Gül: Rusya ve Türkiye 100 milyar dolar ticaret hacmine ulaşır
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Rusya’nın Yaroslavl kentinde düzenlenecek Küresel Politika Formu’na katılmak üzere Moskova’ya geliyor. Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’in şeref konuğu olarak davet edilen Gül, “Toplumsal Çeşitlilik Çağında Modern Devlet” temasının ele alınacağı kapanış oturumunda bir konuşma yapacak. Rusya ziyareti vesilesi ile Moskovski Komsomolets gazetesi ve Türkiye gündemi ile Rusça olarak yayınlanan www.mk-turkey.ru haber portalına özel röportaj veren Gül, Rusya Federasyonu’nun Türkiye’nin bölgedeki en önemli ekonomik ve ticari ortağı olduğunu söyledi.
“Bölgesel ve küresel ölçekte her zaman önemli sorumluluklar üstlenmiş olan Türkiye ve Rusya Federasyonu birbirlerini yakından tanıyan ülkelerdir. Ortak hedefimiz, bu ayrıcalıklı zeminden yararlanarak işbirliğimizi başta ekonomik ve ticari alan olmak üzere her alanda karşılıklı güven ve fayda temelinde daha da derinleştirmek.” tespitinde bulunan Gül, “Küresel ekonomik kriz nedeniyle 2009 yılında 23 milyar dolara düşen ikili ticaret hacmimiz 2010 yılının ilk aylarından itibaren bir toparlanma sürecine girmiş, 2010 yılı sonu itibariyle 26 milyar doları aşmıştır. 2011 yılının ilk yarısında ticaret hacmimizin 13,6 milyar dolar olarak gerçekleşmesi, dünyanın içinde bulunduğu ekonomik ve mali kriz ortamında umut verici bir gelişmedir. Hedeflediğimiz gibi, ikili ticaret hacmimizi önümüzdeki beş yıl içerisinde 100 milyar dolara çıkartmak amacıyla Türkiye gerekli gayretleri göstermeye devam edecektir. Biz bu hedefin ulaşılabilir olduğu inancını taşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Küresel ekonomik konjonktürün iki ülke ekonomik ve ticari ilişkilerini etkilemesinin normal olduğuna değinen Gül, belirlenen hedefe ulaşmak için her iki ülkede de üst seviyede gerekli siyasi iradenin olduğunu kaydetti. “Esasen karşılıklı üst düzey ziyaretler ve iki ülke arasında mevcut komisyon toplantıları sırasında atılan somut adımlar ve alınan kararlar sayesinde ikili ticari, ekonomik ve enerji alanındaki ilişkilerimizde başlattığımız kapsamlı işbirliğine yeni bir ivme kazandırmamız için önümüzde bir engel kalmamıştır.” değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı, “Bu çerçevede, ticari ve ekonomik ilişkilerimizin çeşitlendirilerek, dengeli bir şekilde artırılması için gerekli teşvik ve desteği sürdürmemiz önem arz etmektedir. İkili ticaretimizde RF’den petrol ve doğalgaz ithalatımız %70 gibi önemli bir paya sahiptir. Rusya en fazla dış ticaret açığı verdiğimiz ülke olmaya devam etmektedir. İkili ticaretimizde mevcut dengesizliğin giderilmesinin Rusya’ya yönelik ihracatımızın ve hizmet arzımızın artırılmasıyla mümkün olacağı açıktır.” dedi.
Bu çerçevede, Rusya Federasyonu’na yönelik ihracatın artırılması bakımından engel teşkil eden, Rus gümrüklerinde özellikle tekstil ve deri ürünlerine uygulanan yüksek referans fiyatları gibi bazı uygulamaların yumuşatılmasının hedefe ulaşılmasında katkı sağlayacağını belirten Gül, ikili ticarette ulusal para birimleri üzerinden yapılmasının yaygınlaştırılmasının önemine değindi.
Türkiye OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke
Dünya kriz ile mücadele ederken, Türkiye’nin banka ve finans kuruluşları açısından güçlü yapıya sahip olan nadir ülkeler arasında yer aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı, büyük ekonomileri derinden etkileyen ekonomik kriz ortamında dahi saygın derecelendirme kuruluşlarınca Türkiye’nin kredi notunun iki kez üst üste yükseltildiğini hatırlattı.
OECD üyesi ülkeler arasında en hızlı büyüyen ülke olarak Türkiye’nin performansının artık Çin ile karşılaştırıldığını hatırlatan Gül, “Türkiye ekonomisi geçtiğimiz yıl % 8,9 oranında büyüme kaydetmiş, 2011 yılının ilk çeyreğinde % 11’lik bir büyüme oranı yakalanmıştır. 2010 yılında ihracatımız 114 milyar dolara, ithalatımız ise 186 milyar dolara ulaşmıştır. Bu, Türkiye’nin hukuki, siyasi ve ekonomik alanda gerçekleştirdiği ve gerçekleştirmekte olduğu köklü reformların doğal bir sonucudur” dedi.
Rus iş adamlarına Türkiye’de yatırım çağrısı
Ekonomideki iyileşmenin, ulaştırma, enerji, tarım, bayındırlık, eğitim, sağlık gibi çeşitli alanlarda altyapıya da yansıdığını kaydeden Cumhurbaşkanı şu şekilde konuştu: “Türkiye, son yıllarda alt yapıya giderek daha fazla yatırım yapan bir ülke olmuştur. 2009 yılında ülke içinde gerçekleştirilen toplam alt yapı yatırım miktarı 107 milyar doları bulmuştur. Gelişmiş alt yapısı Türkiye’yi yabancı müteşebbisler için bir çekim merkezi haline getirmektedir.
Yabancı yatırımcı, her zaman güvenilir, istikrarlı, huzurlu ülkeleri tercih etmektedir. Türkiye, bu anlamda da dünyanın en cazip ülkelerinden biri haline gelmiştir. Nitekim, yabancı doğrudan yatırımlar son 8 yılda 93,6 milyar Dolar olmuştur. Özelleştirmeden 40 milyar dolar civarında gelir elde edilmiştir.
Bu çerçevede, Türkiye’deki Rus yatırımlarının 7 milyar doları aşmış olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Son birkaç yıldır telekomünikasyon, enerji, turizm ve demir- çelik gibi çeşitli sektörlere yönelen Türkiye’deki Rus sermayesinin artmakta olması da bizi mutlu etmektedir. Daha fazla Rus firmasının Türkiye’nin sunduğu imkanları değerlendirerek, ülkemizde yatırım yapması her iki ülkenin de menfaatine sonuçlar verecektir. Biz, Türkiye’de yatırım yapmayı arzu edecek Rus yatırımcılara her türlü yardımı yapmaya hazırız.”
Faruk Akkan, Yaşar Niyazbayev, Moskova, Cihan