Rusya beyaz ve kırmızı ette ihracatçı olacak
Rus Türk İşadamları Birliği’nin (RTİB) düzenlediği “Gıda ve Perakende Sektörü” konulu toplantıya katılan Türk girişimciler Rusya’da gıda sektörünün geleceğini tartıştı. Toplantıda katılımcılar piyasa tecrübelerini paylaşma imkanı buldu, mevcut sorunlara karşı önlemleri müzakere etti.
Toplantının açılış konuşmasını yapan RTİB Yönetim Kurulu Başkanı Naki Karaaslan, “RTİB olarak sektörel çalışmalara önem veriyoruz. Her sektörü üç ayda bir toplayarak sektörel gelişmeleri aramızda tartışıyoruz. Rusya ve Türkiye bölgenin en önemli iki aktörü. Gelecek yıllarda dünyanın en büyük iki ekonomik gücü olma yollunda kararla ilerliyor. 2020 yılında Rusya dünyanın 4. büyük Türkiye’nin ise ilk 10 da olma kararlılığını her platformda yineliyorlar. Bizler bu bakımdan çok şanlıyız. Çünkü biz her iki ülkenin de vatandaşıyız. İşadamları olarak bunu iyi değerlendirmemiz lazım.” dedi.
Ekonomik krizleri paranın el değiştirmesi olarak tanımlayan Ekovita firmasının sahibi Seçkin Kazancı, Rusya’da hala fırsatlar olduğunu ve yüzde 30’lara varan karlılık rakamlarının yakalanabileceğini söyledi. Türk firmalarının girişimci ve sorun çözmede tecrübe sahibi olduğuna değinen Kazancı, Ramstore’ların Rusya’da satılmasının Türk mallarının Rusya pazarına girişini zayıflattığını hatırlattı.
Çalkan Group Genel Müdürü Burak Çalkan da yaptığı konuşmada Rusya hükümetinin tarım ve hayvancılığa desteğinin çok yüksek olduğunu kaydetti. Çalkan, “Rusya 2015 sonrası yıllık 500 bin tonu bulan beyaz et ithalatını sona erdirecek. İhracatçı konuma bile gelebilir. Özellikle Rus Hükümetinin desteği ile 2 önemli besi üreticisi firmalardan biri olan Miratorun yüz bin başlık modern çiftlik kuruyor. 3 yıl sonra tamamlanacak. Rusya’nın kırmızı et ve beyaz et ithalatını durduracak. Hatta ihraç eder konuma bile gelebilir.” dedi.
Rusya’nın ticaret sektörünün tüm ekonominin yüzde 10’unu oluşturduğunu, bunun 650 milyar dolara tekabül ettiğini, Gıda sektörünün ise bunda payının yüzde 34’le 220 milyar doları bulduğunu ifade etti.
Gıda perakendeciler içerisinde yer alan zincir süpermarketlerinin rolünün artacağına değinen Çalkan, “Şu an %38 olan oran 2016 da % 70’e çıkacak. Gıda satışının kontrolü zincir süpermarketlerin elinden geçecek. Marka olan gıda perakendecilerimiz mutlak surette zincir marketlere geçmesinin gerekiyor. Marka olmak zor. Ancak marka olan firmaların krizlerden daha az etkilendiği açık.” dedi.
Ruscam Mali İşler Başkan Yardımcısı Nedim Kulaksızoğlu, Şişecam olarak perakende sektörüne ara mal tedarik ettiklerini, Rusya’nın perakende söktörünün inanılmaz hızla büyüdüğünü ve önümüzdeki yıllarda da bu büyümenin devam edeceğine değindi.
Narton Gıda Genel Müdürü Hasan Narin de, Rusya’nın Moskova’dan ibaret olmadığını, kendilerinin bölgede büyüdüklerini söyledi. 1993’lerden 2003’lere kadar Rusya’da pazarların öne çıktığını, şimdilerde ise zincir marketlerin söz sahibi olmaya başladığını aktardı. Marka olmanın önemine dikkat çeken Narin, “Türkiye’nin ihracatı 140 milyar dolar iken, Nescafe’nin yıllık cirosu 100 milyar dolar. Unilever’in 65 miyar dolar. Bu da marka olmanın önemini bir kez daha ortaya koyuyor.” değerlendirmesinde bulundu.