Rus Petrol devi Lukoil: Türkiye'den gitmiyoruz

Rus petrol şirketi Lukoil’in Türkiye Genel Müdürü Alexander Terletskiy, Türkiye’yi terk etme gibi bir düşünceleri olmadığını, Avrupa’daki en iyi pazarlarından birinin Türkiye olduğunu vurguladı.

Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre, geçtiğimiz yıl kasım ayı sonunda Rus uçağının düşmesi sonucu gerilen ve kopma noktasına gelen Türkiye–Rusya ilişkileri, en çok iki ülke arasında ticaret yapan şirketleri zora soktu. Son günlerde ise karşılıklı yumuşama sinyalleri geliyor. Rusya’nın en büyük ikinci petrol şirketi Lukoil’in Türkiye CEO’su Alexander Terletskiy, iki ülke arasında gerilen ilişkilerden nasıl etkilendiklerini sorduğumuzda, “Biz kendimizi uluslararası global bir enerji devi olarak görüyoruz. Hiçbir yerde kökenimizi veya şirketin bölgesel olarak nerede kurulduğunu ön plana çıkarmıyoruz. Tabii ki ülkelerimiz arasındaki ilişkiler açısından en parlak dönem değil fakat bu durumun düzeleceğini umut ediyoruz. Satışlarımız açısından, son birkaç ayda gerçekten önemli bir etkisi olmadığını söyleyebiliriz. Çok dikkatlice satışlarımızı takip ediyoruz ve gördüğümüz kadarıyla piyasayla az çok aynı çizgideyiz. Bunu kamu tarafından açıklanan piyasa verilerinden takip edebiliyoruz. Tabii ki cüzi bir miktar düşüş olabilir, bunu tam bilemeyiz. Fakat bu önemsiz bir miktar, hatta ölçecek kadar bile değil” şeklinde konuştu.

Türkiye'den çıkmayız

Lukoil’in İstanbul’daki merkezinde bir araya geldiğimiz Terletskiy, Türkiye’den çıkma gibi bir düşünceleri olup olmadığını sorduğumuzda, “Kesinlikle hayır. Türkiye’deki işimizden çok memnunuz. Konumumuz çok iyi. Bölgedeki rafinerilerimiz Türkiye’ye gayet iyi tedarik yapıyor. Rafinerilerimizde ürettiğimiz ürünleri yerleştirme açısından Türkiye, güzel bir ülke ve konum. Bu açıdan rekabet avantajımız var. Perakende satışlarda Türkiye Avrupa’da Finlandiya’nın ardından en büyük ikinci pazarımız, hatta birinci bile olabilir” yanıtını verdi. Lukoil, sadece akaryakıt pazarında faaliyet göstermiyor, aynı zamanda Türkiye’ye ham petrol ve petrol ürünleri de satıyor. Terletskiy, yalnızca yakıt değil, aynı zamanda gaz, kimyasallar ve madeni yağ satışı da gerçekleştirdiklerini söyleyerek, “Oldukça büyük bir portföyümüz var. Ticaret şirketimiz Litasco ile Türkiye’ye önemli miktarda petrol satıyoruz. Türkiye’deki başlıca akaryakıt dağıtım şirketlerine geçen yıl yaklaşık 4 milyon ton dizel yakıt temin ettik. Ve Tüpraş’a da 1 milyon ton ham petrol tedarik ettik. Toplamda Türkiye’ye yıllık 5 milyon ton civarında satış yapıyoruz ki bu da önemli bir miktar” dedi.

Futbolla akıllara girdik

Yaklaşık 90 dağıtım şirketi ve binlerce istasyon ile Türkiye’de akaryakıt sektörünün oldukça rekabetçi olduğunu, bu rekabetle nasıl başa çıktıklarını sorduğumuzda Terletskiy, “Geçen yıl dört büyükler ve Göztepe ile anlaşma yaptık. Futbol kulüplerinin tavsiyeleri ile yeni müşteri kazanmaya çalışıyoruz. Bu çok başarılı bir kampanya oldu. Marka bilinirliliğimizi yüzde 40’lardan yüzde 80’lere getirdik. Marka olarak akıllara girdik. Futbol takımlarını desteklediğimiz için mutluyuz. Dünyadaki en iyilerden biri olduğunu düşündüğümüz yakıtımızı da teşvik etmeye çalışıyoruz. Bizim sıkı rekabette ayakta kalma yöntemimiz bu” dedi. Lukoil’in 22 Mayıs’a kadar devam edecek #TopSende yarışmasına katılanlar, diledikleri mekanda gol sevincini ifade ettikleri video çekimleri ile çeşitli ödüller de kazanabilecek. Lukoil’in bugün Türkiye çapında 612 istasyonu bulunduğunu dile getiren Terletskiy, “Bu yıl daha fazla büyümek istemiyoruz, bayii ağımızın kalitesini en iyi hale getirmeye çalışıyoruz” dedi. Türkiye’de dolaylı olarak 12 bin kişiye istihdam sağladıklarını da ekledi. En yakın rafineri 200 kilometrede

Güneydoğu bölgesinde çok sayıda istasyonu olan Lukoil’in, sınır kaçakçılığına karşı alınan sıkı tedbirlerden olumlu etkilendiğini söyleyen Terletskiy, “2014’ün sonlarına doğru satışlarımız artmaya başladı, 2015’te artmayı sürdürdü ve hala devam ediyor. Sınırda uygulanan çok sıkı kurallar sayesinde büyük bir artış sağlandı. Artık kaçak yakıta bağlı herhangi bir etki görmüyoruz” dedi. Türkiye’de işletme maliyetinin diğer ülkelere kıyasla daha yüksek olduğunu kaydeden Terletskiy, “Bu bir yandan da iyi bir şey çünkü Türkiye’deki sistem oldukça şeffaf. Kimin ne zaman, nerede ve neden yakıt aldığını anlayabiliyorsunuz. Tabii bizim açımızdan bir maliyeti var, otomasyon sistemi ve her saniye bayii ağında ne olduğunu takip eden bir otomasyon birimimiz var. Ama bunun etkisinin olumlu olduğunu söyleyebilirim. Böylece kaçak akaryakıt olmuyor ve vergiler ödeniyor. Bu sistem başka ülkelerde de kurulabilir” şeklinde konuştu. Türkiye’de rafineri kurma gibi bir planları olup olmadığına yönelik ise, “Türkiye civarında 4 adet rafinerimiz var. En yakını Türkiye’ye 200 kilometre uzaklıktaki Burgaz rafinerisi. İtalya, Romanya ve Rusya’daki rafinerilerimizden de Türkiye’ye hemen teslimat yapabiliyoruz. Bölgede yeni rafineri yatırımı yapma gibi bir planımız şimdilik yok” dedi.