Orban’ın Moskova ve Kiev Ziyareti Müzakerelere Kapı Aralar Mı?
HABERRUS - ANALİZ - Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Kiev ziyaretinin ardından “barış misyonunu sürdürmek” amacıyla Moskova’yı ziyaret etti.
Ziyaretin ardından, Macar liderin çabaları çatışmanın gidişatını etkileyebilir mi ve bu girişimler, Avrupa’da nasıl karşılandı? Soruları akla geliyor.
Viktor Orban’ın Moskova ve Kiev ziyaretleri, Ukrayna’daki çatışmanın çözümüne yönelik umutları canlandırmış olsa da, Avrupa’nın genel tepkisi olumsuz oldu.
Orban’ın ziyaretlerinin pratik sonuçlar doğurması beklenmiyor, ancak bu tür girişimlerin çatışmanın sona ermesi sonrası dünya düzeninin nasıl şekilleneceğine dair önemli tartışmaların önünü açabileceği düşünülüyor.
Orban’ın çabalarının, Avrupa’nın barış müzakerelerine olan yaklaşımını nasıl etkileyeceği ise zamanla görülecek.
Orban’ın Moskova ve Kiev Ziyaretlerinin Arka Planı
5 Temmuz’da Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmelerde bulunmak üzere Moskova’ya geldi. “Barış misyonu devam ediyor. İkinci durak Moskova” diye yazdı Rus başkentine vardığında X sosyal ağında. Kremlin’de Orban’ı karşılayan Putin, Macaristan ve AB’nin Ukrayna’daki durumla ilgili tutumu hakkında bilgi almak istedi.
Orban’ın Moskova ziyareti, 12 yıl aradan sonra Kiev’e yaptığı ilk ziyaretten birkaç gün sonra gerçekleşti. Ziyaret sırasında Orban, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky’ye barış görüşmelerini başlatmak için ateşkes yapmayı düşünmesini önerdi. Ancak Kiev bu girişimi reddetti. Zelensky, “savaşta sadece ateşkesten bahsedemezsiniz, halk için gerçek bir plana ihtiyacınız var” diyerek Ukrayna’nın Putin’e güvenemeyeceğini belirtti.
Putin ve Orban’ın Görüşmesinin Detayları
Putin ve Orban Kremlin’de iki saatten fazla görüştü. Görüşmenin ardından Rusya Cumhurbaşkanlığı Yardımcısı Yuri Uşakov, bunun Ukrayna kriziyle ilgili tüm konularda samimi bir görüşme olduğunu söyledi. Orban’ın Zelensky’den Putin’e bir mesaj iletmediğini belirtti.
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Orban’ın Moskova ziyaretinin Kiev ile mutabakata varılmaması nedeniyle öfke yarattığını belirtti. Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesinde konuşan Putin, ateşkesten sonra düşmanın konumunu iyileştirmesine izin verilmemesi gerektiğini vurgulamış, “Diğer tarafın Rusya Federasyonu için geri döndürülemez ve kabul edilebilir adımlar atmayı kabul etmesini sağlamalıyız” demişti.
Barış Görüşmelerine Dair Tartışmalar
Görüşme sonrası açıklama yapan Vladimir Putin, Rusya’nın sadece ateşkes veya duraklamadan değil, Moskova’nın dile getirdiği şartlar doğrultusunda Ukrayna’daki çatışmanın tamamen sona ermesinden yana olduğunu belirtti. Özellikle Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin dört yeni bölgeden çekilmesi gerektiğini vurguladı. Başkan, “Barışın başka koşulları da var ve bunlar olası ortak çalışma kapsamında değerlendirilecek” diye ekledi.
Orban ise Ukrayna ve Rusya cumhurbaşkanlarıyla yaptığı görüşmeler sonrasında tarafların pozisyonlarının birbirinden çok uzak olduğunu anladığını söyledi. “Savaşın sona ermesine yaklaşmak için pek çok adımın atılması gerekiyor” dedi. Orban, en önemli adımın temasların kurulması olduğunu ve bu yönde çalışmaya devam edeceğini belirtti.
Avrupa’nın Orban’ın Ziyaretine Tepkisi
Orban, Moskova’ya geldiği gün, Macaristan Avrupa Konseyi başkanlığını da üstlenmişti. Ancak bu, dış politika alanında ek yetkiler anlamına gelmiyor. Avrupa Konseyi’nin görevden ayrılan başkanı Charles Michel, Orban’ın Rusya ile temas kurma yetkisine sahip olmadığını belirtti. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Orban’ın Moskova ziyaretinin yalnızca Rusya-Macaristan ilişkileri çerçevesinde gerçekleştiğini ve Orban’ın AB’yi temsil etmediğini vurguladı.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Ukrayna’da kapsamlı, adil ve kalıcı bir barışın yolunu yalnızca birlik ve kararlılık açacaktır” diyerek yatıştırma politikasının “Putin’i durdurmayacağını” belirtti. Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Litvanya Devlet Başkanı Gitanas Nauseda da benzer eleştirilerde bulundu.
Orban’ın Arabuluculuk Rolü ve Gelecekteki Olasılıklar
ŞİÖ zirvesinde Putin, Moskova’nın arabuluculuğu memnuniyetle karşıladığını ancak arabulucuya nihai belgeleri imzalama yetkisi verilmesinin pek olası olmadığını belirtti. Zelensky ise aracılar aracılığıyla müzakerelerin, tahıl koridoru anlaşmalarına benzetilerek mümkün olabileceğini belirtti.
Valday Uluslararası Tartışma Kulübü Geliştirme ve Destek Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Andrei Bystritsky, Orban’ın Moskova ve Ukrayna gezisi gibi girişimlerin çatışma sonrasında kabul edilebilir bir gelecek konsepti oluşturma girişimi olduğunu söyledi. Bystritsky, Orban’ın ziyaretinin, askeri operasyonun sona ermesinden sonra dünyanın nasıl bir yapıya kavuşacağına dair tartışmanın gelişmesine olanak sağladığını belirtti.
Avrupa Bilgi Merkezi Direktörü ve MGIMO Avrupa Hukuku Bölümü Doçenti Nikolai Topornin de Orban’ın ziyaretinden sonra çatışmaya pratik bir çözüm bulunamayacağına inanıyor. Ancak Topornin, Macaristan Başbakanının destekleyici bir pozisyon oluşturmaya çalışmak için “tahrik kayışı” rolünü oynayabileceğini belirtti.
The Guardian, Macaristan başbakanının Moskova ziyaretinin AB'de öfkeyi tetikleyebileceğine inanıyor. Guardian haberinde 'pek çok kişi, son yıllarda Avrupa birliğini ve hukukun üstünlüğünü baltalamak için her şeyi yaptığına inandıkları Orban'ın artık Avrupa Birliği'nin koruyucusu olarak hareket etmesinden dehşete düşmüş durumda.' ifadelerini kullanıyor.
Fransa'da sağın yükselişi ve Donald Trump'ın ABD başkanlığına olası dönüşüyle birlikte Orbán'ın jeopolitik havanın değiştiğini hissederek AB için yeni bir jeostratejik hamle yaptığı yorumları da Macaristan'ın "yeni arabulucu olma'' yolunda önemli bir adım attığı görüşüyle örtüşüyor.
Bu adımların cephe hattına olumlu manada yansıması ise şimdilik beklenmiyor.