Rusya, “yap-sahip ol-işlet” modeliyle Akkuyu’yu nasıl inşa ediyor?
HABERRUS - Yüzüncü kuruluş yılını yaşayan Türkiye, dünyadaki en büyük nükleer inşaat sahasını topraklarında barındırıyor.
“Yap-Sahip ol-İşlet” modeliyle Rusya tarafından Türkiye’nin Akdeniz kıyısında Mersin Akkuyu’da inşaatı devam eden nükleer enerji santrali, dünyadaki en büyük nükleer santral inşaat sahasıdır.
Akkuyu’nun sahip olduğu enler sadece bu kadar değil.
Bu santral “Yap-Sahip ol-İşlet” modeliyle Rusya’nın Sovyetler Birliği dahil başka ülke topraklarında tamamen kendi imkanlarıyla inşaa ettiği ve sahibi olduğu tek proje. Bu nükleer enerji santrali Rusya'ya ait. Burası başka bir devletin topraklarındaki Rusya’ya ait ilk ve şu ana kadar ki tek istasyon.
Akkuyu Nükleer Santrali A. Ş CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkanı Anastasia Zoteeva, Rus devlet televizyonu Rossiya 1 kanalına yaptığı açıklamalarda Mersin’de yapımı devam eden nükleer santralin Rusya’ya ait olduğunu ve Rusya’nın ilk kez başka bir ülke topraklarında kendine bir nükleer santral inşa ettiğini söyledi.
Zoteeva, ‘‘Bu, başka bir ülkenin topraklarında bulunan kendi santralimizdir.’’ dedi.
25 bin kişi çalışıyor
Akkuyu, dünyadaki en büyük nükleer inşaat sahasıdır. Projeyi Akdeniz kıyısında 3 vardiya halinde 25 bin kişi “yap-sahip ol-işlet” konseptiyle hayata geçiriyor. Rusya, bu santral sayesine Türkiye’ye yaptığı yatırımı, Türkiye’ye uzun yıllar enerji satarak geri alacak.
Ancak projeden en çok yararlanacak ülke ise Türkiye olacak. Türkiye, Rusya’nın bu projesi sayesinde ‘barışçıl atomu kullanan’ ülkeler ligine yükseldi. Türkiye, yıllar boyunca nükleer enerji santrali inşaa etmek için Batılı devletlerin kapısını çaldı, ancak batılı devletler Türkiye’nin bu nükleer enerjiye sahip olmasını istemedikleri için proje uzun yıllar hayata geçirilemedi.
Rusya ise, Türkiye’nin taleplerini karşılayarak 2010 yılında varılan anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’nin ilk nükleer santral inşasına başladı.
Rusya, nükleer endüstri çalışanları bayramı
28 Eylül'de Rusya Federasyonu’nda kutlanan nükleer endüstri çalışanları mesleki bayramı, Akkuyu’da da kutlandı.
Rusya, Batı’nın tüm yaptırımlarına rağmen Rus nükleer endüstrisi gerçek bir başarı örneği gösteriyor.
Akkuyu’yu da inşaa eden Rosatom Devlet Şirketi Rusya'da üç güç ünitesi inşa ediyor. Devam eden diğer 33 proje ise yabancı ülkelerin siparişlerinden oluşuyor.
En büyük proje Türkiye’ye
Rosatom’un inşaa ettiği Türkiye'deki en büyük proje Akkuyu nükleer santrali, 4 güç ünitesinden oluşacak ve Türkiye'nin enerji tüketiminin %10'unu sağlayacak.
Akkuyu'nun inşaatının önümüzdeki yıl tamamlanması planlanıyor.
Kendi limanı var
İnşaat ihtiyaçları için Türkiye'nin en büyük beton santrali devreye alındı.
Akkuyu ayrıca reaktör bileşenlerinin teslim edildiği kendi limanına da sahip.
Bütün bunlar projenin nakliye ve lojistik bağımsızlığını sağlamayı mümkün kıldı.
Proje Direktörü Denis Sezemin, "Burası bizim limanımız. Burası tam organize bir gümrük bölgesi. Kargoların gümrük işlemleri burada yapılıyor. Buraya sadece Rusya Federasyonu'ndan değil, dünyanın farklı ülkelerinden de gemiler alıyoruz" dedi.
Nükleer yakıt teslim edildi, öncelik güvenlik
Tesise Rusya’dan nükleer yakıt da getirilen teslim edildi. Bunun için ayrı bir depolama tesisi inşa edildi. Böylece Türkiye resmen nükleer enerjiye sahip ülkeler arasına girmiş oldu.
Nükleer güvenlikten sorumlu teknik direktör yardımcısı Konstantin Shcherbinin, "Bu binanın gücü, üzerine 400 tona kadar ağır bir uçak düşse bile nükleer yakıtın bütünlüğünü sağlayacak kadar güçlü" diyor.
Proje Fukushima’da yaşanan felaket sonrası planlandığı için güvenlik sorunları öncelikli hale getirilerek modern planlarla inşaa ediliyor.
Nükleer santralin maliyetinin yaklaşık yüzde 35-40'ının güvenlik sistemleri oluşturuyor.
Akkuyu Nükleer A.Ş. Birinci Genel Müdür Yardımcısı Sergei Butskikh, Rus nükleer bilim adamlarının benzersiz bir gelişme gösterek güvenlikle alakalı bilgiler veriyor: ‘Son koruma bariyeri erime tuzağıdır. Bu ekipmanın reaktör binasına kurulan ilk ekipman olması merak ediliyor. Kaza anında yakıt hemen bu depoya boşaltılır. Kap mühürlenir ve içindeki nükleer reaksiyon yavaş yavaş yok olur.’
Rus bilim insanları Türkiye için yeni bir endüstri oluşturuyor
Rusya sayesinde barışçıl atom kullanan ülkeler arasına giren Türkiye için Rus bilim adamları şimdi yeni bir endüstri yaratıyorlar.
Yaklaşık 300 kişiye Rusya’da nükleer endüstri eğitimi verildi ve bir o kadarının da eğitimleri devam ediyor. Bu eğitimler gelecekte de devam edecek.
Rosatom bu yıl istasyonun ilk bloğundaki inşaat işlerini tamamlamayı planlıyorlar.
Rosatom başkanı Alexey Likhachev, "Gelecek yıl boyunca, tüm tesisin, özellikle de nükleer adanın normal çalışmaya hazırlanmasına ilişkin gerekli tüm karmaşık prosedürlerin gerçekleştirilmesi ve ilk nükleer test elektriğinin elde edilmesi önemli" dedi.
Tesiste çalışan Rus aileler için şehir inşaa edildi
Tesiste beş binden fazla Rus uzman çalışıyor. Bu uzmanlar ve aileleri için Akkuyu yakınlarında bir şehir inşaa edildi. Bu şehirde bin beşyüzden fazla çocuk var. Bu çocukların eğitimi için Rus MGIMO, Rosatom ile işbirliği yaparak yerel okulun denetimini devraldı.
Bu, MGIMO’nun yurt dışında yürüttüğü "Rusya Uluslararası Okulu" konseptine göre uygulanan bir proje. Amaç yurtdışında Rus eğitiminin geliştirilmesi. Planlar arasında Çin, Moğolistan ve Arap Emirlikleri ve Türkiye gibi ülkeler yer alıyor. Rusya'nın ciddi çıkarlarının olduğu, stratejik varlık projelerinin olduğu ülkelerde bu tür okullar açılıyor. Bu tür ortak projeler, Rusya’nın "yumuşak güç" kavramının hayata geçirilmesi için özellikle önemseniyor.