CEPHE HATTI: ‘Rusya bu hızla devam ederse Ukrayna'nın doğu cephesi çökebilir’

HABERRUS - Rusya, Ukrayna’nın doğu cephesinde önemli kazanımlar elde ederken, Kiev’in Kursk saldırısında yaşadığı zorluklar dikkat çekiyor.

Amerikan Savaş Araştırmaları Enstitüsü (ISW) verileri, Rusya’nın 2024’te önceki yıla kıyasla altı kat daha fazla toprak ele geçirdiğini ortaya koyuyor.

Özellikle Kupiansk, Kurakhove ve Donbas bölgesindeki ilerlemeler Ukrayna’nın savunmasını zorlaştırıyor.

ABD Başkanı Joe Biden'ın Ukrayna'ya anti-personel mayınları sağlama ve Rus topraklarında uzun menzilli füzelerin kullanımına izin verme kararı, Rus ordusunun cephe hattındaki kazanımlarını hızlandırdığı bir dönemde geldi.

ABD’nin Rolü ve Trump’ın Söylemleri

ABD Başkanı Joe Biden’ın Ukrayna’ya verdiği anti-personel mayınlar ve uzun menzilli füzeler desteği, Kiev’in savunmasını güçlendirme amacı taşıyor. Ancak ABD’deki iktidar değişikliği ihtimali, belirsizlik yaratıyor. Donald Trump, başkanlık görevini devralması halinde savaşı “24 saat içinde bitireceğini” iddia ediyor, ancak bunun nasıl yapılacağı konusunda somut bir plan açıklamış değil.

Ukrayna’nın Kursk Operasyonu: Stratejik Başarı mı, Felaket mi?

Ukrayna’nın Kursk saldırısı, Rusya’nın dikkatini Donbas’tan çekme amacı taşıyordu. Ancak operasyon, hem moral artırıcı bir hamle hem de stratejik bir yük haline geldi. Ukrayna, Rusya’nın doğudaki ilerleyişini yavaşlatmayı hedeflerken, Kursk’ta sıkışıp kaldı.

resim tanımı girin

Verilere göre, Kursk’ta Ukrayna, ele geçirdiği 1.171 kilometrekarelik alanın yaklaşık yarısını kaybetti.

Batı’nın desteklediği ileri teknoloji mekanize birliklerin burada konuşlandırılması, Ukrayna’nın diğer cephelerdeki direncini azalttı.

Dr. Marina Miron, “Kursk saldırısı cüretkâr bir plan olsa da, stratejik bir başarısızlığa dönüştü” diyor.

Ancak Dr. Miron Kursk saldırısının Ukrayna için hem "taktik deha" hem de "stratejik bir felaket" olduğunu söylüyor. "Tüm fikir, potansiyel müzakereler öncesi biraz siyasi avantaj sağlamak, askeri anlamda da Rus güçlerini Donbas bölgesinden çıkıp, Kursk'u kurtarmaya zorlamaktı. Şu andaysa, bunu yerine Ukrayna güçlerinin Kursk'ta takılıp kaldıklarını görüyoruz."

Kiev'in bazı en deneyimli ve etkili birliklerinin Kursk'ta savaştığı biliniyor. Batı'nın ileri teknolojiyle donattığı mekanize birlikler de Kursk'taki saldırıya katıldı.

Ukraynalı liderler, Kursk saldırısının Moskova'yı Ukrayna'nın doğusundaki güçlerinin bir kısmını yeniden konuşlandırmaya zorlayacağını ve böylece buradaki Rus ilerleyişini yavaşlatmayı umduklarını söylemişti. Uzmanlar bunun yerine, Ukrayna'da çatışmaların çok yoğun olmadığı yerlerdeki Rus birliklerinin kaydırıldığını söylüyor.

BBC'ye konuşan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nden Yurri Clavilier "Cephenin farklı kesimlerinden Ukraynalı askerlere göre Kursk'a takviye gönderilen Rus birlikleri asıl olarak Herson ve Zaporijya'dan kaydırıldı" diyor.

"Oradaki çatışmalar Doğu'daki kadar yoğun değil. Harkov'a saldıran bazı Rus birlikleri Kursk'a yönlendirildi."

Her iki taraf açısından da toprak kazanımı, potansiyel müzakerelerde vereceği güç açısından önemli. Henüz herhangi bir müzakere sürecinden bahsedilmese de, seçilmiş ABD Başkanı Donald Trump, savaşı 24 saat içinde sona erdirebileceğini söyledi. Ancak bunu nasıl yapacağından bahsetmedi.

Ukrayna, 19 Kasım Salı günü ilk kez, Washington'ın onayından bir gün sonra, ABD'nin verdiği uzun menzilli füzeleri Rusya'ya fırlattı.

Kararın kısmen, Ukrayna'nın Kursk bölgesine tutunması ve gelecekteki müzakerelerde pazarlık kozu olarak kullanılabilmesi için alındığı belirtiliyor.

Ancak Dr. Miron, Rusya'nın toprak kazanımlarının Moskova'ya daha güçlü bir müzakere pozisyonu sağladığına inanıyor.

resim tanımı girin

Rusya’nın İlerleyişi ve Doğu Cephesinin Çökme Riski

Rusya, Harkov, Kupiansk ve Kurakhove gibi kilit bölgelerde ilerliyor. ISW verilerine göre Rusya şu ana kadar 2024’te 2.700 kilometrekare toprak kazandı. Kings College London’dan Dr. Marina Miron, bu hızın devam etmesi halinde Ukrayna’nın doğu cephesinin çökme riski bulunduğunu ifade ediyor.

Kupiansk ve Oskil Nehri: Rus güçleri, bu bölgelerde Ukrayna’nın kritik savunma hatlarına baskı yapıyor.

Kurakhove: Bu bölgelerde Rusya’nın kuşatma hamleleri dikkat çekiyor.

ISW'nin verileri Moskova'nın bu yıl şu ana dek 2700 kilometrekarelik Ukrayna toprağı ele geçirdiğini gösteriyor. Rusya, geçen yılın tamamında sadece 465 kilometrekarelik bir bölgeyi ele geçirebilmişti.

BBC'ye demeç veren Kings College London'dan savunma araştırmacısı Dr. Marina Miron, Rusya bu hızla ilerlerse, Ukrayna'nın doğu cephesinin "çökmesi" ihtimali bulunduğunu belirtti.

1 Eylül- 3 Kasım arasında Rus güçlerinin 1000 kilometrekareden fazla toprak ele geçirmesi, Rusya'nın taarruzunun son aylarda hızlandığını gösteriyor.

Rus ilerlemesinin büyük kısmı Harkov bölgesindeki Kupiansk ve Kurakhove'de gerçekleşiyor. Buralar, Donestk bölgesindeki önemli ikmal merkezi Povrosk'a sıçrama tahtası olarak görülüyor.

Kupiansk ve Oskil Nehri'nin doğusundaki bölgeler 2022'deki Harkov saldırısında geri alınmıştı, ancak Rusya aşama aşama bu alanları ele geçirdi.

İngiltere Savunma Bakanlığı'nın geçtiğimiz günlerdeki istihbarat güncellemesinde, Rus güçlerinin Kupiansk'ın kuzeydoğudaki dış mahallelerini almaya çalıştığı belirtildi.

13 Kasım'da paylaşılan ve BBC'nin teyit ettiği görüntüler bu analizle uyumlu. Videoda bir Rus zırhlı konvoyu Kupiansk'taki önemli bir köprüye 4 kilometre kadar yaklaştıktan sonra püskürtülüyor.

Bu durum, Rusların bölgenin kontrolünü ele geçirdiği anlamına gelmese de, Ukrayna savunma hatlarının ne kadar çok baskı altında olduğunu gösteriyor.

resim tanımı girin

Askeri Kayıplar ve İnsan Maliyeti

Rusya’nın ilerleyişi, büyük insan kayıplarına yol açtı. BBC Rusça’nın analizine göre, 2022’den bu yana 78.000’den fazla Rus askeri öldü. Özellikle 2024’teki kayıplar, önceki yıla göre bir buçuk kat arttı. Ukrayna tarafı da benzer şekilde ağır kayıplar veriyor.

Her iki tarafın toprak kazanımları, olası müzakerelerde avantaj sağlama hedefiyle bağlantılı. Ancak şu anda müzakerelerin başlaması yönünde somut bir adım bulunmuyor. Trump yönetiminin potansiyel politikaları ve ABD’nin askeri desteği, bu süreçte belirleyici olacak.

Sonuç olarak, savaşın bu aşaması, hem askeri stratejiler hem de uluslararası politik dengeler açısından kritik bir dönemeç olarak öne çıkıyor.