Rusya'da İnternet Denetimi: 1.5 Yılda 1.1 Milyondan Fazla İçerik Engellendi

HABERRUS - Rusya İnternet Denetim Kurumu (Roskomnadzor), 2024 yılı ve 2025'in ilk yarısında 1.1 milyondan fazla yasa dışı içeriğin yayılmasını engellediğini açıkladı.

Kurumun basın servisinden yapılan açıklamada, bu kapsamda çocuk pornografisi, uyuşturucuyu özendiren içerikler, intihara teşvik, LGBT temalı yayınlar (Rusya'da aşırılık yanlısı olarak kabul edilen ve yasaklanan uluslararası LGBT hareketiyle ilgili), aşırılık yanlısı ve terör propagandası ile Ukrayna'daki savaş hakkında dezenformasyon içeren materyallerin bloke edildiği belirtildi.

Çocuk Koruma Öncelikli Hedef

Roskomnadzor yetkilileri, bu tür içeriklerin engellenmesindeki temel amacın çocukları korumak olduğunu vurguladı. Kurum, düzenli olarak ihlal tespit çalışmaları yürüttüğünü ve 2024 yılında 403 idari işlem protokolü düzenlendiğini açıkladı. Bu sayının 2021 yılına göre yaklaşık üç kat daha az olduğu (1.093 protokol) ifade edildi. Yetkililer, bu düşüşü alınan önleyici tedbirlerin etkinliğine bağlıyor.

Yasal Çerçeve ve Uygulamalar

Rusya'da son yıllarda internet içeriklerine yönelik denetimler giderek sıkılaşıyor. Özellikle LGBT içerikleri, Rus mahkemesi tarafından 2023'te "aşırılık yanlısı örgüt" olarak nitelendirilmesinin ardından yasaklı kategoride değerlendiriliyor. Ukrayna savaşına ilişkin resmi açıklamalarla çelişen haberler de "dezenformasyon" kapsamında engelleniyor. Uzmanlar, bu tür uygulamaların internet özgürlüğü ve ifade hürriyeti tartışmalarını beraberinde getirdiğini belirtirken, Rus yetkililer ise "ulusal güvenlik" ve "toplumun korunması" gerekçelerini öne sürüyor.

Teknolojik Altyapı ve İşbirliği

Roskomnadzor'un içerik filtreleme sistemlerini giderek geliştirdiği ve yapay zeka destekli tarama teknolojilerinden yararlandığı ifade ediliyor. Kurum, sosyal medya platformları ve internet servis sağlayıcılarıyla işbirliği içinde çalışarak, yasaklı içeriklerin hızlı bir şekilde tespit edilmesini ve erişimin engellenmesini sağlıyor. Ancak bu uygulamalar, bazı platformlar ve sivil toplum kuruluşları tarafından ifade özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle eleştiriliyor.