RTİB aracı oldu; Rusya ve Türkiye ekonomilerinin geleceği masaya yatırıldı
Rus Türk İşadamları Birliği’nin (RTİB) organize ettiği “2012 Rusya, Türkiye ve Dünya Ekonomilerine İlişkin Değerlendirmeler ve 2013 Beklentileri” başlığı ile gerçekleşen toplantıya katılan bankacılar, gelecek yıl için Rusya’da herhangi bir ekonomik sıkıntı beklemediklerini açıkladı.
DenizBank Moscow Kurumsal Bankacılık Bölüm Müdürü Oğuz Yalçın, Rusya’nın 2009 yılında %7 küçüldükten sonra, 2010’ da %5, 2011’ de %4.3 büyüdüğünü, 2012’ de %3,8 büyüme beklendiğini ve GSMH’nın da 2 trilyon dolara ulaşmasının beklendiğini söyledi. Rusya Merkez Bankası’nın fiyat istikrarına büyük önem verdiğini ve enflasyonda bu yıl için beklentinin %7 seviyelerinde olduğunu kaydeden Yalçın, “Merkez Bankası’nın herhangi bir faiz artırımına gitmesini beklemiyoruz. Bu yıl yüzde 8,25’le kapatılır. İlk dokuz ayda madeni petrol ve diğer yer altı zenginliklerinde yüzde 1’lik büyüme sağlanırken, sanayi üretimi yüzde 4,5’i buldu. Ortalama maaşlar ise yüzde 6 civarında arttı. Ekonomi ve Maliye yönetimi bütçe disiplinine dikkat ediyor. Yıl sonu bütçenin artı verme ihtimali çok yüksek…” öngörüsünde bulundu.
Türkiye’nin 2010’da % 9.2 ve 2011’de de % 8.5 büyüyerek birçok gelişmekte olan ülkeden daha iyi performans gösterdiğine değinen Yalçın, “BRIC ülkeleri (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) bu dönemde % 8.6 ve % 7 büyüyebildi. Ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası’nın cesur adımları sayesinde döviz kurlarının istikrarı ve enflasyonla mücadelede hızlı ve etkili adımlar atıldı. Alınan önlemlerle cari açığın %10’dan % 7’ye inmesi sağlandı. 2013 yılı için GSMH’de yüzde 4 büyüme öngörülüyor. Enflasyon da %7.4’den %5.3’e kadar gerileyecek.” dedi.
Toparlanma zaman alacak
Global ekonomilerde bir kriz beklenmediğini fakat kriz öncesi büyüme rakamlarına ulaşmaya yönelik bir sinyalin de alınmadığını kaydeden Yalçın, Euro bölgesinde ve Euro para biriminde radikal degişiklikler yapılmaz ise, Avrupa Kıtasının Japonyalaşmak
diye tabir edilen uzun süreli bir durgunluk dönemi yaşayabileceğini kaydetti.
İş Bankası Hazine Müdürü Uğur Şenan da yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin 2012 yılını % 3 büyüme ile kapatacağını ve herhangi bir ekonomik daralma beklenmediğini söyledi. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in Türkiye’nin uzun dönem para cinsinden kredi notunu bir basamak yükselterek (BB+)’dan yatırım yapılabilir seviye olan (BBB-)’ye yükselttiğini bunun Türk Ekonomisine katkısının; Büyüme hızında, istihtamda, yabancı sermaye girişinde artış; Faiz ve döviz kurunda düşüş olarak yansıyacağını ifade etti.
Küresel ekonomide ikinci dip beklentisi yok
Global ekonomide herhangi bir ikinci dip beklenmediğini, Euro bölgesinde kötü gidişin biraz daha derinleşerek bir süre daha devam edeceğini, ancak mevcut durumun zaten beklenen bir sonuç olması sebebiyle piyasalarda çok sert bir şok etkisinin olmasının beklenmediğini kaydeden Şenan, Rusya ekonomisinin 2012 yılını Avrupa ülkelerine göre nispeten daha olumlu geçirmekle birlikte, tarım sektöründe kuraklık nedeni ile yaşanan daralma, yükselen enflasyon, Euro bölgesi reformlarının uygulanmasında karşılaşılan problemler, ABD’deki mali sıkıntı, Çin’de bankacılık sektöründeki aşırı genişleme ve küresel ekonomideki yavaşlamanın etkileri ile 2012 yılının ikinci yarısında ülke ekonomisi daralma sürecine girdiğini ve bu daralmanın sonucu %4 olarak beklenen büyüme öngörüleri Dünya Bankası tarafından revize edilerek %3.5 seviyesine çekildiğini hatırlattı.
İş Bankası yetkilisi, 2013 yılında tüketimin büyümeyi itici rolüne devam edeceğini, işsizliğin düşük seviyesini koruyacağını fakat fiyatlarda artış ve harcanabilir gelirde düşüşlerin beklendiğini belirtti. Şenan, “Rusya, Dünya’nın en yüksek tasarruf eden ülkesi olmasına rağmen, bunu yatırıma dönüştürememesi sermaye çıkışlarının devam etmesi anlamına gelecek. Ancak bu sermaye çıkışlarının önceki seviyelerin üstüne çıkmasını beklemiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya tüketmeyi seviyor
Yapı Kredi Bankası Hazine Müdürü Özgür Çopur da Global piyasalar ve Rus Ekonomisi ilgili şu tespitlerde bulundu: “Rusya’da halk tüketimi seviyor, tüketmek istiyor. 2012 yılında tüketim tarafı ekonomik büyümeye önemli katkıda bulundu. (2010 ve 2011’de olduğu gibi) Bunda Rus banka sisteminin tüketici kredilerinde cömert davranmasının da etkisi oldu. Bunun bir seçim yatırımı olduğu düşünülebilir ama seçimden sonraki aylarda da tüketici kredilerindeki artış sürdü. Yani %3-4 arası büyüme ortamının 2013 yılında devam edeceği beklentisi şu an piyasa oyuncuları Dünya Bankası, IMF raporlarında genel olarak yerleşmiş durumda. (Dünya Bankası ve IMF’nin 2012 tahminleri sırasıyla %3.5 ve %3.7, 2013 için ise her iki kurum icin %3.6) Ekonomi Bakanlığının da 2013 tahmini % 3.7 seviyesinde bulunuyor. Tabii bu tahminler piyasalarda büyük bir olumsuz şok yaşanmaması senaryosu ile oluşturulmuş tahminler. İşsizlikte ve düşük enflasyonda Rusya son 20 yılın rekorunu bu sene kırdı. Genel politika, belki de doğru olarak en üst politika yapıcıları tarafından ekonomideki stabil durumu korumak üzerine kurulu ve bu bakımdan dengeli bir büyüme öngörülüyor.
Burada bizim gördüğümüz kadarıyla piyasa aktörlerinin baz senaryosu artık 2008-2009’daki gibi bir kaos olasılığının gündemde olmadığı yönünde. Politika yapıcılar Lehman olayından sonraki kaostan öylesine korktular ki bundan sonra ne Avrupa da, ne Amerika da bu boyutta bir banka ya da finansal kurumun batışına izin vermezler. Yani bir şekilde bankalar yüzdürülecek, mali dengeleri zor durumda olan Avrupa ülkelerinin ise iflasına izin verilmeden stabilizasyonlarını zamana yaymasına izin verilecek.”