Medvedev: Suriye için Libya tarzı karara karşıyız

Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev Libya'da yaşananlar tekrarlanmaması için Birleşmiş Milletler(BM) Güvenlik Konseyi'nde Suriye ile ilgili alınacak kararda veto haklarını kullanacaklarını açıkladı.

 

Financial Times’a açıklamalarda bulunan Medvedev Suriye ile ilgili olası karara değinerek "Rusya Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olarak hakkını mutlaka kullanacak. BM Güvenlik Konseyi'nin himayesinde dahil olmak üzere Suriye için farklı kararları destekleyebilirim. Ancak kesin destekleyemeyeceğim şey Libya için alınan 1973 kararın benzeridir. Çünkü şunu gördük güzel karar acımasız askeri saldırıları haklı göstermek için savunulan kağıt parçası haline geldi" dedi.

Medvedev'e göre BM üyelerinin Libya'da siyasi kriz çözme yöntemleri ile ilgili nihai hedefleri net olsaydı Rusya farklı bir tutum sergileyecekti. Medvedev, “Meslektaşlarım bombalı saldırılar düzenleyeceklerini ifade etselerdi benim BM'deki yetkililerimize talimatım farklı olurdu” şeklinde konuştu.

Suriye yönetiminin reformlarda geciktiğini bu yüzden zorluklarla karşılaştığını ifade eden Medvedev, ancak muhalefetin şiddet gösterileri iktidarın güç kullanmasına yol açacağını vurguladı. Medvedev, "Ancak 'sivilleri korumak' gibi şüpheli sloganlar altında egemen bir ülkenin içişlerine müdahale kabul edilemez" diye konuştu.

Suriye insan hakları örgütlerinin verilerine göre Üç aydır devam eden protestolar sonucunda bin 300 sivil yaşamını yitirdi ve 10 bin mülteci Türkiye'ye sığındı. Suriye makamlarına göre ise en az 300 güvenlik görevlisi yaşamını yitirdi.

ABD, Fransa ve Almanya Rusya'dan BM Güvenlik Konseyi'nde oylanacak Süriye ile ilgili karara destek vermesi istedi. Geçtiğimiz hafta açıklamalarda bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Suriye yönetiminin barışçıl amaçlı protesto gösterileri yapan halka karşı değil, silahlı militan ve provokatörlere karşı savaştığını söylemişti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Libya benzeri bir kararın alınmasına karşı çıkan Moskova, Suriye yönetiminin bu tür gruplarla mücadelesinin normal karşılanması gerektiğini savunuyor.