AKP’nin Rusya’dakine Benzer “Yabancı Etki Ajanı Yasası” Meclise Geliyor

HABERRUS - Türkiye’de iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) tarafından hazırlanan ve yabancı etkileri sınırlamayı amaçlayan “Yabancı Ajanlar Yasası”, hem ülke içinde hem de Batı dünyasında dikkat çeken tartışmalara neden oluyor.

Önümüzdeki günlerde 'Yabancı Etki Ajanı' Yasa tasarı Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda görüşülmek üzere sunulacak.

23 maddeden oluşan tasarı, ülkede casusluk ve yıkıma yönelik cezaları önemli ölçüde sıkılaştıran hükümler içeriyor.

Rus İzvestia gazetesi ve RT International’da yer alan haberlere göre, tasarının Meclis’e sunulması, Rusya ve Gürcistan’daki benzer düzenlemelere benzetiliyor ve Türkiye’nin yabancı istihbarat faaliyetlerine karşı yasal çerçevesini güçlendirme arzusunu yansıtıyor.

Bazı uzmanlar özellikle 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Batılı devletlerin AKP’ye muhalif adaylara destek vermesi, Türkiye’de bu tür bir yasanın çıkarılmasının zeminini hazırladığı yorumlarını yapıyor.

Yasanın Kapsamı ve Eleştiriler

Bu yılın Mayıs ayı gibi erken bir tarihte, önerilen Yabancı Etki Ajanı Yasası, basın özgürlüğü üzerindeki potansiyel etkisi nedeniyle Batı yanlısı liberaller arasında endişe ve eleştiriye yol açtı. Yargı reformunun bir parçası olarak kamuoyuna sunulan Dokuzuncu Yargı Reformu Paketi, birçok kişinin ifade özgürlüğüne, sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerine ve STK'ların demokratik faaliyetlerine tehdit oluşturduğuna inandığı hükümler içeriyor.

Öneri, Türkiye'nin güvenliğine veya siyasi çıkarlarına karşı yabancı devletler veya kuruluşlar adına araştırma yapan veya hareket eden kişileri cezalandırmayı amaçlayan Türk Ceza Kanunu'nun 339. maddesine "diğer eylemler" başlığı altında bir ekleme içeriyordu. Bu, devletin savaş hazırlıklarını, askeri etkinliğini veya hareketlerini tehlikeye atanlar için de geçerli olması amaçlanmıştı ve bu kişiler Adalet Bakanı'nın onayıyla kovuşturulmaya tabi tutulacaktı.

Paketin 1 Temmuz 2024'teki yasama döneminin sonuna kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunulması bekleniyordu. Türk Ceza Kanunu'nda yeni cezai hükümler uygulamak için değişiklik yapılması amaçlanmıştı. Bu hükümler, "casusluk" ve "istihbarat faaliyetleri" tanımlarını, "yabancı etki ajanları" olarak etiketlenenleri de kapsayacak şekilde genişletti. Ancak girişim nihayetinde gerçekleşmedi.

Şimdi, Yabancı Etki Ajanı Yasası yeniden gündeme geldi ve önümüzdeki günlerde taslağın TBMM Genel Kurulu'na getirilmesi planlanıyor.

Yasa tasarısı 23 maddeden oluşuyor ve ülkede casusluk ve yıkıcı faaliyetlere yönelik cezaları önemli ölçüde güçlendiren hükümler içeriyor.

Belgenin temel 16. maddesine göre, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) casuslukla ilgili suçların yeni bir kategorisini oluşturan bir değişiklik yapılacak. Yeni madde, TCK'nın "Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk" bölümüne eklenecek.

Türkiye'nin güvenliğine veya siyasi çıkarlarına zarar verecek şekilde yabancı bir devlet veya örgütün çıkarları veya direktifleri doğrultusunda hareket eden kişilere 3 ila 7 yıl arasında değişen hapis cezası öngörülüyor. Ayrıca, böyle bir suç "savaş sırasında veya askeri operasyonları tehlikeye sokan bir durumda" işlenirse, ceza 8 ila 12 yıla kadar hapis cezasına çıkarılabilecek.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un da belirttiği üzere, bu yasa, Batı’nın Türkiye’yi istikrarsızlaştırma çabalarına karşı bir önlem olarak görülüyor.

Ancak muhalefet partileri ve insan hakları grupları, yasanın ifade özgürlüğüne yönelik bir tehdit oluşturabileceğini savunuyor.

CHP Sözcüsü Deniz Yücel, yasayı eleştirerek, hükümete yönelik eleştirilerin ajanlık suçlamasıyla susturulabileceğini belirtiyor.

İlgili yasa kapsamında yurtdışından mali destek alan kuruluşların sıkı bir şekilde denetlenmesi ve raporlama zorunluluğu, muhalefet tarafından sivil toplum üzerindeki baskının artırılması olarak değerlendiriliyor. Gazeteciler, yasa tasarısının medya özgürlüğünü baskı altına alabileceğinden ve ifade özgürlüğünü sınırlayabileceğinden endişeli.

Ankara’nın Batı’ya Mesajı mı?

Basın özgürlüğünü ciddi şekilde tehdit eden ‘etki ajanlığı’ tasarısı, 28 Ekim’de (2024) Meclis Adalet Komisyonu’ndan geçti.

Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) “devlet güvenliği ile ilgili belgeleri elinde bulundurma suçu”nu düzenleyen 339. Maddesine “diğer faaliyetler” başlığı ile eklenen taslağı iktidar partisi “yeni tip ajanlık faaliyetiyle mücadele” gerekçesine dayandırıyor.

Türkiye’nin Batı dünyası ile ilişkilerinde bağımsızlık vurgusu yapan bu yasa, Ankara’nın Batı’dan giderek uzaklaşması ve BRICS gibi oluşumlara yakınlaşma çabalarının bir uzantısı olarak da görülüyor.

Türkiye’nin kendi güvenlik öncelikleri doğrultusunda bağımsız bir politika izleme iradesini ortaya koyan yasa tasarısı, NATO müttefiklerinin Ankara’ya yönelik endişelerini artırıyor.

Özetle, “Yabancı Ajanlar Yasası” Ankara tarafından ulusal güvenliği korumak için alınan zorunlu bir önlem olarak savunulurken, muhalefet ve Batı yanlısı çevreler tarafından demokratik değerlere tehdit olarak yorumlanıyor.