Sedat Peker son videosunu paylaştı, Erdogan'a seslendi

HABERRUS - Yurt dışında yaşayan ve organize suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Sedat Peker, 8. videosunu yayınladı.

Siyaset devlet mafya ilişkilerine ilişkin çarpıcı itiraflarda bulunan Sedat Peker, son yayınladığı yeni videsunda itiraflara ve AKP yönetimi hakkındaki .arpıcı iddialara devam etti.

Peker, "Katar’da bankalarda paralar var. İsrail’e giden malları taşıyan gemilerin kimin olduğu belli” dedi. Peker Erdoğan’a seslendi "Keşke Tayyip abi bu kadar veri varken olaylara müdahale edip çözseydi” ifadelerini kullandı.

Muhaliflere yönelik tehditlerini inkar eden Peker, “Size dediler ki 'Muhalifleri öldüreceğim dedi, muhalifleri bayrak direklerine asacağım dedi, muhaliflerin oluk oluk kanlarını akıtacağım. İnanın getiremeyecekler çünkü öyle bir şey söylemedim. Ama o kadar sık tekrar ettiler ki herkes öyle biliyor' dedi. Böyle bir şey demedim” ifadesini kullandı.

Peker videonun devamında şunları söyledi:

“Ben 15 Temmuz’ı anma etkinliği yapılırken, bir tane asker ‘Hero’ tişörtü giyip psikolojik algı yapıp, o zamanlar insanlarda korku vardı, tekrardan o korkuyu, bunlar yeniden gelirler diye, üst perdeden bir giriş yapayım dedi. Siz de cezaevlerini basıp arkadaşlarınızı çıkaracakmışsınız dedim, vatan evlatları da orada olacak FETÖ’cüler dedim. Sizin boyunlarınızdan bayrak direklerine asacağız, ben muhalif demedim. Rize’de yaptığım konuşmada da şöyle söyledim: Hamile karılarının yanında şehit edilen kocalarının çocuklarının yanında şehit edilen babalarının intikamını sizden alacağız, size merhamet etmeyeceğiz, oluk oluk gerekirse kanlarını akıtacağız.

Bunu şundan dolayı söyledim; bu da Goebbels taktiğidir. Aynı taktiği birden kez tekrarlarsanız, toplumun buna inanmasını sağlarsınız. Televizyonlarda yaşananlara inanmamanız için size geçmişte yaşanan Başbakanlık dönemi, mevcut olan değil, iki tane skandal anlatacağım. Kamuoyunda bilinmeyen. İçinde bütün herkes var.

Slogan o dönemdeki başbakanda ‘Temiz toplum’du. Onun içinde olduğu, gazete patronlarının içinde olduğu, benim içinde olduğum. Ve o zamanki gazeteler de ‘temiz toplum’ diye bağırıyordu biz bunları yaparken. Amacım birilerine sizi düşman etmek değil. Peker, AKP hükümetinin yakın ilişkiler içerisinde olduğu Azerbaycan ve Katar’a ilişkin de açıklama yaparken, “Azerbaycan’da olay oldu, Azerbaycan’a SİHA’ları yolladık. Yollamadık mı? İyi de yaptık. Katar’da sorun oldu, askeri birlik kurduk mu, kurduk. Azerbaycan’da SOGAR var, SOGAR’ın alt şirketleri, ortaklıklar var. Katar’da zaten bankalarda paralar var” dedi.

Peker Filistin’e saldıran İsrail ile ilgili ise ‘hamaset’ yapıldığını belirterek İsrail’e mal taşıyan gemilere ilişkin dikkat çeken açıklamalar yaptı. “E Filistin’de ne var? Filistin’de hamaset, kardeşlerimizle beraber, kardeşlerimiz… E kardeşlerimizle beraberse 10 tane SİHA da oraya yollayın. Öyle cami çıkışında bağırmayla olmaz bu işler” diyen Peker, şunları söyledi:

“Devletin mali sıkıntısı var, parayı biz toplayalım. İsrail’e giden malları taşıyan gemilerin kimin olduğu belli, İsrail’de kimin, o gemilerin yazıhanesi olduğu da belli, boykot edelimi şey edelim bırak. Ya onlara mal taşımayı bırakın o zaman. Ya bu Filistin konusu apayrı bir konu. Buraya çok değinmek lazım. Ama milleti kasmak için ‘Din elden gidiyor, devlet elden gidiyor, aman beka sorunu. Doğdum ‘Din elden gidiyor, devlet elden gidiyor, temiz toplum’. Hep bu konular olunca bir yerde bir film.”

Peker, bir sonraki videosunun kendisiyle ilgili sözleri nedeniyle Erdoğan ile ilgili olacağını belirterek delillerle anlatım yapacağını söyledi. Peker Erdoğan’a ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip abi bir uluslararası komplo olduğunu, bu komplonun merkezinde de benim olduğumu, ismimi geçirmeden anlattı. 'Bulup getireceğiz' dedi, devlet bulup getirir. Beni bulup getirmek gerçekleştirecek mi Tayyip abi? Madem ben uluslararası komplonun parçası ajansam, bundan sonraki videoyu da Tayyip abi kardeş olarak, oturup ben sizin karşınızda anlatacağım; ne zaman tanıştık, ne zaman görüştük. Ne bir eksik ne bir fazla. Sen büyüğümüzsün, abimizsin.

Anlatacağım, madem ki ben ajanım abi, ajan olduk. Ya bir özür bekledim. Bütün olanları anlattım, bütün olanları halk biliyor. Asla saygısız içerisinde olmayacağım yaşadığım sürece sana karşı.

Ancak sen görmek istemiyorsan, ben vatan haini olarak anılmak, ben vatan haini değilim, bunu en iyi sen biliyorsun. Senin hiçbir gücün yokken ben vardım. Onların hiçbiri yoktu. Alkış beklemedim, elimden ne geliyorsa onu yaptım. Bir dahaki videoda beraber baş başa konuşacağız Tayyip abi. Abi kardeş. İnsanlar dinleyecek, açık delillerle ve normal bilinmeyen delillerle anlatımlarımı doğrulayacağım. Helalleşeceğiz abi. Ben ajan değilim, bunu bütün dünyaya göstereceğim.

Peker sözlerinin devamında uluslar arası uyuşturucu dikkatine dikkat çekerek, Binali Yıldırım’ın oğluna ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

“Ben deseydim ki Binali Yıldırım Başbakanlığı döneminde, ülkeye sıcak para girsin diye özel gizli bir anlaşma yapıldı. Bu şekilde bu koordinasyon kuruldu, devleti yargılatmak için, bu kriminal bir olay.

Eski Başbakanın oğlu, Venezuela ayağı. Kıbrıs’taki o para sistemi, Ortadoğu’ya gidiş. E diyorsunuz ya biz herkesi gider alırız. E Haluk Falyalı’yı niye almıyorsun? Amerika yayınladı Ortadoğu’nun uyuşturucu patronu diye, e Türkiye’de de aranıyor. Herkesi gidip alıyorsunuz, e gidip onu da alın. Ama onda kasetler var. Herkesi çekmiş o da.”