Ramazan - 9
Herkes Kur'an'dan kendine bir mesaj almaya çalışmalıKur'an-ı Kerim'in her ayeti derin anlamlar taşır ve insanları etkiler. Her insan, okuduğu Kur'an ayetle-rinin manaları üzerine yoğunlaşmalı. Kur'an-ı Kerim'de kendisine özel bir hitabın olduğunun farkına varmalı. Bu durum bizim İlahî kitapla canlı bir iletişime geçmemize vesile olur. Kur'an'ı böyle okudu-ğumuz takdirde her ayetten farklı mesajların ruhumuzu sardığını algılayabiliriz. Kur'an-ı Kerim'in ayetlerinin birçoğu, muhatap olan insanı derinden etkiler. Bu tesir, insanın içinde bulunduğu halet-i ruhiyeye, o sırada kendisini çevreleyen şartlara göre çok yüksek boyutlara ulaşabilir. Ayet, adeta vakum etkisi meydana getirip başka şeyleri boşaltır, sonra demiri çeken mıknatıs gibi muhatabını kendi manaları üzerinde yoğunlaştırır. Mesela Yasin Sûresi'nin son ayet-i kerimesi bunlardan biridir: "Her şeyin üzerinde tam hakimiyet sahibi olan Allah sübhandır, yüceler yücesidir, her türlü noksandan münezzehtir ve hepinizin dönüşü de O'na olacaktır." Bu öyle bir ifadedir ki, kâinatta onun dışında kalan hiçbir şey yoktur. Maddi kâinatta böyle olduğu gibi, mana ve fikir alanında, insanın bütün ahvalinde, bütün insanların bütün hallerinde de, bunun dışında kalan hiçbir şey yoktur. O'nun hakimiyeti, bütün varlığı kapsamaktadır. Her şeyin anahtarı yanında, her şeyin dizgini elinde olan böyle bir kudreti tanıyan, kendisini O'nun huzurunda ve gözetiminde bilen insan, bütün kâinatın üstünde bir makama yükselir, O'nun iğnası ile bütün kâinattan, bütün masivadan müstağni olur. Kaçılması mümkün olmayacak şekilde dönüş O'na olacağına göre, insan kendisini mahcup etmeyecek ve Mevla'sının makamına layık bir hal içinde olmaya çalışacak durumda o huzura dönmeye gayret etmelidir. Mademki O'nun huzuruna çıkılacak, herkes ve her şey hakkında kesin hükmü O verecektir. Öyle ise o Yüce Divan'da adaletin tecellisinden emin olarak bazı şeylere tahammül edebilir. İşte bu bir tek ayet-i kerime Uluhiyeti, O'nun mahluklarıyla münasebetlerini tanıtmakta, ölümden sonraki ebedi ahiret hayatını kapsamakta, hülasa hem dünyayı hem de ahireti düzenlemektedir. Dikkat çeken hususlardan biri şudur: Bazı müfessirler, sizin böylesine odaklandığınız ayet üzerinde, beklediğiniz kadar yoğunlaşmamış olabiliyorlar. Fahreddin Razi, İbn Kesir, İbn Aşur, Elmalılı M. Hamdi Yazır vb. geniş tefsir sahibi zevat bunlardandır. Bunun sebebi, belki de buna yakın manaları ifade eden başka ayetleri tefsir ederken onların, o manalar üzerinde durmuş olmalarıdır. Bu hadise, tefsirlerde çokça görülen durumlardan biridir. Bundan çıkaracağımız bir ders de şudur: Her insan, ayetin içerdiği manalar üzerinde yoğunlaşarak, kendisine mahsus ferdî bir Kur'an anlayışına ulaşmaya çalışmalı ve Hz. Ali (radiyallahü anh)'nin bu istikametteki tavsiyesini gerçekleştirmelidir. Prof. Dr. Suat YILDIRIM Peygamberimin Arkadaşları kitabı umreye gönderiyorÇocuklara sahabeleri anlatmak, sevdirmek ve onları rol model almalarını teşvik etmek için hazırlanmış olan 365 Günde Peygamberimin Arkadaşları kitabı 'En Sevdiğim Sahabi' yarışması düzenliyor. Taha Kılınç'ın sahabelerin kendi dillerinden kaleme aldığı eser çocuklara, Peygamberimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) arkadaşlarını yakından tanıma imkanı sağlıyor. "En sevdiğin sahabeye mektup yaz. Onu neden sevdiğini anlat" çağrısıyla çocuklar yarışmaya çağrılıyor. Yarışmada dereceye giren çocuklardan 2'si bir aile yakınıyla umre, 5'i netbook, 5'i bilgisayar, 15'i dijital fotoğraf makinesi ve kitap seti kazanacak. Ayrıca ilk mektup gönderen 999 çocuğa da farklı hediyeler verilecek. Yarışmaya katılacak çocuklar, ödülleri alabilmek için her kitapta verilen özel şifreyi ve kitabı beyan etmek zorunda. Yarışma 30 Kasım 2009 tarihinde sona erecek. Prof. Dr. Mehmet Emin Ay'ın rehberliğinde hazırlanan, çizimlerini Seval Cevizci'nin yaptığı Peygamberimin Arkadaşları kitabı, bir yıl boyunca her güne bir sahabe anlatımı üzerine kurulmuş. Peygamberimiz'e ilk vahyin gelmesiyle başlayan olaylar, Hz. Osman döneminde son buluyor. Sahabelerin hayat hikâyelerinin ve faziletlerinin yanında, onların tanıklık ettikleri önemli tarihî olaylara da atıflar yer alıyor. Kitap, çocuklara, Müslümanlar olarak nasıl bir tarihsel serüven geçirdiğimizi de anlatmayı hedefliyor. Kur'an okumayı nasıl geliştirebiliriz?Kur'an-ı Kerîm'e geçtiniz; ama okumanız yavaş. Öncelikle Kur'an'ın ilk sayfalarından satır satır yüzüne okuma çalışmaları yapın. Eğer bir kaç arkadaş iseniz azâmî üç satırı, kelime kelime veya birkaç kelime halinde koro okuyuşu uygulaması yapın. Aynı satırları yaklaşık 15-20 defa okumanız iyi olur. Birkaç sayfa bitinceye kadar aynı metodu uygulayın. Belirli bir seri okuyuşa ulaştığınıza kanaat getirdikten sonra "üç satır" sınırını beş satıra çıkarın ve aynı metotla yapacağınız çalışmaları bu kez beş satır üzerinden yürütün. Kur'an'ı grup halinde çalışmak öğrenmeyi kolaylaştırabilir. Ders sırasında koro çalışması yapabilir, ayetleri beraberce okuyabilirsiniz. Eğer ortam kalabalık ve vakit sınırlı ise öğrenciler arasında gruplar oluşturulabilir. Bu gruplar kendi aralarında çalışarak derslerini hocalarına daha kolay verebilir. Dinde kolaylık ne demektir?"Kolaylaştırın, güçleştirmeyin! Nefret ettirmeyin, sevindirin!" gibi kutlu ifadelerden yanlış mânâ çıkararak güzel dinimizin aslî hüviyetini değiştirmeye çalışmak büyük yanlıştır. "Kolaylaştırın" demek, "anlamsızlaştırın", "kendi anlayışınıza göre içini boşaltın" anlamına gelmez. |
İslam'ın binası su beş direk üstüne kurulmuştur: "Kelime-i Şahâdet, Zekat, Hac, Oruç, Namaz." Allah'a yemin ederim ki, bu direklerin en kuvvetlisi, en büyügü oruçtur! Hz. Mevlâna (k.s.) Ey Allah'ım! Âcizlere, fakirlere, muhtaçlara ve ihtiyaçları zaruret çizgisinde bulunanlara iltifatın türünden bizleri de teveccühlerinle sevindir. Ve bu bîçarelere çare ol. Kurtuluşumuz Senin hususî iltifatına kalmış; ümidimiz Sensin, beklentilerimiz de Sendendir. Sen kimsesizler kimsesi ve bizlerin melceisin. Senden başka İlâh yok ki ona el açıp yalvaralım. Kapından gayrı kapı yok ki varıp ona dayanalım. Senden başka sığınak bilmiyor, Senden başka güç ve kuvvet de tanımıyoruz. Gören, bilen, duyan sadece Sensin; aç ufkumuzu ve bize kendimiz olma idrakini lütfeyle. Hastalıklar günahları siler Her hastalık ölümü hatırlatır. "Kulum Beni nasıl bilirse Ben ona öyle muamele ederim." buyuruyor Allah. Biz Allah'ın Rahman ve Rahim sıfatına güveniyoruz. Ölüm güzel olmasaydı ölür müydü peygamber? Allah'ın yarattıklarında kötülük olur mu? Dünyaya geldik, hatalar, günahlar işledik. Hastalıklar silgi gibidir. Günahları siler. Günahları silen hastalık ne kadar güzel. Hastalık mutlaka bize sıkıntı veriyor, içimiz daralıyor. "Allah" demekten başka çare kalmıyor. Allah dedirten hastalık ne kadar güzel... İftar'da Hanibana KöftesiMALZEMELER 1 kg köftelik kıyma, 3 soğan, 3 yeşil biber, 3 havuç, 2 domates, 1 büyük patates, Yarım kg konserve bezelye, Kızartmak için sıvıyağ, 1 yemek kaşığı yoğurt, 1 çay kaşığı karabiber, 2 çay kaşığı kimyon, Yarım çay kaşığı yenibahar, 1 çay kaşığı kabartma tozu, Yarım demet maydanoz, 2 yemek kaşığı salça, Tuz HAZIRLANIŞI Soğanlardan 2 tanesini rendeleyin ve kıyma,yoğurt,karabiber,kimyon,yenibahar,tuz,kabartma tozunu da ekleyerek yoğurun. Sonra harcı iki eşit parçaya ayırın.Ayırdığınız birinci parçayı 9 eşit parçaya bölün.Bu küçük parçaları parmak kalınlığında ve iki parmak uzunluğunda olacak şekilde hazırlayın.Sonra iki ucu birleştirerek simit şeklini verin. İkiye böldüğünüz harcın diğer parçasından da bilye büyüklüğünde yuvarlaklar hazırlayın. Patatesi ve havuçları küp küp doğrayın.Kızartma tenceresine yağı koyup kızartın ve bir kenara alın.Aynı yağda sırayla önce bezelye sonra biberi kızartıp tüm sebzeleri karıştırın. Daha sonra yine aynı yağda simit ve bilye şekli verdiğiniz köfteleri kızartın.Sonra fırın tepsisine simit şeklindeki köftelerin ortasına bilye köfteleri yerleştirin.Tepsinin ortasına ise sebzeleri yayın. Kalan bir soğanı rendeleyip az miktar yağda kavurun.Salçayı ekleyip tekrar kavurun.İçine 2 su bardağı su dökerek sos kıvamına gelene kadar pişirin. Hazırladığınız sosu tepsideki yemeğin üzerine gezdirerek dökün.Domatesleri de halka şeklinde kesip köftelerin üzerine yerleştirin.200 dereceli fırında 15 dakika pişirin. Afiyet Olsun... |