı. Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliği önüne protesto için toplanan kalabalığın yaşananları unutmayacaklarını söylemelerini bir kenara not etmek gerekiyor. Özellikle pilotlardan birinin yaşamını yitirmesi ve arama kurtarma çalışmalarına katılan bir Rus askerin ölmesi Rusların hafızalarına kazındı.

RUSYA DA TÜRK UÇAĞINI DÜŞÜRÜRSE!

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov çok açık bir şekilde jetlerinin düşürülmesinin karşılıksız kalmayacağını ifade ederek Türkiye'yi tehdit etti. Akıcı Türkçesi ve Türkiye ilişkilerine çok önemli katkıları ile tanıdığımız Peskov'un bahsettiği karşılık belirsizliğini koruyor. Rusya'nın en büyük savaş gemilerinden Moskova'nın boğazlardan geçerek Akdeniz'e inmesi, S-400 füze savunma sistemlerinin Suriye'ye yerleştirilmesi askeri anlamda riskleri artırıyor. Rusya istemeyerek de olsa Suriye sınırını ihlal eden bir Türk jetini düşürebilir. ABD ve NATO'nun yeterli desteğini alamayan Ankara, dünyanın en büyük nükleer güçlerinden biri ile karşı karşıya kalabilir.

EKONOMİK YAPTIRIM GELİYOR

Türkiye-Rusya ilişkilerinin lokomotifi olan ticari ilişkiler uçak krizinden çok sert etkilenecek. Türkiye'nin Rusya'ya doğalgaz ve petrol bağımlılığı o kadar kolay telafi edilecek bir konu değil. Türkiye petrolün yüzde 20'sini, doğalgazın da yüzde 60'ını Rusya'dan alıyor. İran kış aylarında yeterli sevkiyat yapamadığı için Rusya ek sevkiyatla telafi ediyordu. Rus doğalgazının ‘teknik arıza' ya da ‘aşırı pahalanma' gibi gerekçelerle kesintiye uğramasının telafisi zor.

Türk Akımı, 20 milyar dolarlık dev proje Akkuyu Nükleer Santrali ve Denizbank gibi Rusya'nın Türkiye'deki yatırımları gözden geçirilecek. Rusya Başbakanı Medvedev ekonomik işbirliği programlarının durdurulması, mali işlemlerde kısıtlamalar, dış ticarette kısıtlamalar, gümrük vergilerinin değiştirilmesi, turizm ve taşımacılık alanında alınacak tedbirleri kapsayan bir yaptırım paketi ile ilgili çalışmalara başladıklarını açıkladı. Türkiye-Rusya toplam ticaret hacminin kriz nedeni ile 2015'te 25 milyar dolar seviyesine kadar gerilemesi bekleniyor. Bu rakamın sadece 5 milyar doları Türkiye'nin ihracatını oluşturuyor. Ancak Türkiye'nin Rusya ile ekonomik ilişkilerinin dolaylı kazancı çok daha yüksek. Rus turist sayısı 4,3 milyondan bu yıl 3,5 milyona gerilerken, 2016'da 3 milyonun da altına inebilir. Turizm, tekstil ve gıda krizden en çok etkilenen sektörler olacak.

AKLISELİM DEVREYE GİRMELİ

Krizin büyümesi ve karşılıklı olarak olumlu adımların atılmaması telafisi zor bir sürece doğru ilişkileri götürebilir. Sonuçta yüz yüze kalınan bir kriz var. Ankara'nın üzüntü ifade eden açıklamalarla süreci yumuşatması gerekiyor. Aklıselim devreye girmezse ateş çemberine dönen coğrafyamızda sıkışıp kalma riski yüksek.