Ünlü Kazak Mafya Babası'nın Yargılandığı Davada Ortaya Çıkmasından Korktuğu Türkiye Bağlantıları
Ocak 2022’de Kazakistan’da “Qandy Qantar” (Kanlı Ocak) olarak bilinen protestolara karıştığı iddiasıyla suçlanan ünlü Kazak mafya lideri Arman Jumageldiyev, Türkiye’de oturma izni alarak kendine yeni bir yaşam kurduğu ortaya çıktı.
Türk hükümetinden aldığı destekle suç geçmişine rağmen Türkiye’de rahatça hareket eden Jumageldiyev, burada güçlü siyasi ve mafya bağlantıları kurarak yasadışı faaliyetlerini sürdürmüş.
Kazakistan'da çok sayıda davadan tutuklu yargılanan Kazak Mafya Babası'nın
Türkiye’de Yeni Bir Kimlik
Nordic Monitor'ün elde ettiği bilgilere göre, Wild Arman ya da Arman Dikiy olarak da bilinen Jumageldiyev’e, Türkiye’de oturma izni ve 11 haneli bir ulusal kimlik numarası verildi. Kayıtlara göre doğum tarihi 26 Ağustos 1985 olan eski boksör ve mafya lideri, Türkiye’de şirketler kurdu ve finansal işlemler gerçekleştirdi.
Güçlü Siyasi Bağlantılar
Jumageldiyev’in Türkiye’de rahatça hareket etmesinin arkasında, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) içinde güçlü koruyuculara sahip olduğu iddia ediliyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve mafya lideri Mehmet Kemal Ağar gibi isimlerle bağlantıları olduğu belirtilen Jumageldiyev, bu destekle yasal engelleri aşarak faaliyetlerine devam etti. Eski Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile samimi fotoğrafları yayınlanan Kazak mafya liderinin ayrıca, her ikisi de utanç verici suç patronları ve kötü şöhretli suçlular olan Alaettin Çakıcı ve Sedat Peker'in de aralarında bulunduğu Ağar'ın astları ile de bağlantılar kurdu.
2019'da Peker'e, 2021'de ise Çakıcı'ya geleneksel Kazak kıyafetlerini sunarken çekilmiş fotoğraflarını paylaştı.
Mafya Dünyasındaki İlişkiler
Türkiye’deki mafya liderleri Alaettin Çakıcı ve Sedat Peker’le de yakın ilişkiler kuran Jumageldiyev, 2021’de Çakıcı’yla buluşarak kendisine bağlılığını ifade etti. Çakıcı’nın desteğiyle Türkiye’deki yasadışı operasyonlarını güvence altına alan Jumageldiyev, Erdoğan hükümetiyle de yakın ilişki kurdu.
Jumageldiyev, Türkiye'deyken, 19 Ağustos 2020'de Türkiye'nin tatil beldesi Antalya'da kendi koruması tarafından öldürülen, Lotu Guli olarak da bilinen Azerbaycanlı mafya figürü Nadir Neriman oğlu Salifov ile yakın çalıştı.
Jumageldiyev'in 2018 yılında Türkiye'de gözaltına alındığı ancak hükümet destekli mafya figürleri arasındaki bağlantılarının yardımıyla kısa sürede serbest bırakıldığı bildirildi.
Kazakistan ve Uluslararası Bağlantılar
Jumageldiyev’in Kazakistan’daki 2022 protestolarında rol oynadığı iddia ediliyor. Kazakistan Başsavcılığı, Jumageldiyev ve adamlarının 24 kişiyi kaçırdığını ve bir kişiyi öldürdüğünü açıkladı. Ancak, Türkiye’deki siyasi bağlantıları sayesinde burada rahatça hareket etmeye devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada dolaşan bir videoda, Kazakistan'daki bir duruşma sırasında hakime bağırarak şöyle dediği görülüyor: "Dinim uğruna herkesi öldüreceğim. Asla dinime dokunma. Dinim uğruna öleceğim ve öldüreceğim. Beni anlıyor musun şeytan?!”
Jumageldiyev ve birkaç adamı, 7 Ocak 2022'de ateşli silah ihlalleri nedeniyle özel bir polis operasyonunda gözaltına alındı.
Daha sonra Ocak 2022 protestoları sırasındaki suç faaliyetleriyle ilgili olarak, organize bir suç grubuna liderlik etmek, kitlesel kargaşayı kışkırtmak, adam kaçırma ve silahlı soygun da dahil olmak üzere çok sayıda suçlamayla karşı karşıya kaldı.
Başlangıçta barışçıl olan ve artan benzin fiyatları nedeniyle başlayan protestolar, kısa sürede şiddetli ayaklanmalara dönüştü. Jumageldiyev, Kazakistan'ın ana istihbarat ve güvenlik teşkilatı olan Ulusal Güvenlik Komitesi'nin (KNB) Beşinci Dairesi'nin eski başkanı Ruslan Iskakov'un direktifleri altında yasa dışı faaliyet göstermekle suçlandı. Iskakov'un şiddet olaylarını suç unsurlarının katılımıyla düzenlediğinden şüpheleniliyordu.
Kazakistan Başsavcılığı Özel Savcılar Servisi Başkanı Rizabek Ozharov, Jumageldiyev ve adamlarının protestolar sırasında 24 kişiyi kaçırıp hukuka aykırı bir şekilde gözaltına aldığını, darp ettiğini ve bir kişiyi öldürdüğünü belirtti. Jumageldiyev'in adamları ayrıca bir polis memuruna saldırıp hizmet silahını ele geçirdi ve onu vahşice dövdü.
Jumageldiyev ve adamlarının kapalı duruşmada devam ettiği davada henüz bir karar çıkmadı.
Avukatları, müvekkillerinin suçlamaları reddettiğini ve cezanın ertelenmesini kabul edeceğini ileri sürüyor.
Erdoğan hükümeti, Cumageldiyev'in Türkiye ve yurt dışındaki faaliyetlerini sessizce destekleyerek Doğu Avrupa, Kafkaslar ve Orta Asya'daki operasyonları için Türkiye'yi bir merkez olarak kullanmasına izin vermesine rağmen, Ocak 2022 olayları sırasında açıkça Kazakistan Cumhurbaşkanı Kassym-Jomart Tokayev'i destekledi. Hükümet, Jumageldiyev'in Türkiye'de bulunduğu süre boyunca faaliyetleri konusunda sessiz kaldı ve onu hükümet içinde kimin koruduğunu hiçbir zaman açıklamadı.
Türk yetkililerin Cumageldiyev'in Erdoğan hükümetindeki üst düzey yetkililerle olan bağlantılarını açığa çıkarmaktan kaçınmaya istekli olduğu açık; zira bu, Kazakistan'la ikili ilişkileri gerginleştirebilir.
Türkiye’deki medya, Jumageldiyev hakkında haber yapmaktan büyük ölçüde kaçınırken, hükümet de onun faaliyetlerine sessiz kaldı. Bu durum, Jumageldiyev’in Türkiye’deki üst düzey yetkililerle olan bağlantılarını koruma çabası olarak değerlendiriliyor.
Jumageldiyev’in Türkiye’deki varlığı ve faaliyetleri, Kazakistan ve Türkiye arasındaki ilişkileri daha da karmaşık hale getirebilir.