Putin’den operasyonun gidişatına ilişkin önemli açıklamalar
'Ukrayna'yı uyarı olarak birkaç kez vurduk, ileride daha ciddi yanıt verebiliriz'
HABERRUS - Rusya lideri Vladimir Putin, Ukrayna ordusunun karşı taarruzuna rağmen Rusya'nın Donbass'taki taarruzlarına son vermediğini söyledi.
Harekatın yavaş tempoyla sürdüğünü ve Rus ordusunun kademeli bir şekilde yeni topraklar ele geçirdiğini söyleyen Putin, 'Ukrayna'yı uyarı olarak birkaç kez vurduk, ileride daha ciddi yanıt verebiliriz’ ifadesini kullandı. Rusya Silahlı Kuvvetleri'nin Ukrayna'da birkaç hassas atış gerçekleştirdiğini anımsatan Putin, "Çok kısa süre önce Rusya ordusu birkaç hassas atış yaptı. Bunların uyarı atışları olduğunu düşüneceğiz. Eğer durum bu şekilde gelişmeye devam ederse, yanıt çok daha ciddi olacak" ifadelerini kullandı. Özel askeri harekatın planında bir düzeltme yapılmayacağını vurgulayan Putin, Rusya Genelkurmay Başkanlığı'nın harekatın gidişatıyla ilgili operasyonel kararlar aldığını ve harekatın süreceğini belirtti. Biz ordumuzun tamamıyla savaşmıyoruz
Putin, "Dikkatinizi çekmek isterim ki, biz ordumuzun tamamıyla savaşmıyoruz. Rusya ordusunun sadece bir kısmıyla, sözleşmeli askerlerle savaşıyoruz. Bu açıdan biz acele etmiyoruz ve hiçbir değişiklik olmayacak" dedi. Bir soru üzerine, Ukrayna tarafının bu hafta içi açıkladığı güvenlik garantileri taslağını görmediğini söyleyen Putin, İstanbul'daki müzakereler sonucunda mutabık kalınan ancak daha sonra Kiev'in vazgeçtiği anlaşma taslağında Rusya'nın Ukrayna'ya NATO ülkeleri tarafından da olmak üzere güvenlik garantileri verilmesini kabul ettiğinin altını çizdi. Vladimir Putin, Ukrayna'daki özel askeri harekâtın, Batı'nın bu ülkeye yönelik Rusya karşıtı anklav kurma girişimi nedeniyle başlatıldığını ve harekâtın amacının Donbass'ın özgürleştirilmesi olduğunu belirtti. Ukrayna'nın Rusya'daki nükleer santrallerin çevresinde terör saldırıları gerçekleştirmeye çalıştığını ve bunun henüz kamuoyuna açıklanmamış olabileceğini söyleyen Putin, Rusya'nın olumsuz gelişmelerin önüne geçmek için her şeyi yapacağını ekledi. Avrupa’daki enerji krizini değerlendiren Putin, “Nihayetinde, sıkıştılarsa, durum öyle ağırsa Kuzey Akım-2’ye yönelik yaptırımları kaldırın. Yılda 55 milyar metreküp. Düğmeye basmaya bakar. Gaz hemen akacak. Onlar kendileri kapattı. Burada kapattılar, şurada onaramıyorlar. Yeni doğalgaz boru hattına yaptırım uyguladılar. Kuzey Akım-2’yi açmak istemeyen onlar, ama suçlu olan biz miyiz? Kimin suçlu olduğuna kimin olmadığına kendileri karar versinler ve kendi hatalarını bize yüklemesinler” ifadesini kullandı. Bu, Amerikalıların tahılı, onlar kendi tahılını çıkarıyor “Gübrelerimizden yaptırımlar kalkmış gibi görünüyor. Bu arada il kaldıran Amerikalılar oldu. Amerikalılar genel olarak pragmatik bir halk. Ukrayna’dan tahıl sevkiyatından bahsettiğimiz zaman, kimin sevkiyat yaptığını biliyor musunuz? Amerikan şirketleri. Bu tahılın büyük kısmının sahibi onlar. Ukrayna’daki toprakların çoktandır Amerikalı şirketlere satıldığı ortaya çıktı. Bu, onların tahılı. Onlar kendi tahılını çıkarıyor.”
AB Ukrayna’ya silah veriyor, Kiev ise AB’ye giden gazı kesiyor Putin, “Gazprom ve Rusya, anlaşmalar ve sözleşmelerimiz kapsamındaki tüm yükümlülüklerini her zaman yerine getirdiler, yerine getirme niyetindeler ve bunu yapacaklar. Bu noktada hiçbir zaman sorun olmadı ve olmayacak” diye konuştu. “Kiev’i arayın, ikinci güzergahı açmasını söyleyin” diyen Putin, “Onlar Ukrayna’ya silah sağlıyor, Ukrayna ise onlara giden gazı kesti” diye ekledi. Kuzey Akım doğalgaz boru hattındaki türbinlerin kullanılamayacağına Siemens uzmanlarının da karar verdiğini anlatan Putin, “Onlar gördü ve saptadı. Belgenin altına imzalarını attı. Onarmak lazım, bu haliyle çalıştırılamaz. Yangın ve patlama meydana gelebilir. Rusya'nın bununla hiçbir ilgisi yok” ifadesini kullandı. Rus liderine, Avrupalı yetkililerin kendi vatandaşlarına elektrik faturalarını Putin’e göndermeyi önermesine nasıl baktığı soruldu. Bunun, sorunu başkalarının omuzuna yıkma çabası olduğunu söyleyen Putin, Avrupa’daki enerji krizinin, Rusya’nın Ukrayna’da, Donbass’taki özel askeri operasyonunu başlatmasıyla başlamadığını, çok daha erken AB’nin yeşil enerjiyi gündemine almasıyla başladığını iddia etti.