Rusya’nın İhracatında Dolar ve Euronun Payı Yüzde 20’nin Altına Düştü
HABERRUS - 2024 yılının ikinci çeyreğinde Rusya’nın ihracat ödemelerinde dolar ve euronun payı ilk kez yüzde 20’nin altına düşerek yüzde 17,6 seviyesine geriledi.
Bu düşüş, hem Asya hem de Avrupa ülkeleriyle yapılan ticaretlerde belirgin hale geldi ve Rusya Merkez Bankası’nın verilerine göre yıl içinde dolar ve euronun payı yüzde 14,7 puan azaldı.
Para Birimi Dağılımı ve Değişimler
Rus ihracatında dost olmayan ülkelerin para birimleri olan dolar, euro ve diğer para birimlerinin toplam payı, ikinci çeyrekte yüzde 17,6 olarak kaydedildi. Bu oran, 2019’dan bu yana ilk kez yüzde 20’nin altına düştü. Rus rublesinin payı yüzde 40 olurken, dost ülkelerin para birimlerinin (yuan, tenge, rupi, dirhem vb.) payı yüzde 42,4’e yükseldi. Bu, ruble payında neredeyse bir değişiklik olmadan (2023’te yüzde 40,9) dost ülke para birimlerinin payında yüzde 15,6 puanlık bir artış anlamına geliyor.
Avrupa ve Asya’daki Gelişmeler
Avrupa’da dolar ve euronun payındaki azalma, özellikle Belarus üzerinden yapılan ticarette öne çıktı. 2024’ün ikinci çeyreğinde, dost olmayan ülkelerin para birimleri buradaki ödemelerin yüzde 28,7’sini oluşturdu, bu da bir yıl öncesine göre yüzde 14,9 puanlık bir düşüş anlamına geliyor. Asya ülkeleriyle yapılan ticarette de benzer bir trend gözlemlendi. Asya’da dolar ve euronun payı yıl içinde yüzde 14 puan düşüşle yüzde 14,7’ye geriledi. Dost ülkelerin para birimlerinin payı yüzde 49,5’e yükselirken, ruble payı yüzde 35,8 oldu.
Amerika ve Diğer Bölgeler
Amerika kıtası ile yapılan ticarette dolar ve euronun payı yüzde 74’e ulaşarak, diğer bölgelerden daha yüksek bir oranda kaldı. Ancak, ruble ödemelerde yüzde 23,3’lük bir paya sahip oldu. Afrika, Okyanusya ve Karayipler’de ruble en büyük payı aldı; bu bölgelerdeki ruble ödemeleri sırasıyla yüzde 59,4, yüzde 73,1 ve yüzde 92 olarak kaydedildi.
Para Birimi Kullanımındaki Değişimlerin Nedenleri
RANEPA’nın önde gelen araştırmacılarından Alexander Firanchuk, dost olmayan ülkelerin para birimlerinin kullanımındaki azalmanın ana nedeninin yaptırım baskıları olduğunu belirtiyor. Ayrıca, Rusya’nın dış ticaretini Asya’ya yönlendirmesi de bu değişimde rol oynuyor. Firanchuk, bu durumun ikincil yaptırım risklerini azalttığını ancak ek maliyetler yarattığını ifade ediyor. Ticaret yapılan ülkelerin ulusal para birimlerini kullanmak, taraflar için daha az yaygın bir durum olduğundan, bu da ek çaba ve maliyet gerektiriyor.
Firanchuk ayrıca, Çin mali sistemi açısından ikincil yaptırım risklerinin yüksek olarak algılandığını ve yuan kullanımının da normal ödemelerin garantisi olarak görülmediğini belirtiyor.