Rusya'da Arama Emirlerinin Geçerlilik Süresinin Sınırlandırılması Gündemde

HABERRUS - Rusya Federasyonu Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 165. maddesine yönelik olarak “Yeni İnsanlar” partisi milletvekilleri tarafından önerilen bir düzenleme, arama emirleri ve benzeri yargı kararlarına bir tür “son kullanma tarihi” getirmeyi hedefliyor.

Teklif edilen düzenleme, konutların incelenmesi, kişisel aramalar, evlerde yapılan aramalar ve eşyaların el konulması gibi durumlarda yargı kararlarının süresini 3 ay ile sınırlandırmayı öngörüyor.

Ne Amaçlanıyor?

Halihazırda, bu tür yargı kararları süresiz geçerli olup, kolluk kuvvetlerinin baskı oluşturmak için aynı kararı uzun süre kullanmasına olanak tanıyor. Yeni düzenleme, soruşturmacıların belirli süre sonunda yeni bir gerekçe ile yeniden başvuruda bulunmasını zorunlu kılacak. Bu düzenlemenin, vatandaşların anayasal haklarını daha etkin korumayı amaçladığı belirtiliyor.

Teklifin Detayları

Teklifin eklenmesi planlanan 165. maddenin 6. fıkrasında şu ifadeler yer alıyor:

“Konut incelenmesi, arama ve el koyma işlemleri, kişisel aramalar ve rehinciye teslim edilmiş veya saklanmak üzere bırakılmış eşyalara ilişkin yargı kararlarının geçerlilik süresi 3 (üç) ay ile sınırlıdır. Bu sürenin bitiminden sonra, gerekirse, soruşturmacı veya müfettiş ilgili işlemi gerçekleştirmek için yeni bir başvuruda bulunmalıdır.”

Milletvekilleri, bu süresiz uygulamanın, vatandaşların hak ve özgürlüklerini ihlal etme potansiyeline dikkat çekiyor. Özellikle uzun süren soruşturmaların, belirli bir zaman diliminde tamamlanması gereken işlemlerde hak ihlallerine neden olabileceği belirtiliyor.

Eleştiriler ve Beklentiler

Ancak, önerilen bu düzenlemenin hukuk sistemi tarafından olumlu karşılanması beklenmiyor. Baskınlar ve ani aramalar, özellikle ekonomik ve politik nitelikli suçlarla ilgili davalarda temel bir soruşturma yöntemi olarak değerlendiriliyor. Dolayısıyla, bu tür bir sınırlamanın, mevcut pratiklerle çelişeceği öngörülüyor.

Milletvekilleri ayrıca, bir yargı kararıyla başlatılan işlemin uzun süre boyunca aynı karar altında devam etmesinin kötüye kullanıma zemin hazırladığını vurguluyor. Örneğin, bir soruşturmacının işten ayrılması veya dosyayı bir başkasına devretmesi durumunda, yeni yetkilinin ilgili yargı kararı olmadan işlem yapmasının hukuki bir sorun teşkil ettiği ifade ediliyor.

Hedeflenen Değişim

Sonuç olarak, milletvekilleri, önerilen değişiklikle birlikte, baskı amaçlı tekrarlanan aramaların, kanıt toplama sürecindeki keyfi uygulamaların ve yargı kararlarının kötüye kullanımının önüne geçmeyi hedefliyor:

Bu düzenleme, sürpriz ve zamanında yapılması gereken işlemlerin daha etkin bir şekilde yürütülmesini sağlayabilir. Ancak, bu girişimin parlamentoda ne kadar destek göreceği belirsizliğini koruyor.