Ukrayna, Çin'in Güvenlik Garantörlüğüne Karşı Çıktı
HABERRUS - Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Çin'in olası bir barış anlaşmasında güvenlik garantörü olmasına kesinlikle karşı çıktıklarını açıkladı.
Gazetecilere yaptığı açıklamada, "Savaş sırasında bize gerekli desteği sağlamayan garantörlere ihtiyacımız yok. Sadece bize gerçekten yardım etmeye hazır ülkelerin güvenlik garantilerini kabul ederiz" ifadelerini kullandı.
İstanbul Görüşmelerindeki Öneriye Atıf
Zelenski'nin bu çıkışı, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un 20 Ağustos'taki açıklamalarına yanıt niteliği taşıyor. Lavrov, Nisan 2022'deki İstanbul görüşmelerinde Ukrayna delegasyonunun BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerini (Rusya, Çin, Fransa, ABD, İngiltere) güvenlik garantörü olarak önerdiğini hatırlatmış ve Rusya'nın bu teklifi desteklediğini vurgulamıştı.
Avrupa'nın Alternatif Güvenlik Planı
Avrupa ülkeleri, Rusya ve Çin'siz alternatif bir güvenlik planı üzerinde çalışıyor. Plan kapsamında:
- Ukrayna ordusuna doğrudan askeri destek sağlanacak
- Deniz, hava ve kara güvenliğini sağlamak için özel kuvvetler oluşturulacak
- Fransa, İngiltere, Almanya ve Estonya gibi ülkeler asker gönderme olasılığını değerlendiriyor
Diplomatik Kriz Derinleşiyor
Zelenski'nin açıklamaları, Çin-Ukrayna ilişkilerindeki gerilimi daha da artırdı. Pekin yönetimi, savaş boyunca Kiev'e askeri veya ekonomik destek sağlamamış, bunun yerine tarafsızlık pozisyonunu korumuştu. Ukrayna liderinin bu çıkışı, barış görüşmelerindeki diplomatik denklemleri önemli ölçüde değiştirecek gibi görünüyor.
Rusya'nın Tutumu ve Güvenlik Endişeleri
Lavrov, güvenlik garantileri konusundaki tartışmalarda Rusya'nın dışlanamayacağını ısrarla vurguluyor. Moskova, NATO genişlemesine eşdeğer görmediği sürece çok taraflı güvenlik mekanizmalarına açık olduğunu belirtiyor. Ancak Ukrayna'nın Çin'i dışlama kararı, bu çok taraflı formülü fiilen geçersiz kılıyor.
Bu gelişme, savaş sonrası güvenlik mimarisi tartışmalarının daha da karmaşıklaşacağına işaret ediyor. Uluslararası gözlemciler, garantörlük konusundaki bu anlaşmazlığın barış görüşmelerini önemli ölçüde geciktirebileceği uyarısında bulunuyor.