Rusların Yurtdışı Emlak Talebi Yeniden Canlanıyor: Türkiye Gözde Ülke

HABERRUS - Rus yatırımcıların yurtdışı emlak alımları, 2025'in ilk yarısında geçen yılın son çeyreğine kıyasla %6,5 artış gösterdi.

Prian.ru ve Tranio gibi emlak veri şirketlerinin analizlerine göre, rubledeki güçlenme ve alternatif yatırım arayışları bu hareketlenmeyi tetikledi.

Ancak 2023'ün aynı dönemiyle karşılaştırıldığında talep hala %24 daha düşük seviyelerde seyrediyor.

Asya Pasifik Bölgesi Öne Çıkıyor

Özellikle tatil amaçlı alımlarda Asya ülkeleri ön plana çıkıyor:

Tayland'da yıl sonuna kadar %20'lik talep artışı bekleniyor.

Maldivler ve Bali (Endonezya) %10-15 büyüme kaydetti.

Türkiye, Rus alıcıların %27'sinin tercihiyle zirvedeki yerini korurken, bu oran geçen yıla göre %5 azaldı.

Golden Brown CEO'su Tatyana Burlakovskaya, ortalama işlem bütçesinin $250-270 bin aralığına yükseldiğini ve yıllık bazda %8-10 artış gösterdiğini belirtiyor.

Ancak $500 bin üzerindeki lüks segmentteki durgunluk sürüyor.

Prian.ru baş analisti Filipp Berezin, rubledeki iyileşmenin alım gücünü artırdığını vurgularken, Kalinka Middle East iş geliştirme direktörü Alexander Shibaev, alıcıların %40-50'sinin kiralama/getiri amaçlı yatırım yaptığını aktarıyor. Tranio'nun verilerine göre, düşük giriş maliyetleriyle Mısır ve Kamboçya yeni cazibe merkezleri haline geldi.

Engeller ve Gelecek Projeksiyonu

Ödeme kısıtlamaları ve Batılı ülkelerle uçuş yasakları, Avrupa emlak talebini baskılamaya devam ediyor.

Tranio yöneticisi Mikhail Bulanov, Güneydoğu Asya'daki turizm patlamasının emlak yatırımlarını desteklediğini ifade ediyor.

Nevestate kurucusu Ekaterina Nikitina, "güvenli liman arayışının" süreceğini ancak ani sıçrama beklenmediğini belirtiyor.

Türkiye'nin Rekabetçi Konumu

Türkiye'nin vatandaşlık avantajları ve coğrafi yakınlığı, Birleşik Arap Emirlikleri'ne (%9,2 pazar payı) kıyasla liderliğini korumasını sağlıyor.

Uzmanlar, Asya ülkelerindeki büyümenin Türkiye'nin pazar payını daha da artırabileceği görüşünde.

Rus yatırımcılar için yurtdışı emlak hala çekici olsa da jeopolitik riskler ve finansal kısıtlamalar, pazarın tam anlamıyla toparlanmasının önündeki en büyük engeller olarak görülüyor.